Araba yoksa gaza nasıl basarız?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Güldağ: ‘Tam kapanma’ geldi. Son iki haftaki kapanma pek kapanmaya benzemiyordu doğrusu. İstisnalar çoktu. Denetim de pek yoktu. Sağlık sistemi ciddi şekilde zorlandı. Bu kez farklı olacak deniliyor. Göreceğiz. İş dünyasından temel bir itiraz yok kapanmaya. ‘Niye açtınız’ diye kızanlar var. Mesela kırtasıyeciler gibi, ‘bizi kapatıyorsunuz ama bizim sattığımız ürünleri satan marketler açık. Haksız rekabet var’ diyenler var. ‘Mal aldık bayrama hazırlık yaptık. Şimdi mi açıklıyorsunuz tam kapanmayı’ diyenler var. Tabii itirazlar esas olarak hizmetler sektöründen yükseliyor. İmalat tarafında pek ses çıkmadı kapanmaya itiraz anlamında. Asıl itiraz ‘desteksiz’ kapanmaya. Kısa çalışma çok önemli bir talepti. O haziran dahil uzatıldı. Ama şimdi çalışamayacak olanlar ‘neyle, nasıl geçineceğiz’ diye soruyor.

Ağaoğlu: Haklılar da işin doğrusu…

Güldağ: Şimdi değilse ne zaman diye soruluyor. Bir de Türkiye zaten kamu olarak ciddi bir destek vermemiş. Bakıyorum, IMF verileri üzerinden, hangi ülke ne kadar destek vermiş diye… Görünen o ki, doğrudan mali desteklerde Arjantin bizden yukarıda. Türkiye’de kamu GSYH’nın yüzde 1.5’i civarında bir destek vermiş görünüyor. Bizden daha az veren bir ülke var o da Meksika. Hindistan, Endonezya, hepsi bizden daha fazla kamu desteği sağlamış. Güney Kore ve Çin de öyle…

Ağaoğlu: Biz krediye yüklendik…

Güldağ: Evet, GSYH’nin yüzde 10’u kadar bir kredi verilmiş bu süreçte. Bizim gibi İtalya da krediye yüklenmiş. GSYH’nin yüzde 35’i kadar. Ama kamu da GSYH’nın yüzde 9’u kadar destek vermiş ayrıca. Almanya da öyle. Yüzde 30 kredi ise yüzde 8 de mali destek var. İngiltere kredi ve kamu destekleri bakımından yüzde 15’er ile dengeli. ABD ise yüzde 27 doğrudan destekle ilk sırada. Tabii dolar ile dünyanın rezerv parası olma avantajı var Amerika’nın. ABD paket üzerine paket açıklıyor. Vatandaşın cebine doğrudan dolarları koyuyor. Sen de çok söyledin ilk başlarda TCKN ile ihtiyaç sahibi vatandaşa doğrudan gelir desteği verelim diye…

Ağaoğlu: Ben TCKN diyeceğim ve bir şey daha ekleyeceğim; turizm.

Güldağ: Turizm ve turizme bağlı mal ve hizmet tedarik edenler…

Ağaoğlu: Aynen. Çünkü turizmde sıkıntı daha sürecek. O çok belli. Güldağ: Hasar var çünkü. Vatandaş gerçekten mağdur oldu. Herkes SGK’lı değil Türkiye’de. Bu noktada bütçede illa açık GSYH’nın yüzde 3.5’i olacak diye ısrar etmenin bir anlamı yok. Bugün dünyada ortalama bütçe açığı yüzde 12’nin üstünde. 2020 sonu itibariyle. 2019’da bu yüzde 3’ler civarındaydı. Bariz biçimde herkes COVID-19 döneminde ekonomisini, vatandaşını destekleme çabasında. Zengin ülkeler ortalamanın hayli üstünde. Yüzde

18-19 bütçe açığı verenler var. Kanada gibi…

Ağaoğlu: Bütçe disiplini diye baktığımızda, bugün yüzde 3.5 diye hedefl ediğimiz bütçe açığına karşılık geçtiğimiz yıllarda vermiş olduğumuz 6-6.5’lik bütçe açıkları var. Onları tekrar zapturapt altına almak istiyoruz dedik ama o açıkları niçin verdik diye pek sormuyoruz. Ki büyük kamu projeleridir onların önemli kısmı. O kamu projelerini yapmak uğruna biz bütçe açıkları verdik. Şimdi yeni bütçe açığı veremez hale geldik. Sağlık daha az desteği hak etmiyor.

