Fransa’da kamu kuruluşları, son dönemde basın özgürlüğü kapsamında Müslümanlara ve Türklere yönelik baskıları haber ve yorumlar ile uluslararası kamuoyuna aktaran uluslararası medyayı ve Anadolu Ajansını (AA) hedef almaya devam ediyor.
Fransa, son dönemde artan İslam karşıtlığı ve ayrımcı politikalarla mücadele etmek yerine bununla ilgili haber yapan uluslararası medyayı hedef almayı tercih ediyor.
İSLAM KARŞITLIĞINA YASAL ZEMİN KAZANDIRACAK ADIMLAR ATILDI
Fransız hükümeti özellikle son aylarda “ayrılıkçı” yasa tasarısı ve terörle mücadele adı altında yapılan operasyonlar üzerinden Müslümanların günlük hayatını zorlaştıracak ve İslam karşıtlığına yasal zemin kazandıracak adımlar attı.
Fransa’da yaşanan bu gelişmeleri gerek mağdurlarla görüşerek gerekse ilgili kurumların attığı somut adımlar üzerinden haberleştiren AA, ifade özgürlüğünü her platformda savunan Paris yönetimi tarafından hedef alındı.
Son olarak Fransa’da Vatandaş İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanlığına bağlı Bakanlıklar Arası Suçu ve Radikalleşmeyi Önleme Komitesinin (CIPDR) sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, AA’nın yayınları ile “Fransa’ya saldırdığı” iddia edildi.
AA’NIN OBJEKTİF YAYIN İLKELERİNE SALDIRI
Ancak AA, uluslararası haber ajansı olarak CIPDR’nin iddia ettiğinin aksine basın özgürlüğü kapsamında ve özellikle objektif yayın ilkelerine dayanarak uluslararası kamuoyunu bilgilendiriyor.
Bunun yanı sıra AA’nın özellikle Fransa’nın söz konusu uygulamalara ilişkin haberlerinde ve yayınlarında yer alan görüşler, Fransız akademisyen, gazeteci ve uzmanlar tarafından da dile getiriliyor.
Fransa’nın Müslümanlara yönelik ayrımcı politikaları uluslararası basında da sıkça yer alıyor. ABD merkezli New York Times gazetesi, Fransa’nın Albertville şehrinde 10 yaşındaki 4 çocuğun “terörizme destek” suçlamasıyla polis tarafından evleri basılarak emniyete götürülmesini ve saatlerce sorgulanmasını eleştiren haber yayımladı.
İngiliz gazetesi Financial Times da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, İslam ve Müslümanlar hakkındaki tutumunu eleştiren haber yaptı. Haberde, Macron’un 2022’deki cumhurbaşkanı seçimi nedeniyle ülkedeki Müslümanlara ayrımcılık yaptığı ve onlara karşı korku ve şüphe iklimi oluşturduğu belirtildi.
“TÜM ULUSLARARASI BASIN TAKİP ETTİ VE ELEŞTİRİLERE HEDEF OLDU”
AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Karagöz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, AA’nın uluslararası platformlarda saygın ve etkin yayınlarını sürdüreceğini vurguladı.
Karagöz, “Fransa’da Ulusal Meclis onayı sürecinde olan ‘ayrılıkçı’ yasa tasarısı ve terörle mücadele adı altında yapılan uygulamalar, sadece AA değil, tüm uluslararası basın tarafından yakından takip edilmiş ve bu uygulamalar eleştirilere neden olmuştur. Anadolu Ajansı da bu minvalde kamuoyunu doğru bilgilendirme görevini layıkıyla yerine getirmiştir.” dedi.
“İÇERİKLERİMİZ BAZI HÜKÜMETLERİ RAHATSIZ EDEBİLİR”
Her medya kuruluşunda olduğu gibi AA’da da “görüş” başlığı altında, yazarın özgürce yorum yapabilmesine olanak sağlayan bir platformun bulunduğunu kaydeden Karagöz, şunları ifade etti:
“AA’nın ayrımcılık ve İslamofobi ile ilgili içerikleri bazı hükümetleri rahatsız edebilir. Bu hükümetler yayınlarımız nedeniyle bize saldırmak yerine haber içeriklerimizde yer alan konulara ilişkin demokratik düzenlemeler yapmalılar ve ayrımcılığı ve İslamofobiyi körüklemekten vazgeçmeliler.”
“Kamuoyunun haber alma hakkını yerine getiren Anadolu Ajansının haberciliğinin sorgulanmasının, dahası Fransa kamuoyunda hedef gösterilmesinin kabul edilemez” olduğunu belirten Karagöz, şöyle devam etti:
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE VE DEMOKRASİYE YAPILMIŞ SALDIRILARDIR”
“Antidemokratik bu tarz saldırılar Anadolu Ajansı’na değil basın özgürlüğüne ve demokrasiye yapılmış saldırılardır. Fransa hükümeti Fransa’nın sembolü olarak bilinen ‘demokrasi, eşitlik ve kardeşlik’ kavramları ile yeniden buluşup ayrımcı ve antidemokratik bu yaklaşımdan geri dönmeli ve basın özgürlüğüne saygılı olmalıdır. Fransa’nın son dönemde yaygınlaşan antidemokratik ve ayrımcı politikalarını Avrupa değerleri açısından endişe verici buluyorum. Bu politikalar Avrupa toplumunu zehirleyen, ırkçılık ve ayrımcılığın kurumsallaşmasına neden olan politikalardır. Fransa hükümetinin bu yaklaşımı Avrupa’da sosyal kaosa neden olabilir. Fransa’da yaşayan ve hükümet tarafından ayrımcılığa maruz kalan milyonların sesini dünya kamuoyuna ulaştırmaya ve sadece habercilik yapmaya devam edeceğiz.”
DAHA ÖNCE DE ‘FRANCE 5’ HEDEF ALDI
CIPDR’nin yanı sıra Fransız kamu yayıncısı France 5 de AA’yı hedef almıştı. France 5’te 23 Mart’ta yayınlanan “Avrupa’ya meydan okuyan Sultan Erdoğan” başlıklı programda, AA’nın Fransa’yı “İslam karşıtı göstermek için her şeyi yaptığı” iddia edilmişti.
CIPDR, daha önce de hükümet tarafından feshedilen Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifinin (CCIF) eski Genel Direktörü Marwan Muhammed’i hedef alan açıklamada bulunmuştu.