Kovid-19 salgını, bütün dünyada olduğu gibi Asya-Pasifik ülkelerinde de 2020’nin bir numaralı gündem maddesi haline geldi.
Salgına karşı bölge ülkelerinin büyük çoğunluğunda sokağa çıkma yasağı ve karantina uygulamasına gidilirken, ülkelere dışarıdan seyahatler de yasaklandı.
Çin, Malezya, Tayland, Vietnam ve Singapur gibi ülkelerde kısmi sokağa çıkma yasağı ve hareket sınırlaması gibi önleyici tedbirlerin alınmasının yanı sıra Endonezya ve Filipinler’de Kovid-19 tedbirleri, başkentlerde sınırlı kaldı.
Çin başta olmak üzere Vietnam, Tayland, Singapur, Kamboçya, Laos ve Brunei’de Kovid-19 salgını yıl içinde büyük oranda durduruldu.
Endonezya, Japonya, Güney Kore ve Malezya’da pandemi etkisini göstermeyi sürdürüyor.
GÜNEY ÇİN DENİZİ GERİLİMLERİ
Çin’in, Güney Çin Denizi’nin yüzde 80’lik kısmında hak iddiasında bulunması üzerine, bölgede yaşanan gerilimler bu yıl da sürdü.
Endonezya ordusu, 4 Ocak’ta Çin’in bölgedeki “egemenlik” iddialarına karşı, ülkenin Güney Çin Denizi karasularını savunmak üzere 2 savaş gemisi daha yolladı. Eylülde Çin’in, Vietnam’ın karasuları yakınlarındaki Paracel Adaları’nda askeri tatbikatta bulunması, bölgede Çin ile Vietnam arasındaki gerilimi tırmandırdı.
Çin’in bölgedeki sınır ihlallerine cevap olarak Vietnam, 26 Aralık’ta Güney Çin Denizi’nde Hindistan ile ortak donanma tatbikatı yaptı.
Malezya hükümeti, bu yıl içinde Çin’in, Malezya’nın Güney Çin Denizi’ndeki karasularını 2 kez ihlal etmesi üzerine Birleşmiş Milletler (BM)Genel Kurulu ve ASEAN Zirvesi gibi uluslararası toplantılarda, Çin’in bölgedeki faaliyetlerini eleştirdi.
Çin’in bölgedeki faaliyetlerinden rahatsız olan ülkelerden Filipinler’in Devlet Başkanı Rodrigo Roa Duterte, bu ay Japonya Başbakanı Suga Yoşihide ile görüşmesinde, Güney Çin Denizi’ne ilişkin Japonya ile yakın iş birliğinin korunacağı açıklamasında bulundu.
“KİM JONG-UN’UN ÖLDÜĞÜ İDDİALARI”
Haber ajansları nisanda, uluslararası istihbarat servislerine dayandırılan bilgilere göre, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un “ağır hasta” ya da “ölü” olduğu iddialarına yöneldi. Güney Koreli eski bir milletvekilinin, Çin istihbaratına dayandırdığı diğer iddiaya göre ise, Kim’in, dedesinin doğum yıl dönümünü kaçırdığı ve komada olduğu kaydedildi. Diğer haberlere göre de Kim’in obezliği ve fazla sigara tüketimi sonucu geçirdiği kalp rahatsızlığından iyileşemediği iddia edildi. Kız kardeşi Kim Yo-jong’a, bazı devlet sorumluluklarının teslim edildiği haberlerinin ayyuka çıkması ise Kim’e ulaşılmadığı iddialarını güçlendirdi. Tüm spekülasyonlar, birkaç gün sonra Kim’in sağlıklı bir şekilde halkın önüne çıkması sonrasında bir kenara bırakıldı.
ÇİN HİNDİSTAN GERİLİMİ
Haziran ortasında Himalayalar’ın batısındaki Galwan Vadisi’nde Çin ve Hindistan ordularının silahlı çatışmasında 20 Hint askeri ile sayısı belirlenememiş Çinli asker hayatını kaybetti. İki ülke sınırındaki ihtilaflı Ladak bölgesinde meydana gelen çatışmalara yönelik taraflar, ilk ateşi açmakta birbirlerini suçladı. Gerilimi düşürmeye yönelik çağrılara rağmen ilerleme kaydedilmedi.