Güldağ: En alt gelir grubundaki insanlara, mesela bu kapanmalar nedeniyle evlere temizliğe gidilemeyecek. Çoğu gündelik ya da haftalık çalışıyor. Türkiye’de 1 milyon civarında evlere giden kadın çalışan var. 6 milyon civarında da sokakta çalışanlar var. Onlara verilecek doğrudan gelir desteği enfl asyon da yaratmaz. Eksilen gelirin yerine gidecek o. Ekmeğe, gıdaya gidecek. Çöpleri karıştıranların sayısının arttığına ilişkin daha fazla şey duyup, izlemeye başladık.

Ağaoğlu: Bu TCKN hikayesi halen daha geç kalmış değil. Hiç olmazsa 1-1.5 ay gibi kısa bir dönemde verilecek destek bütçeye de çok yük getirmez. Buna belli bir fon ayırarak ama bu fonun nereye gittiğini de net olarak bilindiği, SGK’sı olmayan, banka hesabı olmayan, herhangi bir bordroya tabi olmayan insanlara vermekten bahsediyorum. Kolaylıkla yapabileceğimiz sistemlerimiz var. Arkada gerçekten iyi çalışan bir e-devlet sistemimiz var. Onu gördüm bu aşı sırasında, çok da memnun oldum. Eksik gedik var mıdır? Mükemmel cinayet olmadığı gibi mükemmel sistem de yoktur. Bir de insanların bu kapanma sonrasında tekrardan aşı olmaları ihtimallerini düşünmenin en iyi yolu, aşıları olabildiğince hızlandırmak.

Güldağ: Yoksa aç-kapa ekonominin de dengesini bozuyor, insanların da… Turizmi vurguladın çok doğru olarak çünkü şu anda kredilerini ödeyemiyorlar. Ne olacak? Bankalara gidip, biraz öteleyelim diyecekler. İyi de bankalar hangi faiz ile öteleyecek ya da yapılandıracak? Bugünkü piyasa faiziyle yapılırsa bir çok turizm işletmesinin topu atması kaçınılmaz olur. Belki o otel hiç açılamayacak. Tedarikçisi piyasadan silinecek. Sonra işler normale dönünce, haydi gaza basalım denecek ama ayağınızın altında bir pedal olması lazım. Bir araba olması lazım. Araba ortadan kalkmışsa ne ile gideceksin, şirketler ortadan kalkmışsa ne ile gideceksin, ne ile ilerleyeceksin? Bu tarafının da düşünülmesi lazım. Reel sektörü temsil eden kuruluşların ‘kredi’ ve benzeri taleplerinin altında bu ihtiyaç yatıyor. Yaşatmak önemli. Bir kez piyasadan çekilince hem çalışan için hem de şirket için geri dönüş zorlaşıyor. Şirketler ve girişimcilik cephesinde aç-kapa kolay değil.

Ağaoğlu: Kapanma ile ilgili bir öneri paylaşmak istiyorum. Fatura bazlı bir kredilendirme sistemi yaratılabilirse… Bu şu demek, turizm tarafında bir otele kesilen bir faturanın fonlaması için bankanın daha önceden belirtilmiş faiz ile bugün cari faiz arasındaki farkı devlet süvbanse etme yoluna gidebilir, tıpkı TCKN’de olduğu gibi. Desteği doğru ve ihtiyaç sahibine verme noktasında bazı mikro çözümler üretilebilir, üretilmelidir. Bankaların da yükleri artıyor çünkü. Bu yolla yük paylaşılmış olur.

