Çomaklı, yaptığı açıklamada, üniversitenin Türkiye’nin köklü kurumlarından biri olduğunu belirterek, toplumun sorunlarını araştırarak akademik temeller üzerinde çözüm bulmaya çalıştıklarını kaydetti.
Değişen ve gelişen dünyanın sorunlarına çözüm bulmak için çalıştıklarını ifade eden Çomaklı, günümüz sosyal medya ve dijital dünya üzerinden bir değişiklik yaşandığını, söz konusu değişiklikle insanların bu dünyaya ayak uydurmakta zorlandığını ve problemlerle karşı karşıya geldiklerine tanıklık ettiklerini ifade ederek şöyle konuştu:
“Sosyal medya ve dijital dünyanın nasıl bir yaşantısının olduğunu, hukuksal boyutlarını, problemlerini, iktisadi hayatını, gelişmesini öğretebilmek amacıyla SODİGEM’i kurduk. Merkezin kurulmasında YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın büyük destekleri var. Dijital oyunları üzerinden yapılan yönlendirmeler, yaz tatilinde ailelere çocuklarına yönelik uyarılar gibi çalışlara yaptık. Bu dünyayı araştırırken bir terör örgütüne denk geldik. FETÖ’nün bu dünyada kendisini yer edinmeye çalıştığını gördük. Onun üzerine yoğunlaştık. Dijital dünyanın dilini çok iyi öğrenip, toplumumuza bunu anlatmamız gerekiyor. Sosyal medya ve dijital dünyanın dilini topluma öğretmemiz gerekiyor. Dijital dünyanın bilinmezlerini insanları öğretmek istiyoruz.”
Rektör Çomaklı, geleceğin dijital dünya üzerinden dizayn edileceğini savunarak, toplumun dijital dünyanın bir parçası olması için kullandığı sosyal medyanın iyi anlatılması gerektiğinin altınız çizdi.
SODİGEM Müdürü Doç. Dr. Levent Eraslan’ın projelerin başında yer aldığını hatırlatan Çomaklı, merkezdeki ekibin güzel çalışmalara imza attığını bildirdi.
– “Öğrencilerle anlaşabileceğimiz dili bulmaya çalışıyorum”
Sosyal medyanın gençler için önemli bir yere sahip olduğunu belirten Rektör Çomaklı, şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kurumu olarak kendimizi sosyal medya üzerinde kısa bir filmle anlatmak istedik. Bu hafta sosyal medya hesaplarımızdan servis ettik. Filmde bütün öğrencilere temsilen bir öğrenci ne yapmak istediğini soruyor. Ben de kendisine bir üniversite olarak neler yapabileceğini ona anlatıyorum. Sonunu da espirili bir şekilde bitirdik. Güzel geri bildirimler aldık. Bu bizi mutlu etti. ‘Oyunculuk tekliflerini değerlendirebilirim’ derdim ancak AÜ Rektörlüğü görevim daha ağır basıyor. Öğrencilerle iç içe olmayı seviyorum. Geleceğimiz öğrencilere emanet. Sosyal medya üzerinden benimle iletişim kuruyorlar. Ben de onlarla sosyal medya diliyle iletişim kurmaya çalışıyorum. Öğrencilerle anlaşabileceğimiz dili bulmaya çalışıyorum.”