AB ülkelerinin Avrupa işlerinden sorumlu bakanlarının toplantısından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, ilaç firmalarının Kovid-19 aşısı üretimini artırmaya yardımcı olmak için çalıştıklarını söyledi.
Sefcovic, bazı ülkelerin üretim kapasitesini artırmak amacıyla kendi şirketleriyle aşı üreticilerini bir araya getirme teklifinde bulunduğunu ifade ederek, AB Komisyonu olarak kapasitenin artırılması için üyelerden daha fazla çaba göstermesini isteyeceklerini aktardı.
Sefcovic, “Şu ana kadar 40,7 milyon doz aşı üye ülkelere ulaşmıştır. AB’de onay almış 3 aşıdan 300 milyon dozun bu yılın ikinci yarısında AB ülkelerine dağıtılmasını bekliyoruz.” dedi.
AB’de kullanım onayı alan aşılar BioNTech-Pfizer, Moderna ve AstraZeneca tarafından geliştirildi. Johnson and Johnson şirketinin aşısının da mart ortasında Avrupa İlaç Ajansndan onay alması bekleniyor. Ancak Johnson and Johnson’ın teslimat sayıları konusunda henüz görüşmeler devam ettiği için AB yönetimi şimdilik onay almış 3 şirketin aşısına odaklanıyor.
AŞI SERTİFİKASI ÖNCE TIBBİ AMAÇLI KULLANILACAK
AB ülkelerinin bakanları bugünkü toplantıda “aşı sertifikası” konusunu da ele aldı. Sertifikanın dijital mi yoksa fiziki bir belge mi olacağı, ne tür verileri içereceği, aşı olanlara ne tür avantajlar sağlayacağı gibi teknik konular bakanlar tarafından tartışıldı.
AB liderlerinin 25-26 Şubat’ta video konferans yöntemiyle yapılacak zirve toplantısında da konu gündeme gelecek ancak bu tartışmalardan somut bir sonuç alınması beklenmiyor. Aşı sertifikası üzerinde teknik, tıbbi ve yasal gerekçelerle daha uzun süre çalışılması öngörülüyor.
Sefcovic, sertifikada yer alacak asgari veriler üzerinde üye ülkelerin uzmanlarının anlaştığını, sertifikanın öncelikle tıbbi bir belge olarak algılanması gerektiğini söyledi.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezinden (ECDC) olası bir sertifikanın seyahatlerde kullanımı konusunda bilgi istediklerini aktaran Sefcovic, şunları kaydetti:
“ECDC’nin de vurguladığı gibi aşı olmuş bir kişinin yeniden enfekte olmayacağı ve hastalığı bulaştırmayacağına dair henüz kesin bir kanıt yok. Bu yüzden aşı olmuş birinin seyahat etmesi halinde karantinadan veya testten muaf tutulmasını sağlayacak bir kanıtımız bulunmuyor. Tabii bu durum gelecekte daha fazla kanıt ortaya çıktığında değişebilir. Bir taraftan da aşılanmış olmak bir AB vatandaşının serbest dolaşım hakkını kullanabilmesi için ön şart olmamalı. Serbest dolaşım karantina ve test gereksinimleri karşılandığında da mümkün olmalı.”
Sefcovic, “Aşı sertifikası ilk olarak tıbbi amaçlar için kullanılacak. Diğer amaçlar için nasıl kullanılacağını daha sonra tartışacağız.” diye konuştu.
Sefcovic ayrıca elektronik aşı kayıtlarının Dünya Sağlık Örgütünün belirleyeceği şekilde bütün dünya ile uyumlu olmasını istediklerini aktardı.