Güldağ: Benzer nitelikte bir KGF çalışması olduğunu duyuyoruz.

Ağaoğlu: Ama eski KGF tipinde değil. Çünkü genel bir KGF dediğiniz zaman nereye gittiğini kontrol edemiyorsunuz.

Güldağ: Bir kısmı eve, otoya, dolara, altına gitti. Belki şimdi de kriptoya…

Ağaoğlu: Onun için, sadece nokta atışı kredilerin verilmesi lazım. Sadece faturalar ve nakit akışıyla ilgili. O tip bir kredi çalışması dengeleri bozmaz aksine düzeltir.

Enflasyonda %18-19 şaşırtmaz

Güldağ: Enfl asyon beklentilerimiz yukarı yönlü… Şimdi kapanmaların bir etkisi olabilir. Ama sanki o da olumsuz yönde olacak…

Ağaoğlu: Bu kapanmanın yaratacağı gariplikler var. İnsanlar belki 17 günlük kapanma için hızlı bir tüketime gidecekler. Belki tedarikçilerin bir kısmı ‘mal satamayacağım’ diye önden satacak. Fiyatlarını yükseltecekler…

Güldağ: Bu sefer enfl asyon yüksek çıkacak gibi. Kurlar yükseldi ve yüksek kaldı. Üretici Fiyat Endeksi hayli yüksek. Bu illa ki tüketici enfl asyonuna yansıyacak. Resmi rakam olarak dahi yüzde 18-19 enfl asyon şaşırtmaz.

Ağaoğlu: Esas konulardan bir tanesi yurtdışındaki tarımsal emtia fiyatlarında son iki haftadaki sert yükseliş oldu. Brezilya’daki hava durumu, Rusya’daki hava durumu… Aslında Rusya’daki hava durumu pozitif bir hava durumu. Fazla yağış aldılar iyi haber ama buğday fiyatları fırladı. Çin başta, buğdayda talep dengesizliklerinden dolayı.

Güldağ: Para piyasasında da dalgalanma var…

Ağaoğlu: Para piyasalarındaki gevşeme sürecek. Amerikan 10 yıllık faiz tahvillerinin getirilerindeki gevşeme ile piyasa tekrar yumuşak, gevşek para politikası dönemine geldi. Ama tarımsal emtiada iki hafta öncesine göre yüzde 20, daha doğrusu yüzde 15-25 arasında değişik oranlarda yükselişler var. Onların da bize etkileri mutlaka olacak ama öyle ama böyle. Onun da işimizi zorlaştırıcı bir faktör olduğunu kayda geçirelim.

Güldağ: Nisan ve mayısta TÜFE’de yüzde 18-19 enfl asyon şaşırtmaz. Merkez Bankası 12.2 diye açıkladı yılsonunu TÜFE’de ama yüzde 15’ten aşağıya zor görünüyor.

Ağaoğlu: Dış gelişmeleri de, kurdaki hareketlenmeyi de ekleyince sana hak vermemek elde değil.

Kriptoda sistemi de eleştirmeli

Güldağ: Gelelim kripto yangınına… 3 milyonun üstünde kripto para yatırımcısı var Türkiye’de. 40 yıllık borsanın 2.3 milyon yatırımcısı varken. Şimdi skandal da patladı. Nasıl yorumluyorsun?

