Edirne’de Mimar Sinan’ın ‘Ustalık eserim’ diyerek 1574 yılında yaptığı ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan tarihi Selimiye Camii’nde yapılan incelemede, geçmiş dönemlerdeki depremlerden hiçbir zarar görmediği, önümüzdeki olası büyük depremlere de dayanıklı olduğu tespit edildi. Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü, önümüzdeki dönemde restorasyona almaya hazırlığında tarihi Selimiye Camii’nde nasıl bir çalışma yapılacağını belirlemek için, konularında uzman bilim insanlarından oluşan 5 kişilik bilim kurulu ile tarihi camide inceleme yaptırdı. Camide statik yönden modelleme çalışmasında, taşları, temelleri, taşıyıcı unsurları büyük bir titizlikle incelendi. İncelemede, belli periyotlarda oluşan depremlere karşı nasıl tepki vereceği de kapsamlı şekilde araştırıldı. Çalışmada, caminin daha önce tarihlerde yaşanan büyük depremlerden hiç etkilenmediği ve önümüzdeki 500 yıl içinde yaşanabilecek büyük depremlerden de etkilenmeyeceği ve statik yönden hiçbir sıkıntısının bulunmadığı saptandı. Mimar Sinan’ın yüz yıllar önce meydana gelecek olası depremleri düşünerek inşa ettiği tarihi Selimiye Cami’nin büyük depremlere de dayanıklı olduğu yapılan bilimsel çalışmada belirlendi.
Vakıflar Edirne Bölge Müdürü Osman Güneren, Selimiye Camii’nin temelinde statik modelleme ile yapılan çalışmalarda 500 yıl içinde meydana gelecek şiddetli depreme dayanıklı olduğu tespit edildiğini belirterek, şöyle konuştu: “Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Selimiye Camii’nin rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerini temin ettik. Bu projeleri ilgili koruma kurulu tarafından da onaylandı. Daha sonra olası restorasyona başlamadan evvel bir bilim heyeti kurduk. Bilim heyetinin içerisinde statik uzmanı olan hocalarımız da bulunmaktaydı. Hocalarımızla birlikte statik modelleme yapıldı Selimiye Camii’nde.
Bu statik modellemenin amacı şu; her şeyden önce müdahale edeceksen nerelere edeceksin ve şu anda bir müdahaleye bir ihtiyaç var mı? Tabii ülkemiz bir deprem ülkesi, son dönemde de sıkça deprem olmakta. Bu tür tabii afetler kaçınılmaz ama bu tabii afetlere karşı da tedbirli olmamız gerekiyor. Selimiye Camii’nde gerçekleştirilen statik modellemede 475 ve 2 bin 475 yılda bir gerçekleşen depremlere ilişkin yükler yüklendi, caminin mimari ve statik yapısına. Biz bunu 500 ve 2 bin 500 diye ifade edebiliriz. Şöyle sevindirici bir netice var elimizde açıkçası 500 yılda bir gerçekleşme ihtimali olan bir depreme karşı, Selimiye Camii’nin şu anda statik yönünden iyi ayakta sıkıntısız bir şekilde. Allah göstermesin tabii ki böyle bir deprem olmasın ama olursa da bu depremi atlatabilecek statik donanıma sahip olduğunu bilimsel olarak şu anda tespit etmiş durumdayız.”
‘Statik modelleme ile test yapıldı’
Hesaplamaların şiddeti yıllara göre hesaplandığına vurgu yapan Güneren, “Bu hesaplama şu şekilde yapılıyor; her bölgede 50 yılda 100 yılda, 500 yılda, 2 bin 500 yılda hangi sıklıklarda hangi büyüklükte deprem olduğu malum biliniyor, az çok. 500 yılda bir olan depremin yükü farklı, 50 yılda bir gerçekleşen depremin yükü farklı. 500 yılda bir gerçekleşecek düzeydeki yüksek bir depreme karşı dahi Selimiye Camii’nin statik açıdan sıkıntısının olmadığının bilimsel olarak tespit etmek durumdayız. Bu çalışmalarda statik modelleme yapılıyor, statik modellemede caminin şu andaki taşıyıcı unsurlarına çeşitli deprem yükleri yükleniyor. Bu deprem yüklerine karşı yapının verdiği tepki ölçülüyor. Dediğim gibi 500 yılda bir olacak depremlere karşı, 500 yılda bir gerçekleşecek olan deprem yüküne karşı Selimiye Camii’nde bir uygulama yapıldığında caminin bu depremi sıkıntısız bir şekilde atlatacağına dair statik hesaplar ve modellemeler yapılmış vaziyette” diye konuştu.
‘Sinan’ın çok ciddi statik hesaplama yaptığını görmekteyiz’
Vakıflar Edirne Bölge Müdürü Osman Güneren, Mimar Sinan’ın Selimiye Camii’ni yapmadan önce çok ciddi bir statik plan yaptığını ve yapıyı çok şiddetli depremlere dayanıklı yaptığını gördüklerini söyledi. Güneren, “Mimar Koca Sinan çok önemli bir mimar, yaptığı eserleri ile de bunu bugün net bir şekilde görmekteyiz. Sinan mimarı vasıflarının yanında açıkçası çok ciddi statik hesaplama yaptığını da şu anda görmekteyiz. Şöyle ki; Selimiye Camii’nde biz jeoradar (yer altı radarı) yöntemiyle temelin nasıl olduğuna yönelik birtakım değerlendirmeler yaptık. Ve temelin çok ciddi bir şekilde inşa edildiğini, kademeli bir şekilde ampatmanların bulunduğunu tespit ettik. Ayrıca Sinan’ın eserleriyle ilgili yazılmış eserlerde ve Sinan’ın kendi kitabında Selimiye Camii yapılmazdan önce, caminin yapılacağı alana özelikle temelde kullanılacak taşların getirildiği, uzunca makul bir sürede taşların bu alanda tutulup temelde ki oturmaların yapıya başlanmadan önce sağlandığı bilinmekte” dedi.
‘Milim kayma yok‘
Tarihi Selimiye Cami’nin temellerinde geçirdiği sayısız depreme karşı millim kayma olmadığına dikkat çeken Güneren, “1574 yılında ibadete açılmış bir camii, şu anda temelinde her hangi bir sıkıntı yok. Milimetrik hesaplarla zaten projeler temin edildi, gerçekleştirilen milli metrik hesaplamalarda dahi herhangi bir kayma, yıkılma, bir tarafa doğru çökme olmadığını görmüş olduk. Buradan zaten çok ciddi bir temel yapısına sahip olduğunu görüyoruz. Ana taşıyıcılar fil ayakları beden duvarları temel hiçbir sorun yok açıkçası. Tek sorun olabilecek zayıf halka olarak nitelendirilebilecek bölüm malumunuz minareler. Minareler ortalama 85 metre yüksekliğinde ve 3 şerefelidir. Kendi büyüklüklerine göre hem yüksek hem de incedir. Burada tabi minareler yağmur oluyor, fırtına oluyor, yıldırım düşüyor, bunlardan fazlasıyla etkilenmiş ama yine de Selimiye Camii’nin minareleri de dahil olmak üzere, statik yönden aradan geçen bunca yüz yıla rağmen son derece sağlam olduğunu modelleme çalışmalarında tespit etmiş vaziyetteyiz” şeklinde konuştu.