Antalya’da üretim, Ramazan ayında da hız kesmeden devam ediyor.
Sahuru yaptıktan sonra sabahın ilk ışıklarıyla seralarının yolunu tutan çiftçiler, iftar saatine kadar sera ve tarlada çalışırken özellikle sıcaklıktan dolayı su sıkıntısı çekiyor ama çalışmalarının da vatandaşa gıda sağlamak için olduğunu belirtiyor.
SERALARDA NEM VE SICAKLIK ÇALIŞMA KOŞULLARINI ZORLUYOR
Patlıcan, biber, domates, salatalık, yeşillik gibi sebzelerin ve kesme çiçeklerin yer aldığı seralarda ürünlerinin bakımını yapan, hasat eden çiftçiler, günün büyük bölümünü nem ve sıcağa rağmen seralarda geçiriyor.
Çiftçiler, iftar saatine kadar çalışarak, yetiştirdikleri ürünlerini Türkiye’nin dört bir köşesindeki vatandaşlara ulaştırmak için çabalıyor.
“RAMAZAN’A GİRDİK BİZİM İÇİN ZORLU MESAİ BAŞLADI”
Antalya’nın Kepez ilçesi Altınova bölgesinde 15 yıldır üreticilik yapan Menderes Mahalle Muhtarı Mehmet Eren, Altınova bölgesinde kavun, karpuz, salatalık, patlıcan, domates başta olmak üzere her türlü sebze ve meyvenin yetiştirildiğini belirtti.
Çiftçilerin ziraat mühendislerine danışarak üretim yaptığını aktaran Eren, “Ürünlerimizde hormon, ilaç kalıntısı kesinlikle yok. Ramazan’a girdik, bizim için zorlu mesai başladı. Uzun süre çalışınca susuzluk yaşıyoruz. Alın terimizle üretim yapıyoruz. Zor şartlarda paramızı helalinden kazanıyoruz. Yurt dışına da ihraç ediyoruz. Türkiye’nin yaş sebze meyve ihtiyacının büyük bölümünü karşılıyoruz.” dedi.
35 YILDIR SERALARDA MESAİ YAPIYOR
Üreticilerden 45 yaşındaki Fatma Koç ise 10 yaşından bugüne kadar seralarda çalıştığını söyledi. Üretimi eşiyle sürdürdüğünü belirten Koç, “Hijyene önem veriyoruz. Güneş doğmadan seralara geliyoruz. Günün en az 12 saatini, seralarda alın teriyle çalışarak geçiriyoruz. İftara kadar üretim yapıyoruz. Vatandaşımız temiz temiz tüketsin istiyoruz. Susuzluk, yorgunluk bizi Ramazan’da zorluyor.” ifadelerini kullandı.
“BEREKETLİ BİR YIL GEÇİRDİK”
Aynı mahallede 26 yıldır çiftçilik yapan Salih Koç da salgına rağmen üretime hiç ara vermediklerini söyledi.
Ramazan’da seralarda üretim yapmanın zorluğuna değinen Koç, “Sahura kalkıyoruz, oruçlu olduğumuz için sabah çok erken geliyoruz. Öğleden sonra biraz zorlanıyoruz, hem sıcak oluyor hem yoruluyoruz. Bereketli bir yıl geçirdik, maddi olarak da iyiydi. Yurt dışına da gönderiyoruz. Mühendislerimizin eşliğinde kalıntısız, ilaç kullanmadan üretim yapıyoruz. Vatandaşımız gönül rahatlığıyla tüketebilir.” diye konuştu.
“BİZ VATANDAŞ İÇİN ÜRETİM YAPIYORUZ”
Seralarda uzun süre çalışmak zorunda kaldıklarını anlatan Oya Tat ise, “Seraların içinde sıcaklık 35-40 dereceyi buluyor. Bizi Ramazan’da susuzluk çok zorluyor. Domatesleri bombus arılarıyla ilaç kullanmadan üretiyoruz. Zor bir süreçten geçiyoruz. Vatandaşlarımız özellikle hijyene, sosyal mesafeye dikkat etsin. Biz onlar için burada üretim yapıyoruz.” dedi.