Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurumu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz, “Neredeyse bir yıla yaklaşan uzaktan eğitim uygulamasından tüm öğrencilerin aynı düzeyde faydalanamadığını hepimiz biliyoruz. Özellikle kırsal kesimde yaşayan, bilgisayar ve internet erişimi olmayan çocuklar eğitime erişemiyor. UNICEF verilerine göre Türkiye’de eğitime erişemeyen yaklaşık 6 milyon çocuk var. Eğitime erişme şansı olan çocukların da çok büyük bir bölümü ‘sınırlı süreli akademik öğrenim’ alıyor. Okulda edinilmesi gereken kültürel, sanatsal ve sportif eğitimden ise neredeyse hiçbir öğrenci yararlanamıyor. Çocuğun alacağı eğitimin yeterliliği ve kalitesi önce çocuğun kendi geleceğini sonra ailesinin, daha sonra da tüm toplumun geleceğini etkiler. Bu bilinçle hem aileler, hem öğrenciler, hem de bakanlık kendi üstüne düşen görevleri yerine getirmek zorundadır. Öncelikle tüm velilerimize önerim, ev okul düzenini bozmamaları çocuklarının okul psikolojisinden uzaklaşmamasını sağlıyor” dedi.
Hatice Yılmaz, tüm öğrenci ve velilere tatille ilgili tavsiyelerde bulundu. Yılmaz, şunları söyledi:
“Anaokulu ve ilkokul öğrencilerinin velilerine önerim, üç haftalık tatil süresince her gün en az bir saat eğitime devam etmeleri. Anaokulu ve birinci sınıf öğrencilerinin velileri çocuklarına kısa öyküler okuyup, öyküyle ilgili sorular sorarlarsa çocuklarının düşünme ve öğrenme becerilerini geliştirir. Ayrıca onlarla birlikte resim yapmak, şarkı söylemek, şiir okumak çocukların duygusal gelişimlerine katkı sağlar. 2, 3, ve 4’üncü sınıf öğrencilerinin velileri, çocuklarının yarım saatten az olmamak kaydıyla kitap okumalarını sağlamaları gerekiyor. Okunan kitapla ilgili veli ve öğrencinin düşünce paylaşımı yapması çocuğu daha çok okumaya dolayısıyla öğrenmeye motive eder. Birinci dönem sonuna kadar işlenmiş olan konulara göz atmak üzere her gün yarım saatlik bir tekrar programı uygulamaya yönlendirmek öğrencinin öğrenmiş olduğu bilgileri unutmamasını sağlar. Aile üyeleriyle yapılacak film izlemek, belgesel izlemek, zeka oyunları oynamak gibi etkinlikler aile bağlarını güçlendireceği gibi çocuğun kendine güven duygusunu destekler. Ortaokul ve lise öğrencileri kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenmek zorunda. Kendi öğrenmesinin sorumluluğunu üstlenmiş bir öğrenci için tatil, bu güne kadar öğrendiği konularla ilgili öğrenme eksiklerini telafi etme ve kendi öğrenme yöntemine göre derinlemesine öğrenme şansı demektir. Her öğrencinin kendi eksiğine göre tatil günlerinin belirli bir bölümünü ders çalışmaya, bir bölümünü araştırma yapmaya, bir bölümünü de dinlemeye ayırmak üzere üç haftalık plan yapması gerekiyor. Planlı bir tatil öğrencinin hem çalıştığı için kendini mutlu hissetmesini hem de dinlenme süresinden daha fazla zevk almasını sağlar.
PANDEMİ NEDENİYLE OLUŞAN ÖĞRENME KAYIPLARI İÇİN ACİL ÖNLEM PLANI OLUŞTURULMALI
Eğitim, devletin asli görevlerinden biri ve bugün Türkiye’de neredeyse her üç kişiden biri öğrenci. Yine hepimiz biliyoruz ki bireyin eğitim kalitesini yükseltmeden toplumun eğitim kalitesini yükseltmemiz mümkün değil. Umarız pandemi sonrasında okullarımız açılır ve çocuklarımızın öğrenme kayıplarını en aza indirgeyecek önlemler alınıp uygulanarak bu eğitim yılını sağlıklı tamamlarız. Devlet yetkililerimizin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaşadığımız pandemi nedeniyle oluşan öğrenme kayıplarını telafi etmek amacıyla acil önlem planı oluşturması gerekiyor. Özellikle dezavantajlı ailelerin yaşadığı bölgelerde daha fazla ve farklı önlemler almaya ihtiyaç olduğu açık. Örneğin; dezavantajlı çocukların devam ettiği okulların bilgisayar sınıfları ve kütüphaneleri daha fazla zenginleştirilerek ders bitiminde çocukların çalışabileceği şekle dönüştürülebilir. İsteyen öğrenci akşam saat 21.00’e kadar okulda kalıp öğretmen gözetiminde ders çalışabilmeli. Okulda kalan öğrencilere belediye aşevlerinden yemek verilebilmeli. En azından birinci yılın telafisi için bu yıl yaz tatilini dört veya altı haftaya düşürülebilir. Öğrencilerin öğrenme kayıplarını belirlemek için bir ölçme sistemi geliştirilip, eksiklerin nasıl giderilmesi gerektiği ile ilgili okula, velilere ve öğrencilere geri bildirimde bulunulabilir.”