Çin ve Hint orduları arasındaki anlaşmazlık, toplamda 80 milyar dolarlık ticari hacmi kapsayan ikili ticari ilişkilere sıçradı. Hindistan, popüler “TikTok” dahil 100’den fazla Çin üretimi mobil uygulamaya engelleme getirdi. Buna karşın Çin, “dışlayıcı grup oluşturduğu” ve “üçüncü tarafları hedef aldığı” iddiasıyla Hindistan’ı suçladı.
JAPONYA BAŞBAKANI ABE’NİN İSTİFASI
Bu yıl Japonya siyasetinde, Abe Şinzo’nun yaklaşık 92 ay süreyle “ülkenin aralıksız en uzun süre başbakanı” unvanını almasının sonrasında görevinden ayrılması kayda geçti. Başbakanlığı ilk üstlendiği 2006’da yaşadığı bağırsak iltihabı sonrası 2007’de görevinden ayrılan Abe, yeni bir tedavi yöntemi sayesinde iyileştiğini kaydederek 2012’de Liberal Demokrat Parti (LDP) liderliğine dönmüştü.
Abe, 8 yıla yaklaşan dönemindeki seçimleri kazanarak istikrarlı sandık sonuçları sergiledi. Ağustosta rahatsızlığının yeniden nüksettiğini belirten Abe, “Devlet yönetiminde sonuç önemlidir. Kararlarımı düzgün veremiyorum.” dedi.
Görevinden istifa ettiğini açıklayan Abe’nin yerine eylüldeki LDP iç seçimlerinde, son 3 kabine döneminin Kabine Baş Sekreterliği görevini yürüten Suga Yoşihide getirildi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK SERBEST TİCARET ANLAŞMASI “RCEP”
Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin (ASEAN) 37. Liderler Zirvesi’nde 15 Asya-Pasifik ülkesinin uzun yıllar süren müzakereler neticesinde imzaladığı Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) Anlaşması, “2020’de bölgedeki en önemli ekonomik gelişme” olarak kayıtlara geçti. Sanal ortamda yapılan zirvenin 15 Kasım’daki son oturumunda, ASEAN üyeleri Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam ile birliğin diyalog ortaklarından Avustralya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda liderleri, 8 yıl boyunca yapılan 46 müzakere ve 19 bakanlık düzeyinde görüşmelerin ardından RCEP Anlaşması’nı imzaladı.
2,1 milyarlık nüfusu kapsayan ve küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 30’una tekabül eden RCEP, “dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması” olarak tarihe geçti.
Çin’in Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik hakimiyetini artıracağı öngörülen RCEP, ABD ve Avrupalı şirketleri serbest ticaret bölgesinin dışında bırakarak, dezavantajlı konuma getireceği tartışmalarını da beraberinde getirdi.
“MALABAR” İSMİ VERİLEN ORTAK TATBİKAT
Ekim’de Çin’e karşı oluşturulan ve ABD, Avustralya, Hindistan ile Japonya’nın yer aldığı 4’lü Quad ittifakının dışişleri bakanları, yoğun Kovid-19 önlemlerine rağmen Tokyo’da bir araya geldi. Zirve sonrası açıklanan ortak bildirgede, bölgenin barış ve huzuruna yönelik “Serbest ve Açık İndo-Pasifik” vizyonunun daha fazla ülkenin katılımıyla hayata geçirilmesi için iş birliğine vurgu yapıldı.
4’lü ittifakın donanmaları, ilki 3-6 Kasım’da Bengal Körfezi’nde, ikincisi 17 Kasım’da Umman Denizi’nin kuzeyinde olmak kaydıyla “Malabar” ismi verilen ortak tatbikat yaptı.
Çin’in, Hint Pasifiği’nde artan iddialarına karşı bölgesel bir girişim olarak görülen Malabar tatbikatına Hindistan’ın Vikramaditya, ABD’nin Nimitz gemisi, Avustralya’nın Ballarat fırkateyni, Japonya’nın Murasame destroyeri, denizaltıları ve savaş uçakları katıldı.
ENDONEZYA’DA HÜKÜKET KARŞITI PROTESTOLAR
Endonezya’da uzun süredir tartışılan ve 5 Ekim’de kabul edilen torba yasada, işçilerin hak ve güvencelerine dair istihdam düzenlemelerine karşı halk, kitlesel gösteriler başlattı. Başkent Cakarta ile Purwakarta, Bekasi, Tangerang ve Bandung kentlerinde 6 Ekim’de başlayan ve yaklaşık 1 ay süren protestolarda, işçi sendikaları, çalışma saati ve fazla mesainin şirket düzenine bırakılması, doğum izinlerinin iptal edilmesi ve haftalık 2 günlük iznin 1 güne düşürülmesi gibi düzenlemelere karşı çıkarak, istihdam paketinin iptalini talep etti.
