Bu yıl 4.’sü düzenen ‘Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’ dün rekor katılım ile başladı. ‘Dönüşüm’ temalı kongreye 6 bin 500 kişi kayıt yaptırırken, 2 binin üzerinde kişi de katılım sağladı. Bugün sona erecek kongre kapsamında 28 panelde 200’e yakın konuşmacı yer alırken, sermaye piyasalarıyla ilgili 30’un üzerinde de eğitim gerçekleştirildi. Kongrenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, teknolojik dönüşümün tüm dünyada ekonomik kesimleri etkileyeceğini ancak en derin etkinin finans sektöründe yaşanacağını belirterek, bu süreçte alternatif finans kanallarının önem kazandığına işaret etti. Finans sektörünün insanla olan bağını yeniden kurması gerektiğine dikkat çeken Aşan, “Alternatif finans çalışmaları bu bağın yeniden kurulması açısından önemli. Bunu göz ardı etmemeliyiz. Alternatif finans kanallarını yeterince iyi kullanamazsak, burada da yarışta geri kalabiliriz. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde bunları dikkate almadan finans bulabilmemiz bile mümkün olmayacak. Bizim hem içinde yaşadığımız sürecin olabilecek bütün faydalarından istifade etmemiz gerekiyor hem de bu dönüşümün basit bir süreç olmadığının farkında olup stratejilerimizi belirlememiz gerekiyor” uyarısında bulundu.
FİNANSIN İNSANLA BAĞI
Sermaye Pisası Kurulu (SPK)Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Borsa İstanbul Başkanı Erişah Arıcan ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Alp Keler’in de konuştuğu kongrede Aşan, dönüşümün nasıl olacağını finans kesiminin belirleyeceğine vurgu yaptı. Aşan şunları söyledi: “Geldiğimiz nokta dünyada var olan finansal yapının bu haliyle sürdürülemez olduğu bir nokta. Dünyadaki finansal yapının yeniden tarif edilmesi ve yeniden tanımladığı şeyin yeni dünyada sürdürülebilir olması lazım. O açıdan dünyada finans sektöründe ciddi bir dönüşüm ortada. Bunu iyi yakalamak gerek. Sürdürülemezliğin içerisindeki en önemli mesele de finans sektörüyle reel sektör arasındaki bağın kopmuş olması. Bu bağ tekrar tesis edilmediği sürece, sürdürülebilirliği mümkün değil.”
SPK Başkanı Taşkesenlioğlu da, şirketlerin erken aşamada kitle fonlaması ile tanışmalarının, ilerleyen aşamalarda çok daha kolay halka arz yapabilmelerine imkan sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu: “Halka arz gibi kamusal fonlama imkanlarının yanında girişim sermayesi, risk sermayesi, kripto paralar ve kitle fonlaması gibi özel fonlama opsiyonları artıyor, kullanım alanları genişliyor. Son dönemde yapılan araştırmalar, yatırımcıların, özellikle Y kuşağının, alternatif yatırım araçlarına yöneldiğini ortaya koyuyor. Y kuşağının bugün itibarıyla servetinin yüzde 52’sini nakit olarak tuttuğu düşünülmektedir. Bu kişilerin 2023 itibarıyla 300 milyar dolarlık bir nakit varlığa sahip olacağı ve bunun 55 milyar dolarını kitle fonlaması ve benzeri alternatif yatırım kanallarına aktaracağı düşünülmektedir.”
PİYASANIN DERİNLİĞİ STRATEJİK ÖNCELİK
BORSA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan da stratejik önceliklerini Türk sermaye piyasalarının derinleştirilmesi olarak belirlediklerini belirtti. 10 bankadan oluşan komite yardımıyla bir haftadan 10 yıla kadar veri girilerek Overnight Index Swap (OIS) eğrisi oluşturduklarını belirten Arıcan şu bilgileri verdi: “Bu noktada son aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Çok kısa sürede kamuoyuna bununla ilgili bilgilendirme yapılacaktır. Bu sayede bankalar faiz risklerini yönetmek için döviz bağımlılığından kurtularak, faiz takası (IRS) işlemlerini, Takasbank’ın merkezi karşı taraf güvencesiyle yapmaya başlayabilecekler. Böylece uzun vadeli CCS (cross currency swap) ihtiyacı azalacak ve bunun doğal sonucu bankacılık sektörünün teminat olarak ihtiyaç duyduğu döviz likiditesinde azalma olacaktır.”
UZUN VADELİ YATIRIM
TÜRKİYE Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Dr. Alp Keler, açılıştaki konuşmasında, “Ülkemizin temel sorunlarından birisi kronik tasarruf eksiğimiz. Sağlıklı bir şekilde kalkınabilmemiz için yurt içi tasarrufları mutlaka arttırmamız, yatırım vadelerini uzatmamız, ardından yatırıma ve özellikle uzun vadeli yatırıma yönlendirmemiz gerekiyor” dedi.