YARIYIL TATİLİ İÇİN KÜÇÜK ETKİNLİK ÖNERİLERİ
– Anne ya da babanızın eskiden oynadığı bir oyunu öğrenip oynayın.
– Lezzetli ve değişik şekillerde kurabiyeler yaparak, süt eşliğinde afiyetle yiyin.
– Bir tabağın içine yerleştirip ıslattığımız tabağın içine fasulye, nohut veya mercimek ekerek büyümesini gözlemleyin ve her gün aynı saatte fotoğraflayın.
– Yeni kitaplar alarak ya da eski kitaplarınızı tekrar okuyarak, kitap okumanın zevkine varın.
– Evde ailenizle turnuvalar düzenleyin. (satranç, tavla, dama…)
– Dışarı çıkma izin saatlerinizde dışarı çıkmak isterseniz mama ya da sütle bir sokak hayvanı besleyin.
– Evdeki teknolojik araçları kapatarak haftanın bir günü ‘dijital detoks’ yapın.
– En sevdiğiniz şarkıyı söyleyerek dans edin.
– Bir fıkra, tekerleme, şiir veya bilmece ezberleyin.
– Merak ettiğiniz bir hayvan veya bitki için araştırmalar yapın.
– Okulunuzu, ailenizi ya da bir hayalinizi anlatan resim çizin.
– Uzaktaki bir tanıdığınıza mektup yazın ya da mail atın.
– Bir akşam ailenizi odanıza davet edip, ağırlayın.
– Özlediğiniz bir arkadaşınızı arayarak, sohbet edin.
– Haftada iki gün muhakkak ilginizi çeken bir belgesel izleyin.
– Haftanın bir günü kendi öykünüzü veya şiirinizi yazın.
– Genel tekrar aktiviteleri yapın ve erken uyumaya özen gösterin.
– Küçük şefler olarak mutfağa girip kahvaltı hazırlığına yardımcı olun.
– Ailenizle patlamış mısır eşliğinde sinema keyfi yapın.
– Sessiz sinema oyunu oynayın.
– Kendi poşetinizi tasarlayın.
– Farklı zeka oyunları oynayın.
– Puzzle yapın.
LGS VE YKS GİRECEK ÖĞRENCİLERE TEVSİYELER
– Merkezi sınavlara hazırlanan sizler için üç haftalık tatil altın değerinde. Önceliğiniz üç haftalık tatilin her gününü saat saat programlamak olsun. Unutmayın ki bu süreçte yapacağınız tüm çalışmalar kendi geleceğiniz için. Gelecekten beklentiniz ne kadar yüksek ise o kadar disiplinli çalışmak sizlerin öncelikli seçimi olmak zorunda.
– Sınavda sorumlu olduğunuz her dersle ilgili kaç konuyu tekrar etmeniz gerektiğini belirleyerek çalışma programını oluşturun.
– Bir konuyla ilgili doğru tekrar yapmak için;
* Önce konunun bütününe göz atıp hatırlanamayan başlıkların altını okuyun.
* Tekrar ettiğiniz konuyla ilgili yardımcı kaynaklardan ve MEB’in yayınladığı çalışma kitaplarından kendinize sürekli test uygulayın.
* Test uygulama sonucunda önce yanlışlarınızı daha sonra bu yanlışları neden yaptığınızı belirleyip doğrularını öğrenin.
* Herhangi bir konunun hangi bölümünü anlamadığınızı bulmak için, kendinize üst üste üç test uygulayın. Üç testte yanlış yaptığınız soruların benzer olduğunu ve konunun neresini anlamadığınızı size gösterecektir.
– Öğretmenler sizin rehberiniz ama öğrenme işlemi sadece ve sadece sizin kendi kendinize yapacağınız çalışmayla gerçekleşir. Her konuya ‘Ben öğretmen olsaydım nasıl öğretirdim’ diye yaklaşırsanız çok daha kolay öğrenirsiniz.
– Yeni sınav sistemi sizden ezberlemenizi değil, öğrenmediğiniz her konunun mantığını kavramış olmanızı ve öğrendiğiniz bilgiyi nerede ve nasıl kullanabileceğinizin farkında olmanızı bekliyor. Dolayısıyla hiçbir konuyu ezberlemeye çalışmayın.
– Çalışırken yapamadığınız, mantığını anlamadığınız soruları, okul açıldığında öğretmenlerinize sormak üzere işaretleyin.
– LGS’ye hazırlanan öğrenciler MEB’in yayınladığı örnek soruları mutlaka çözmeli.