İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları da kınandı. Toplantı sonrası yayınlanan ortak bildiride özetle şöyle denildi:
“Taraflar, Suriye’nin kuzeydoğusunda uzun vadeli güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş; Suriye’nin birliğini zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.”
Ortak bildiride, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırına ilişkin ise, “Astana garantörleri, İsrail’in, uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun ihlalini teşkil eden ve Suriye ile komşu ülkelerin egemenliğine halel getirmenin yanı sıra bölgedeki istikrar ve güvenliği tehlikeye atan Suriye’deki süregelen askeri saldırılarını kınamışlar ve bu saldırıların durdurulması çağrısında bulunmuşlardır” ifadeleri yer aldı.
İDLİB’DE DURUM
Öte yandan, terörist grupların İdlib’de artan mevcudiyetinden ciddi şekilde kaygı duyduklarını da vurgulayan Astana üçlüsü, bu grupların ortadan kaldırılması amacıyla işbirliğini sürdürmede mutabık kaldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev de toplantının ardından yaptığı basın açıklamasında, ılımlı muhaliflerin İdlib’deki radikal grupların bölge dışına çıkmalarını sağlamak için yeterli güce sahip olduklarına dikkat çekerek, “Bu, durumu istikrara kavuşturmaya yardımcı olabilir” dedi.