ARILAR yeryüzünden silinip giderse, insanoğlu yalnızca dört yıl yaşayabilir.” 1949 yılında Albert Einstein bu sözleri söyledi. Aradan 70 yıl süre geçti ve arıların yaşamı tehdit altına girdi. Tarım ilaçları, zorlu kış şartları, çeşitli hastalık yapıcı organizmalar ve küresel ısınma gibi sebepler her geçen gün dünyadaki arıların sayısını azaltıyor. Bu sorunu çözmeye Türk gençlerinin kurduğu biyoteknoloji şirketi aday. ‘Micro-S’ adındaki startup’ın geliştirdiği ‘Micro Bee’ adındaki biyoteknoloji ürünü, arıların bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor ve ölümlerini azaltıyor. Tabii ki işin ekonomik boyutu var. Özellikle balcılıkla uğraşan arı çiftlikleri, bu ürün sayesinde kovanlarından aldıkları verimliliği arttırıyor. Biz de yerli girişimcilerin geliştirdikleri bu biyoteknolojiyi deneyimlemek için İstanbul Beykoz’daki Gürel arı çiftliğine gittik. Burada Micro-S Kurucu Ortağı Ömer Faruk Taştan ile bir araya geldik ve bir kovana geliştirdikleri ürünü uyguladık.
4 KAT BÜYÜYOR
Arıların mide ve bağırsağındaki yararlı bakteriler olduğunu ve bu bakterilerin azalması veya kalmaması durumunda arı ölümlerinin gerçekleştiğini belirten Taştan, “Bu yararlı bakterilere probiyotik diyoruz. Normalde bu probiyotikler arıların mide ve bağırsağına gitmeden dağılıyor. Biz bu yararlı bakterileri izole eden bir teknoloji geliştirdik. Yüksek izole etme teknolojisi sayesinde arıların mide ve bağırsaklarını bu yararlı bakteriler ulaşabiliyor. Bu sayede arıların direncinin yükseliyor ve ölmüyor” dedi.
Arıcılıkla uğraşanların kovanlarında uyguladıkları şeker tipin geliştirdikleri probiyotikleri karıştırdıklarını belirten Taştan, şunları anlattı: “En çok kullanılan şeker çeşitinine probiyotiklerin karışımını sağladık ve pudra şekeri formuna dönüştürdük. Arıcılar, kovanlarını açıyor. Her ay, belirli bir ölçüde bu probiyotiklerinden kovanın içine koyuyor. Arıları bu şeker tadındaki probiyotiklerden yiyor ve bağışıklık sitemleri sağlamlaşıyor. Bu sayede probiyotikler arıların bağırsak ve midelerinde zararlı mikroorganizmalara karşı rekabetçi çoğalarak, onlara karşı mücadele veriyor. Probiyotikler, arıların bağışıklık sisteminde aktif rol alarak, güçlenmesini sağlıyor. Dolaşım ve sindirim sisteminin düzenliyor. Özellikle gelişme aşamasında olan arıların gelişimi sürekli olarak destekleniyor. Bu sayede arı ölümleri gerçekleşmiyor.” Taştan, bu sayede kovan sağlığının iyileştiğini ve kovanlardaki arı sayısının 4 kat kadar arttığını belirtti.
HASTALIKLI KOVANLARI KURTARDI
ŞU anda Tarım Bakanlığı’ndan izin alma sürecinde olduklarını ifade eden Taştan, “İzin konusunda son aşamaya geldik. 1 aya kadar ürün satışa çıkacak. Türkiye’de 5 farklı bölge testlerimizi gerçekleştirdik. Ağrı, Artvin, Manisa, Yozgat, Mersin ve İstanbul bu şehirler arasında yer aldı. Hatta bir testimiz ürünün başarısını fazlasıyla gösterdi. Bir çiftlikte 10 hastalıklı kovan vardı. Bu kovanların 5’ine Micro Bee uyguladık. Uygulamadığımız 5 kovandaki arıların hepsi öldü. Bizim kovanlarımızdaki arılar ise hastalığı atlattı” dedi.
HEDEF AVRUPA
10 gramlık paketlerinin 50 TL’lik satış fiyatına sahip olacağını belirten Taştan, “En büyük hedefimiz Avrupa ülkeleri. Çünkü dünyada bu işi yapan sadece bir startup var. O da ABD’de. Yani Avrupa pazarında hiçbir rakibimiz yok. Yaklaşık 6 ay içinde Avrupa’da satışa çıkma hedefimiz var. Bu hedefi gerçekleştirebilirsek, o zaman Avrupa ülkelerinde büyük bir avantajımız olacak” diye konuştu.