Yazar: Geoffrey Smith
Investing.com – ABD Başkanı Joe Biden’in Covid-19 aşılarında fikri mülkiyet haklarından feragat etme fikri üzerine geç eğilmesi, içerikten çok bir tarz meselesi ve dünya bundan fazlası olmadığı için minnettar olmalı.
Ticaret Danışmanı Katharine Tai, geçen hafta, küresel aşı kampanyalarını desteklemek amacıyla ABD’nin Covid-19 aşılarının fikri mülkiyet haklarında ‘geçici’ muafiyet fikrini destekleyeceğine işaret etti.
Hoş bir jest. ABD’yi, dünyanın en büyük sorunlarını çözme yeteneğine sahip asil ve fedakar bir süper güç gibi gösteriyor: insanlığın iyiliğini ilaç şirketlerinin kârının önüne koyan gerçek bir dünya lideri.
Ancak yönetim bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını biliyor. Birincisi, Tai tarafından benimsenen öneri, Dünya Ticaret Örgütü tarafından ele alınmaktadır ve bu durumda tüm üyelerinin oybirliğiyle desteğine ihtiyaç duymaktadır. Hem AB hem de biraz kararsızlıktan sonra İngiltere, fikri desteklemediklerini belirttiler.
Dahası, Avrupalılar desteklemeye karar verse bile Moderna ve Pfizer gibileri, mülkiyet hakları korumasının hükümetin iyi görünmesini sağlamaktan daha önemli olduğu ABD mahkemelerindeki süreci erteleyebilir. Bu tür engeller ortadan kalktığında salgın gerçekten güzel bir şekilde bitebilir.
Sonuç olarak Biden yönetimi kendilerini iyi insanlar gibi, Avrupalıları da kaba ve huysuz gösteriyor. Bu arada da dünya acı çekmeye devam ediyor.
Aşıların dünya çapında daha hızlı yayılması gerektiğini inkar etmek mümkün değil. “Hepimiz güvende olana kadar kimse güvende değil” şiarı mantıksız bir abartı ancak zengin dünya ekonomisinin kaderi, gelişmekte olan ekonomiyle sıkı bir şekilde bağlantılı olduğu sürece Hint, Afrika, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya ekonomileri normale dönene kadar salgından tam bir kurtuluş gerçekleşmez.
4.000’i aşkın resmi günlük ölüm sayısının büyük ihtimalle olduğundan daha az olduğu Hindistan ve Güney Afrika’nın gerçekten ihtiyacı var. Özellikle Güney Afrika, 1990’larda 11 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiği ve çok daha fazlasının etkilendiği bir salgın zamanında batılı ilaç şirketlerinin, HIV/AIDS ilaçlarını hayırsever bir şekilde paylaşma isteksizliği nedeniyle derinden yaralanmış durumda.
Bununla birlikte Hindistan’ın bu yılki eyalet seçim kampanyaları sırasında kitlesel siyasi mitinglere izin vermesi var ancak daha acı gerçek, Hindistan’ın yirmi yıllık olağanüstü ekonomik büyümeyi halk sağlığı sistemini iyileştirmek için kullanamamış olması: Hindistan’ın sağlık harcamaları, 2000 yılında GSYH’nin %4’ü iken Covid’den önceki son yılda zar zor %3,5’i buldu. Bu süre zarfında hem nükleer silahlar hem de kendi uzay programı için bol miktarda parası vardı.
Ancak, zengin ve yoksul arasındaki küresel eşitlik gibi konular bir kenara bırakıldığında bile fikri haklarda muafiyet lehine olan argümanlar ikna edici değil. AstraZeneca ve Johnson&Johnson aşılarının tetiklediği kan pıhtılaşması sorunları, ilaç geliştirme dünyasında zaferin, felakete yakın bir şeye ne kadar kolay bir şekilde dönüşebileceğinin bir hatırlatıcısı.
Rusya’nın ilaç endüstrisi, Sputnik aşısını tutarlı standartlarda üretemeyeceğini ve kusurlu partileri Slovakya ve başka yerlere gönderemeyeceğini şimdiden kanıtladı. Brezilya’dan Seyşel Adaları’na kadar birçok yerden gelen raporlar, Sinopharm’ın Covid-19 aşısının etkisiz olduğunu gösteriyor.
Aşı yapmak zordur. Dünyanın dört bir yanında eşit olmayan üretim yeterliliğine sahip şirketlerin, ilk etapta onay sürecinden gözle görülür şekilde aceleye getirilen ilaçların taklit versiyonlarını yapmasına izin vermek, yersiz bir ekstra risk katmanıdır.
Ve taklit ilaçların başarısız bir şekilde piyasaya sürülmesinin riskleri de göz ardı edilmemelidir. Covid aşıları için yetkilendirme sürecinde kolaya kaçıldığı ve süreci denetleyen hükümetlerin motivasyonları konusunda ciddi şüpheler var. Bu şüpheler şimdiden kamuoyunun çok ötesine yayıldı. Covid-19 ilaçlarında yaşanan yüksek profilli bir aksilik, aşıların reddedilmesini yıllarca ana akım haline getirebilir ve komplo teorisini meşrulaştırabilir.
Fikri mülkiyet korumalarının iki nedeni vardır: mucitlerin yaratıcılıklarının karşılığını alabilmelerini sağlamak ve böylece yeni nesil mucitleri teşvik etmek ve topluma fayda sağlayan yeni teknolojinin, bu faydaları baltalamayacak şekilde sunulmasını sağlamak. Bunlar muazzam iki kamu malı. Maliyetleri, şu an Moderna ve BioNTech tarafından tahakkuk eden ekstra kârdır. Herkesin zevkine uymayabilir ancak onları ödüllendirmeyi reddetmek, dünyanın acilen mucize bir ilaca ihtiyacı olduğu başka bir zamanda, onu geliştirmek için gereken pahalı Ar-Ge departmanının orada olmayacağı anlamına gelecektir.
Diğer karikatürler için: https://.tr.investing.com/analysis/comics