Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, altın üretiminin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen 2020 sonunda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 42 tona ulaştığını bildirdi. Bakan Dönmez, “Böylece ekonomimize 2,4 milyar dolarlık bir katkı sağladık.” dedi.
Dönmez, Altın Madencileri Derneği temsilcilerini kabulünde yaptığı konuşmada, geçen yılın enerji ve madencilik sektörü açısından başarıyla tamamlandığını söyledi.
Türkiye’nin altın üretimine 2001’de 1,4 tonla başladığını dile getiren Dönmez, 20 yılda toplam 382 ton altın üretildiğini, bu üretimle devletin kazancının 76 ton altına eşdeğer vergi geliri olduğunu ifade etti.
Türkiye’de yerli ve yabancı toplam 18 altın madeninin üretime devam ettiğini belirten Dönmez, “20 yeni altın madeni projesi de yatırım için gün sayıyor. İnşallah bu projelerin de devreye girmesiyle altın üretimimizi 100 tona çıkaracağız. Hedefimiz, altın ihtiyacımızı önce yerli kaynaklardan sağlamak, altın kaynaklı cari açığı önemli ölçüde azaltmak, bu alandaki istihdamı artırmak.” diye konuştu.
Dönmez, 2020 yılı başında altın üretiminin 40-45 ton arasında olmasının hedeflendiğine dikkati çekerek, “Altın üretimimiz salgına rağmen yıl sonunda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 42 tona ulaştı. Böylece ekonomimize 2,4 milyar dolarlık bir katkı sağladık.” dedi.
Geçen yıl 2019’a göre yüzde 123 artışla 25,2 milyar dolarlık altın ithal edildiğini dile getiren Dönmez, altının Türkiye’de büyük oranda tasarruf ve yatırım amacıyla değerlendirildiğini söyledi.
“TÜRKİYE’DE MADENCİLİK DÜNYA STANDARTLARINA UYGUN YÜRÜTÜLÜYOR”
Dönmez, altın madenciliğinde bugüne kadar toplam 6 milyar dolarlık yatırım yapıldığını ifade ederek, sektörde 13 bin 200 kişinin doğrudan istihdam edildiğini, sektörün, aileleriyle birlikte yaklaşık 50 bin kişinin geçim kaynağı olduğunu bildirdi.
Altın madenciliğinde bir kişiye istihdam sağlamak için 488 bin dolarlık yatırım yapıldığına dikkati çeken Dönmez, şunları kaydetti:
“Türkiye’de üretilen ürünler içinde en fazla katma değer sağlayanlar arasında ilk sıralarda altın geliyor. Son zamanlarda bazı çevreler tarafından asılsız, bilimsellikten uzak ve yalan, yanlış bilgilerle altın madenciliğine karşı ideolojik bir muhalefet yapıldığının farkındayız. Burada sorunu ve çözümü birlikte ortaya koymalıyız. Türkiye’nin altın ithalatı artıyor. Buna mukabil bu talebin en az yarısını karşılayacak bir rezerve de sahibiz ancak Türkiye’nin enerji ve maden bağımsızlığı söz konusu olduğunda toplumu kışkırtan ve terörize eden organize bir güruhla ve ona her fırsatta kol kanat geren, onu meşrulaştırmaya çalışan bir muhalefetle karşı karşıyayız. Ne yazık ki sahada çalışan işçilerimize baskı yapmak, onları yıldırmaya çalışmak, iş makinelerine saldırmak gibi vandallıklara da şahit olduk. İdeolojisini emek üzerine kuranlar, emeğin kutsallığını savunanlar, konu Türkiye’nin çıkarları olunca işçi kardeşlerimizin emeklerine dil uzatmaktan imtina etmiyorlar. Ama herkes şunu iyi bilsin ki Türkiye için Karadeniz’de bulduğumuz rezerv ne kadar değerliyse,
yenilenebilir enerjideki her bir kilovatsaat üretim ne kadar değerliyse altın madenciliğimiz de aynı oranda değerlidir.”
Bakan Dönmez, Türkiye’de madenciliğin dünya standartlarına uygun yürütüldüğünü vurgulayarak, çevreci bir madencilik prensibiyle hareket edildiğini dile getirdi.
Türkiye’nin, ithal ettiği altının yarısını üretmesi durumunda 12,5 milyar doların ülkede kalacağına işaret eden Dönmez, madencilik yatırımlarının güven ortamında yapılması için her türlü imkanı ve kolaylığı sağlamakta kararlı olduklarını söyledi.