Gökbilimciler, yakınlardaki yıldızların etrafında dönen ve yeni keşfedilen beş dış gezegenin de yer aldığı bir ön bellek oluşturdular. Bu çalışmanın çarpıcı kısmı ise gezegenlerden ikisinin Güneş sistemi dışındaki Dünya’ya benzer potansiyel yaşamın var olabileceği gök cisimleri olması.
GJ 180 d ve GJ 229A c adı verilen bu iki gezegenin kütleleri Dünya’nın kütlesinden 7.5 ve 7.9 katına sahip. Ancak bu gezegenin Dünya’ya olan uzaklıklarının 40 ve 19 ışık yılı olduğu düşünülüyor.
Araştırmacılar, keşfedilen bu iki gök cisminin potansiyel yaşama uygun olmayan kırmızı cüce yıldızları olabileceğini de belirttiler. Kırmızı cüceler, yaşlı olduklarından yüksek parlamaları ve yüksek düzeyde radyasyon yayma eğilimleri nedeniyle yaşam için uygun değiller. Bu tür eylemlerin yıldıza bağlı olarak değişebileceği de düşünülüyor. Fakat, kırmızı cüceler, diğer genç yıldızlardan çok daha soğuk. Bu da büyük bir sorun. Sonuç olarak, bu gezegenler Goldilocks bölgesinin yani yaşanılabilir bölgenin çok yakınında yer alıyor.
Fakat, bölgedeki gezegenlerin, gezegenin bir tarafında yıldızın ve diğer tarafında da boşluğun olduğu ve kütle çekimi kilidine oldukça eğilimli oldukları biliniyor. Bu da bir tarafta ölümcül sıcak ve diğer tarafta da soğuk ve karanlığın olması anlamına geliyor. Buna rağmen araştırmacılar, yörünge süresi 106 gün olan GJ 180 d’nin yerçekimi kilitlemesi yaşamak için Gliese 180 adlı yıldızdan uzak olduğunu düşünüyor.
Diğer taraftan, GJ 229 A c adlı gezegen, 122 günlük yörünge dönemi var ama yıldızı Gliese 229 A, Gliese 180’den daha büyük. Bu yüzden, gezegende yerçekimi kilitlemesine neden olabilir. Diğer dikkat çeken nokta ise Gliese 229 A’nın kahverengi bir cüce olan Gliese 229 B ile beraber ikili bir sistemde yer alması. Bu nesnelerin, gezegen olamayacak kadar büyük ve çekirdeklerinde de hidrojen yakamayacak kadar küçükler.
Bilim insanları, GJ 229’un kahverengi bir cüce içeren sistemde bilinen en yakın Süper Dünya olduğunu ve bu tarz sistemlerde, gezegenlerin nasıl oluştuğunu ve geliştiğini incelemek için mükemmel olduğunu ifade ediyorlar.
