Atıyla beraber kamp yapıyorlar
Erzurum’da at ve binici antrenörü olarak çalışan Ahmet Duman, çocukluğundan beri atlarla iç içe bir yaşam sürmüş ve sonrasında atlara olan sevgisi profesyonel bir işe evrilmiş. Gittiği bir çiftlikte tanıştığı ‘Porto Riko’ adlı Arap atı, Duman’ın hayatının dönüm noktası olmuş ve atlara olan ilgisi bir tutkuya dönüşmüş.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği kamplarda gönüllü kamp liderliği de yapan Ahmet Duman, bunun yanı sıra bireysel kamplar da yapmaya başlamış. Tek başına yaptığı kamplarda atı Ulubatlı’dan ayrı kalmak istemediği için atıyla beraber kamp yapmaya başladığını söyleyen Duman, atıyla beraber kamp yapma fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor:
“Zamanımın çoğunu atlarla beraber geçirdiğim için birkaç günlük kamplarda kendimi yalnız ve eksik hissetmeye başladım. Bu durumu nasıl aşabilirim derken atımla beraber kamp yapma fikri doğdu. Böylece hem benim için hem Ulubatlı için bu kampların çok faydalı olduğunu fark ettim ve kamplarım bu şekilde devam etmeye başladı.”
Görenler şaşırıp kalıyor
At ile kamp yaptığını görenlerin ilk tepkilerinin şaşkınlık olduğunu dile getiren Duman, “İnsanlar bizi ilk gördükleri zaman haklı olarak garipsiyorlar. Sonra sohbet ettikçe şaşkınlıkları takdire dönüşüyor. Erzurum’daki insanların birçoğunun zamanında atı olmuş ya da çevrelerinde görmüş oluyorlar. Benim de at ile kamp yapıyor oluşum insanlara bu nedenle nostaljik geliyor. Onlara geçmiş yıllarını hatırlatıyorum.”
Kamp yapmaya yeni bir soluk getirdiğini söyleyen Ahmet Duman, bu tarz bir kamp yapmanın beraberinde getirdiği sınırlılık ve zorlukların olduğunu da dile getiriyor. İzin gününün sınırlı olması sebebiyle rotalarını da ona göre belirlediğini ifade eden Duman, “Gidiş dönüş yolumu 70-80 km’lik rotalar halinde çiziyorum. Ayrıca yanıma aldığım eşyaları daha aza indirmeye çalışıyorum. Çünkü yanıma aldığım ekstra her eşya at için bir yük anlamına geliyor.
Yaptığımız yolculuklarda genellikle benim ihtiyaçlarım her zaman ikinci planda oluyor. Önce atımın ihtiyaçlarını gideriyorum. At ile kamp yapınca aç bile olsanız önce atınızı besleyip, tımar edip, onun güvenliğini sağlamak zorunda oluyorsunuz. Süreç böyle işleyince yaptığınız kamp daha tatlı gelmeye başlıyor” diyerek aslında at ile kamp yapmanın göründüğü kadar zor olmadığını da dile getiriyor.
At üzerinde 14 gün
En büyük hayalinin at üzerinde birçok noktaya seyahat etmek olduğunu dile getiren Atlı gezgin, henüz bu hayalini gerçekleştirememiş olsa bile askere giderken Sivas’tan Ankara’ya atıyla beraber 657 km’lik bir yol gitmiş. 14 gün süren yolculuğunda birçok deneyim elde ettiğini söyleyen Duman, “Uzun süren yolculuğumuzda binlerce çocuğun ilk defa at görmesine, iletişim kurmasına, heyecanlarına ortak oldum. Hayatlarımızdan atların uzaklaştığı, neredeyse sadece TV dizilerinde görür olduğumuz bir dönemde yeniden atları hayatlarımıza sokmak için atılmış küçük bir adımdı.” diyerek yaptığı yolculuktan duyduğu mutluluğu ifade ediyor.
Zaman ve imkânlarının yettiği kadarıyla atıyla beraber kamplar yapmaya devam edeceğini söyleyen Duman, aynı zamanda hayali olan at üzerinde seyahatler içinde hazırlıklar yapmaya devam ediyor.