Antalya’da tarihin en büyük orman yangınlarından biri olan, 2008 yılındaki Manavgat Taşağıl yangınında 16 bin hektar orman, küle döndü.
Orman Genel Müdürlüğü, Taşağıl’da yanan alanları özellikle yangına dayanıklı ağaçlar kullanarak, yaklaşık 13 yılda yeniden ormana dönüştürdü.
Orman Genel Müdürlüğü’nden Aykut İnce, Taşağıl yangınının etkili olduğu alanları, 5’er yıl arayla fotoğrafladı.
DİKİM VE BÜYÜME SÜRECİ TAKİP EDİLDİ
Aynı noktada çekilen fotoğraflarda kül olan ormanda fidanların dikimi ve büyüme süreci görüldü.
2019 yılında 233 hektar, geçen yıl ise 400 hektara yakın ormanlık alanın yandığı Antalya’da önceki yıllarda da Kumluca Esentepe ve Adrasan ile Olimpos bölgelerinde çıkan yangınlarda yüzlerce hektar alan küle döndü. Özellikle Adrasan ve Olimpos’un önemli tatil merkezi olması nedeniyle yanan alanlarda yapılaşma olabileceği yönünde ciddi endişeler oluştu.
ADRASAN VE OLIMPOS DA YEŞİLLENDİ
Adrasan-Olimpos bölgesinde 2016’daki yangında zarar gören 3 bin hektarlık alan ve önceki yıllarda Adrasan’da denize sıfır konumdaki tepede çıkan yangında zarar gören tüm alanlar, yeniden ağaçlandırıldı. Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince Adrasan ve Olimpos’taki yangınlar sonrası küle dönn alanların aynı noktalardan çekilen fotoğrafları, 1 yıl sonra fidanların dikimi ve bugünkü hali de görüntülendi.
TAŞAĞIL, YENİ ORMAN ALANI OLDU
Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, önceki yıllarda yanan alanlardaki ağaçlandırma çalışmalarının başarıyla tamamlandığını belirterek, “Taşağıl, Olimpos, Adrasan, Esentepe hepsi yeniden yeşillendi. Özellikle halkımızın aklında kalmıştır. 2008 yılında 16 bin hektar Manavgat’taki saha artık yemyeşil oldu ve yangının hiçbir izi kalmadı diyebilirim. Her yeriyle yeni, genç, çok güzel bir orman oldu. Diğer sahaların da tamamını ağaçlandırdık, diyebilirim” diye konuştu.
GEÇEN YILKİ ALANLARA DA FİDAN DİKİLDİ
Geçen yıl yanan 400 hektarlık alanın da tamamının ağaçlandırıldığını belirten Vedat Dikici, “Onların da tamamı yeşillendirildi, ağaçlandırıldı, fidanlar dikildi. Yani yanan alanları orman dışında başka bir kullanıma ne izin veriyoruz ne tahsis ediyoruz. Bundan da halkımız emin olsun. Geçen yıl bizim endüstriyel plantasyon dediğimiz, 500 hektar alanımız vardı. Yaklaşık 400 hektar orman yangınına tabi kaldık. Bunun 200 hektarında suni tensil yaptık, gelir getirici tür ağaçlarımız, kendi ormanlarımızdaki suni tensillerimizle birlikte yaklaşık 1500 hektar alanda dikim yaptık. 400 bin adet fidan diyebiliriz ama bu orman yapmak için” dedi.
YILLIK FİDAN DİKİMİ 3-4 MİLYONU AŞIYOR
Ayrıca halka dağıtımı yapılan fidanlar ve diğer ağaçlandırma çalışmaları olduğunu da anlatan Dikici, “En önemlisi biz tensil yöntemi de uygularız. Yani her gördüğünüz fidanı, fidanlıkta yetişip fidan olarak getirip dikmiyoruz. Aynı yerde tohumdan getirdiğimiz sahalarımız var. Onların da hepsi birer fidan oluyor. Bunları da kattığımızda yıllık bazda yaklaşık 3-4 milyonun üzerine çıkıyoruz. Her şeyin bir hazırlığı var. Yandıktan sonra önce yanan alanı temizlememiz lazım, boşaltmamız lazım. Yanan ağaçları da satıyoruz. Sonra saha dikime hazırlanıyor. Dozerle sürüp, kökleri temizliyoruz. Fidan dikme aşamasına geliniyor ve 5 yılda bakıma tabi tutuluyor. Bu belli bir süreç alıyor tabi ki” diye konuştu.