Investing.com – Küresel dengelerin bozulması ile altın bu yıl küllerinden doğdu. ABD ve Çin arasında büyüyen ticaret tarifelerinin küresel ekonomideki büyümeyi olumsuz etkilemesi merkez bankalarının da para politikasında değişikliğe gitmesine neden oldu. Fed, artan riskler nedeniyle bu yıl 2 faiz indirimi yaparken ECB de hem küresel riskler hem de bölge ekonomisindeki riskler nedeniyle Eylül toplantısında faiz indirimine gitti.
Büyük ekonomilerin merkez bankalarının faiz indirimine gitmeleri gelişen ülke merkez bankalarının da faiz indiriminde önünü açtı. En yükse faiz oranına sahip olan ülkelerden Türkiye de Temmuz ve Eylül PPK toplantılarında toplamda 750 bp faiz indirimine gitti ve politika faizini %24'ten önce %19,75'e ardından %16,502ye düşürdü.
Küresel ekonomideki risklerin artması ve önemli merkez bankalarının da genişlemeci politika yönelmeleri ile yükselişe geçen altın, bu yıl başından itibaren şöyle değişim gösterdi:
1 Ocak seviyesi 1,282$ ve yılın ilk yarısında görülen en yüksek seviye 25 Haziran 1,438$ oldu. Altın yılın 2. yarısında yükselişini hızlandırdı, bu yükselişte ticaret savaşlarında tansiyonun yükselmesi ve Fed-ECB kanadındaki güvercin söylemlerin artması etkili oldu.
Temmuz'da 1,454$ Ağustos'ta ise 1,555$ seviyesine çıkan kıymetli metal Eylül'de de bu seviyeyi tekrar test ederek son 6 yılın zirvesine çıktı.
Geçen hafta 1,483$ seviyesinden tekrar yükselişe geçen altın bu hafta da 1,535$ seviyesine yükselmesinin ardından bugün 1,525$ üzeirnde hafif satıcılı işlem görüyor.
Bu yılın özellikle 2. yarısından itibaren küresel risklerin artması ile altın, güvenli liman talebi görüyor ve piyasalarda altın vadeli işlemler sürüyor. Son yıllardaki derin uykusundan uyanan altının yıl içinde güçlü seyrini koruması bekleniyor.