Kuzey Umman’da dik körfezler arasına gizlenmiş, dağlar ve koy arasında gizli bir dünya var; Kumzar köyü. Umman’ın geri kalanından farklı bir iklime sahip olan köy, ülkenin en kuzeyindeki Musandam Yarımadası’nda yer alıyor.
Musandam yarımadası ve içinde bulunan Kumzar köyü farkı coğrafi yapısıyla bölgenin Norveç’i olarak adlandırılıyor. Bölge bu lakabı dik körfezlerinden ve göz alıcı kıyı şeridinden alıyor.
Hürmüz Boğazı’nda stratejik bir noktada bulunan küçük Kumzar köyüne sadece tekneyle ulaşılabiliyor. Bir saat süren sürat teknesi yolculuğu ya da köye en yakın şehir olan Khasab’dan 2,5 saat süren bir yelkenli yolculuğu Kumzar’a ulaşmanın tek yolu.
Kumzar köyüne özgü bir dil: Kumzari
Bu köyü tüm Umman’dan ayrı kılan şey sadece İskandinav ülkelerine benzer coğrafyası değil elbette. Kumzar’ın kendine ait bir dili ve kültürü var. Köyde konuşulan dile ‘Kumzari’ ismi verilmiş. Kumzari dili ve kültürü üzerine çalışan bir yerel olan Makeyya Al Kumzari, “Hepimiz Arapça biliyoruz ancak Kumzari bizim ana dilimiz ve birlikte olduğumuzda başka hiçbir şey konuşmuyoruz. Bu dil Kumzar’dan başka hiçbir yerde konuşulmuyor” diyor. Kumzari dilini ise eski Farsça ve Arapçanın yanı sıra Akadca, Asurca, Türkçe, İngilizce ve Hintçe gibi diğer dillerin bir karışımı olarak tanımlıyor.
Kumzari dilinin, baskın Arapça’nın var olduğu topraklarda hayatta kalması dilbilimcilerin de ilgisini çekmiş durumda. Öyle ki dilbilimci olan Christina van der Wal Anonby ve Erik Anonby bir yıl boyunca Kumzar’da yaşayarak bu dili ve Kumzar köyünün kültürünü yakından inceleme fırsatı bulmuş.
Musandam’ın kıyı şeridi sebebiyle ona ‘Arabistan yarımadasının Norveç’i’ diyorlar.
BBC’ye konuşan Erik Anonby, bir yılını geçirdiği bu ilginç köyü, “Kumzar, yüzyıllardır sosyal ve tarihsel olarak canlı bir bölgesel ekosistemin merkezinde yer alıyor. Bu nedenle yalnızca tekneyle ulaşılabilse de onu ‘izole’ olarak düşünmek hata olur. Kumzar tarihsel olarak çok önemli. Basra, Maskat, Zanzibar, Hindistan ve ötesinin ticaret merkezleri arasında bol miktarda tatlı su kuyusuna sahip birkaç yerden biri” sözleriyle anlatıyor.
Kumzariler yılın dokuz ayı geçimini balıkçılıktan sağlıyor. Erik Anonby, denizin Kumzar’a hayat verdiğini ve dolayısıyla dili de şekillendirdiğini söylüyor. Erik, “İncelemeler sırasında Kumzari’de balık türleri için 200 farklı isim bulduk. Bu kelimelerin çoğu dünyadaki başka hiçbir dilde bulunan balıkların isimlerine benzemiyor” ifadelerine yer veriyor.
‘Kumzariler çok misafirperver insanlar’
Dilbilimciler çift, köyde kaldıkları süre boyunca dil araştırmalarının yanı sıra günlük rutinlerinde Kumzarilere katılarak köydeki yaşama dahil oldular. Christina, sabahları yerel kadınlarla kakule kahvesi içerken sohbet ettiklerini ve öğleden sonraları hurma ve balıkları işleyerek ya da palmiye yaprakları örerek geçirdiğini anlatıyor.
Bu misafirperverliğin Kumzar’ın eşsiz konumundan kaynaklandığına inanıyor, “Bence çok misafirperverler çünkü tarihsel olarak Boğaz’da gemi enkazlarından kurtulan denizcileri yanlarına almışlar, korsanlardan kaçarken saklanan gemilere yardım etmişler veya Kumzar’dan geçen gemilerin tatlı su ihtiyacını karşılıyorlar” diyor.