Ağaoğlu: Daha evvel de pek çok kez konuşmuştuk seninle…

Güldağ: Göz göre göre geldi Thodex krizi…

Ağaoğlu: Evimin yakınında motosikletle dağıtım yapan marketlerin depoları var. Depolarının önünde ciddi manada motosiklet oluyor. Boşta duran kuryeler sürekli telefon başındalar. Merak ettim, sordum; ‘arkadaşlar hepiniz aynı anda birbirinizle mi yazışıyorsunuz?’ “Yok abi biz Dogecoin aldık, Etherium, vesaire aldık. Coin alıp satıyoruz” dediler. ‘Eyvah’ dedim içimden. Maalesef, insanın para kazanma hırsını, hatta aç gözlülüğü anlıyorum. O asla tedavi edilemediği için ilk bulduğu fırsat hortluyor. Arkasını hiç araştırmıyoruz, ‘güvenilir midir, sistem denetleniyor mudur, arkada bir otorite var mıdır veya başım belaya girdiğinde bu adamı nereden bulurum, paramı nasıl alırım’ sorusunu sormadan bu işe giriyor. Yeter ki para kazanalım. Çiftlik Bank meselesi de aynı şey.

Güldağ: Bir de giriş-çıkış çok kolay…

Ağaoğlu: Buradaki hikaye, işin sihri o ekranda. Ben 35 yıldır ekranları izleyerek yaşayan birisiyim. Sürekli bir değişim var. Fakat o insanların ilk defa önlerinde hareket eden, akan bir borsa var. İşin ilginci de oraya katılabiliyorlar, Bunun için de ellerindeki telefon yeterli oldu. 3- 5 kuruş da olsa o oyunun içine girmek, o heyecanı yaşamak, bir kısmı adrenalin, bir kısmı can sıkıntısından, bir kısmı da aç gözlülükten…

Güldağ: İnsanın zaaf dolu olduğuna hiç itiraz etmem. Bankerler olayını da yaşadık bu ülkede. Daha neler oldu neler. Ama burada kendimize olduğu gibi sisteme de çuvaldız batırmak gerekmez mi? İnsanın bu zaafl arını görüp, harekete geçmek, gerekli düzenlemeleri yapmak da gerekmez mi? Bizim güveneceğimiz kişiler değil, sistem olmalı öncelikle…

Ağaoğlu: Bugün bazı ülkeler bunu tamamen yasaklıyorlar. Bu da bir yöntemdir. Ama biz düzenleyelim. Ama bu düzenlemeyle sıkmayalım ki Türkiye içinde kalmaktansa yurtdışına gitmeyi tercih etmesinler. Sistemi doğru kurmak her zaman mantıklı olandır. Şunu da söyleyeyim kaybolan paranın o kadar olmasına da imkan ve ihtimal yok. Eğer o kadar oluyorsa gerçekten bu saadet zincirlerine inanan insanlara müstahaktır deyip çıkacağım işin içinden. Türkiye bu konuda ilk ve son değil, tarihte her yerde var. Ben bir belgesel tavsiye edeyim, Hintli Milyarderler diye 4 bölümlük bir dizi. Tedavi edilemez bir aç gözlülük de inkar edilemez. Bunu sistemlerle devletlerin bireylerin ve toplumun da haklarını koruyarak kontrol etmesi lazım.

Faizde değişiklik beklentisi yok

Güldağ: Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu kısa süreyle iki kez kamuoyu karşısına çıktı. Faiz indirimine hemen başlamayacağına piyasayı ikna etmeye çalıştı. Zaten indirimin zemini de yok…

Ağaoğlu: Eğer bir faiz indirimi yapılırsa es kaza, -ki ben beklemiyorum, o noktada piyasa diyecek ki biz sizinle anlaşamıyoruz, bir arada bulunamayız bir süre deyip ayrışacaktır.

Güldağ: Rezervler meselesi de bir hayli tartışma konusu oldu. Geçen televizyonda Başkan onunla ilgili açıklama yaparken, ‘varlıklarla yükümlülükler yer değiştirdi’ dedi. Biraz şaşırdım ben…

Ağaoğlu: Duyduğumda benim de şaşırdığımı söylemem lazım. Varlık ve yükümlülük dediğiniz zaman bir bilançonun aktifi varlık, pasifi yükümlülüktür. Varlık sizin sahip olduğunuz değerlerdir. Yükümlülükler sizin borçlarınızdır. Şimdi varlıklarla yükümlülükler yer değiştirdi dediğiniz zaman ‘benim varlığım azalıyor, yükümlülüğüm artıyor’ diyorsunuz. Bu bilanço olarak ciddi biçimde borçluluğunuzun artması demek. Merkez Bankası Başkanı olarak bunun yanlış anlaşılabileceğini bilmek lazım, aslında.