2017’de hakkındaki ahlaksızlık suçlamalarından ötürü ülkesini terk ederek Suudi Arabistan’a giden İslam Savunucuları Cephesi (FPI) lideri Muhammed Rızık Şihab’ın 10 Kasım’da ülkesine dönmesinden kısa süre sonra gözaltına alınması da Endonezya’da protestolara yol açtı.
Ülkeye döndükten sonra başkent Cakarta’da miting düzenleyerek hükümetin tepkisini çeken Şihab, başkentteki Kovid-19 tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle 13 Aralık’ta gözaltına alındı. Şihab’ın siyasi nedenlerle gözaltına alındığını öne süren çok sayıda FPI üyesi ve hükümet karşıtı, 18 Aralık’ta ülke çapında protesto düzenledi. Cakarta’da polisle göstericilerin çatışması sonucu 6 FPI üyesinin öldürülmesi, kamuoyunda tepki yarattı.
MALEZYA’DA SİYASİ KRİZ VE İKTİDAR DEĞİŞİMİ
Malezya’da Mahathir Muhammed’in başbakanlığındaki iktidar koalisyonunun, milletvekili istifalarıyla devrilip Muhyiddin Yasin’in başbakanlığa gelmesiyle sonuçlanan hükümet krizi, bu yıl ülkede dikkat çeken gündemlerden biri oldu. 23 Şubat’ta muhalefet partileri Birleşik Malay Ulusal Örgütü (UMNO) ve Malezya İslam Partisi (PAS), Mahathir’in liderliğindeki iktidarı devirerek “Ulusal İttifak” adında yeni bir iktidar koalisyonu kurmak istedi.
Bu yılın sonunda başbakanlığı devralması planlanan reformcu lider Enver İbrahim’in başbakanlığına karşı çıkan dönemin İçişleri Bakanı Muhyiddin Yasin ve Ekonomi Bakanı Azmin Ali, kendilerini destekleyen milletvekilleriyle koalisyondan istifa ederek, hükümetin meclis çoğunluğunu kaybettirdi.
Olayların ardından Mahathir başbakanlıktan istifa ederken, muhalefet partileri UMNO ve PAS’ın Ulusal İttifak projesini destekleme kararı alan Muhyiddin Yasin, 29 Şubat’ta Malezya Kralı tarafından Başbakan olarak atandı. Başbakan Muhyiddin’in önderliğindeki yeni hükümetin meclis çoğunluğu ve meşruiyeti, yıl boyunca tartışma konusu oldu.
MYANMAR’DA SUU Çİ’NİN ZAFERİ
Myanmar’da 8 Kasım’da düzenlenen parlamento seçimlerinde, Dışişleri Bakanı Ang San Suu Çi’nin liderliğindeki Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi (NLD) galip gelerek iktidarını korudu. Seçim Komisyonunun güvenlik gerekçesiyle Arakan eyaletindeki 9 bölgede seçimleri iptal etmesi sonucu ülkede etnik azınlıklara mensup 1,5 milyon seçmenin oy kullanamaması, seçimlerin adaletsiz ortamda yapıldığı tartışmalarına yol açtı.
Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere’nin “özgür ve adil seçim” çağrılarına rağmen ülkedeki Arakanlı Müslümanların adaylık ve oy kullanma haklarından mahrum edilmesi, uluslararası kamuoyunun Arakan sorununun çözümüne dair beklentilerini boşa çıkardı.
TAYLAND’DA HÜKÜMET KARŞITI PROTESTOLAR
Tayland’da tartışmalı 2019 genel seçimlerinin ardından yaşanan gelişmeler, hükümet karşıtı grupların aylarca süren kitlesel protestolarına yol açtı. Muhalefetteki İleri Gelecek Partisi’nin kapatılıp, Meclisten ihraç edilmesi üzerine 14 Aralık 2019’da başlayan protestolar, Kovid-19 salgını nedeniyle bir süre durduktan sonra temmuzda geniş katılımlarla devam etti.
Başkent Bangkok ve büyükşehirlerde toplanan protestocular, Başbakan Prayut Çan-oça’nın istifası, adil seçimler için anayasal reform ve Tayland Kralı’nı eleştirenlere 15 yıla kadar hapis cezası öngören “Kral’a ihanet yasasının” kaldırılması taleplerinde bulundu.