Dünyayı yorumlama biçimleri de farklı
Kumzar, üç tarafı dağlarla, bir tarafı da okyanusa açılan eşsiz bir coğrafyaya sahip. Bu coğrafya sadece dilini değil, insanlarının etrafındaki dünyayı yorumlama biçimini de şekillendirmiş. Kumzariler, yön belirtmek için kuzey, güney, doğu ve batı kelimelerini kullanmak yerine, yukarı, aşağı, dağlara ve denize doğru ifadelerini kullanmayı tercih ediyorlar.
Burada düğünler hafta boyu sürüyor
Kumzar köyünde halk hikayeleri anlatıcıları da bir hayli meşhur. Hikayeler ise genelde okyanus ve Kumzar’ın konumu etrafında dönüyor. Makeyya Al Kumzari, “Uzun bir günün ardından eğlence zamanı gelir. Köyde hikâye anlatımı çok popüler. Hikayeler çoğunlukla çevreden etkileniyor; deniz ve yaratıkları hakkında oluyor. Ayrıca Kumzar’ı yolcuların durup tatlı su tedarik etmek için önemli bir yer haline getiren kuyu hakkında hikayeler de bolca var” diyor.
Kumzari kültürünün tek eğlence anlayışı elbette hikâye anlatımı değil. Kumzari halkı Arabistan’da hafta boyu süren düğünleri, danslarla dolu günler ve geceleri, geleneksel şarkıları ve herkesin bir araya geldiği cömert bayramlarıyla tanınıyor.
Futbol kulüpleri bile var!
Oldukça uzak bir bölgede yer alsa da kesinlikle durgun bir hayat yaşanmıyor Kumzar’da. Köy, kendi okulu, hastanesi ve tuzdan arındırma tesisi ile kendi kendine yetiyor. Öyle ki köyün kendi futbol takımı bile var; Kumzar Futbol Kulübü. Takım, 2016 yılında Umman’ın bölgesel kupasını kazanarak önemli bir başarıya da imza atmış durumda.
Yerelliğin çok ön planda olduğu ve bununla büyük gurur duyulduğu köy, kendi başlarının çaresine bakabilmenin ve bunun yanında başarılara imza atabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Köyün geleceği tehlikede olabilir mi?
Şimdiye kadar anlattığımız her şey oldukça iyiye gidiyordu. Ancak bir sorun var; Kumzar’ın geleceği maalesef şimdilik net değil. Musandam çevresinde yelkenli turlarının kaptanlığını yapan Moyath Al Kumzari, “Kumzar değişiyor. Yeni nesil eğitime yatırım yapıyor ve çalışmak için Maskat’a taşınıyorlar. Yerlilerin sadece Kumzari’yi konuştuğu günler sona erdi. Gençler genellikle mezun olduktan sonra anakarada veya Birleşik Arap Emirlikleri’nde iş arıyorlar” diyor.
Erik Anonby ise köyde ticari balıkçılık sebebi ile balıkların tükendiğini ve Kumzari balıkçı ekiplerinin geçim kaynaklarının istikrarsız hale geldiğini söylüyor. “Evrensel eğitimin, televizyonun ve şimdi de internetin ortaya çıkmasıyla birlikte Arapça, Kumzarilerin gününün her anına giriyor” diyen Erik, “Son 10 yılda büyük bir değişiklik oldu ve çoğu aile artık çocuklarına Arapça öğretmeye başladı. Çocuklar Kumzari’yi hala anlayabiliyorlar ama iyi konuşamıyorlar ve dilin nesiller arası geçişi hızla yok oluyor” şeklinde konuşuyor.
Musandam yarımadasından bir görünüm.
Ancak iyi haberler de var. Bir grup yerel uzman, Christina ve Erik gibi akademisyenlerle bir Kumzari yazı sistemi oluşturmak, dillerini ve kültürlerini korumaya yardımcı olmak için çalışıyor.
Dahası, gençlerin üniversiteye gitmek için bölgeyi terk etmesine rağmen, yüksek doğum oranı dili canlı tutmak için bir umut oluyor. Köyde nüfus her geçen gün artıyor ve Kumzar’ın yukarısındaki dağlara yeni evler inşa ediliyor.
Moyath, “Biz Kumzariler her zaman ‘Kumzari maafi couf’ (Kumzariler asla korkmaz) diyoruz çünkü geleneğimiz ister doğaya karşı ister diğer düşmanlara karşı savaşmak. Hepimiz Kumzarlı olmaktan gurur duyuyoruz. Modern zorlukların yanında büyümek için bir sorumluluğumuz var ancak kültürümüzü ve dilimizi asla geride bırakmayacağız” diyor.