Güldağ: Gayet tecrübeli bir bankacı kendisi…

Ağaoğlu: Köşe yazarıydı aynı zamanda.

Güldağ: Rezervler fon değiştirdi, dövizler TL’ye geçti demek istenmiş olabilir.

Ağaoğlu: Ama orada da şöyle bir şey var: Diyelim ki 6.50’den sattınız doları ve bizde TL rezerv var. Bugün piyasadan almaya kalkın. 8.20’den alacağınız dolar sınırlı kalacaktır. Oysa sattığınız o kadar büyük miktar ki…

Güldağ: Başkan hemen faiz indirimi olmayacağı noktasında piyasayı iknaya çalışıyor sanki…

Ağaoğlu: Şu anda beklemeyi tercih edecek. Piyasa da Merkez Bankası’nın beklemeyi tercih edeceğini fiyatlıyor şu sırada. Turizm tarafının iyi gitmediği, kapanmaların olduğu bir süreçte, döviz gelirlerimizin de olmayacağını düşünürsek o cephede, yolun hayli daraldığı bir alana gelmiş bulunuyoruz

Petrolle ilgili konu devletler üstü bir manipülasyon…

Güldağ: Goldman Sachs’tan bazı taze açıklamalar var. Bakır fiyatlarının gelecek 6 ayda 11 bin dolara yükselmesini bekliyor. Petrol fiyatlarının da gelecek 6 ayda varil başına 80 dolara yükselmesini bekliyor. Buna itirazın olduğunu biliyorum.

Ağaoğlu: Benim için çok sağlıklı bir referans değil bu yatırım bankası. Petrol 200 dolar dediği yerde 25 dolara düştüğü için benim için çok sağlam değil. Ama şunu söyleyeyim, fırsatı buldun mu ganimete çevirme arzusu bugün ortaya çıkmadı. Kripto paralara özel bir durum da değil. Petrolle ilgili konu devletler üstü bir manipülasyondur. Şu andaki petrol fiyatının bu seviyelerde olması üreticiler için faydalı bir şey ama arz-talep dengesini siz bu kadar bozarsanız bunun da yarın öbür gün yan etkileri ortaya çıkacaktır. Bir taraftan yatırımlar durmuyor, o iyi bir şey. Çünkü 25 dolardan devam etse kimse bakım bile yapmaz. O zaman da hakikaten 80 değil 180 doları görürsünüz.

Güldağ: Bugünkü seviye sürdürülebilir mi?

Ağaoğlu: Böyle bir dönemde 55-35 dolar arasında oynaması mantıklıdır ama bir kıtlık sıkıntı olduğunda evet 65 doları da 80 ya da 100 dolarları da konuşalım. Ama ortalama varil ihracatının da 35 dolar olduğu bir dünyada petrolü 100 dolara satmaya kalktığınızda birilerinden de servet transferi oluyor. Başka kaynaklara yönelim artıyor. Ama tabii kolay değil. 20-30 yıl sonra ancak petrol dünyası biraz zorluk yaşayacak. Ama o zamana kadar ya at ölür ya padişah ölür ya da biz ölürüz.

Araba yoksa gaza nasıl basarız?

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

smm panel

oyun forumu

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

takipçi satın al

takipçi satın al

takipçi satın al

takipçi satın al

instagram izlenme hilesi

tiktok 1000 takipçi kaç tl

Takipçi satın almak kaç TL

Instagram 1000 takipçi kaç TL

Instagram takipçi nasıl arttırılır

Instagram 10.000 takipçi kaç TL

takipçi satın almak ne kadar

takipçi satın al

beğeni satın al

izlenme satın al

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts