LİBYA’daki çatışmanın sona erdirilmesi ve siyasi çözüm bulunması konusunda üye ülkeler arasında yaşanan görüş ayrılıklarının da etkisiyle sürece büyük ölçüde seyirci konumunda kalan Avrupa Birliği’nden (AB) özeleştiri geldi. Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) Libya konulu oturumda konuşan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Libya’da ortak siyasi yaklaşım sergileyememenin bedelini ödediklerini ve Türkiye ile Rusya’nın bölgede önderliği ele aldığını söyledi.
BMGK DA BAŞARISIZ OLDU
Parlamenterlerin, ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşülerek Türkiye ile uluslararası alanda meşru yönetim olarak tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasındaki anlaşmanın iptal edilmesinin istenmesi’ yönündeki çağrılarını yorumlayan Borrell, “Bunu istesek ne olacak? Gerçeği konuşalım, sorun Libya konusunda birlik içinde hareket edememiş olmamız. Avrupalılar olarak farklı pozisyonlardaydık. Belki şimdi tüm AB üyelerince paylaşılan siyasi bir yaklaşım sergileyememenin bedelini ödüyoruz” dedi. BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’da ateşkes çağrısı yapmak için nisandan bu yana 15 kez toplandığını ve 15 kez başarısız olduğunu hatırlatan Borrell, “bazılarını üzebilecek olsa da Türkiye ve Rusya’nın bu ülkede role sahip olduğunu” belirtti. Avrupalıların görüş ayrılıklarını gidermesi gerektiğini defalarca dile getirdiğini vurgulayan Borrell, “Altı ay öncesine kadar bu iki aktör orta Akdeniz’de yoklardı ama şimdi önderliği almış durumdalar. Bu Akdeniz havzasının jeopolitik yapısında büyük bir değişiklik” diye konuştu.
ELLERİ GÜÇLÜ
AB’nin bölgede şimdi daha aktif olduğunu kaydeden Borrell, “Ancak Türkiye ve Rusya, Libya’da alanda askeri olarak angaje oldukları için elleri daha güçlü” ifadelerini kullandı. Suriye örneğinde olduğu gibi AB’nin Libya konusunda da kendisini askeri çözüm olmayacağı inancının arkasına sakladığını dile getiren Borrell, “Askeri çözüm yok, askeri çözüm yok deyip durduk ancak Suriye’de Türkiye ve Rusya’nın getirdiği askeri çözüm oldu. Bu da doğu Akdeniz’deki dengeyi değiştirdi” diye konuştu.
GÖÇ YOLU VURGUSU
Libya’da aralarında İtalya’nın da bulunduğu farklı ülkeler aktif olmasına rağmen Türkiye’nin pozisyonunun AB açısından sorun yaratmasının ardındaki unsurlardan birinin göç konusu olduğu AP’deki oturumda bir kez daha teyit edildi. Gerek parlamenterler gerekse Borrell, Türkiye’nin doğu Akdeniz’den sonra orta Akdeniz’de de Avrupa’ya yönelik göç yolunun kontrolünü ele alma ihtimalinden endişe duyulduğu mesajını verdi. Libya’daki son durum pazar günü Berlin’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla yapılacak konferansta görüşülecek.
TRABLUS YÖNETİMİ TEYAKKUZ HALİNDE
LİBYA’daki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in, Rusya’daki müzakere masasından ateşkes metnini imzalamadan kalkması üzerine, uluslararası tanınırlığa sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri olası bir saldırıya karşı teyakkuza geçti. Hafter yanlısı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, önceki akşam ‘ateşkesin sona erdiğini, savaşın süreceğini’ açıklamıştı. Ateşkesi bozan Hafter güçleri Selahaddin ve Er-Ramle bölgesinde roket saldırısı düzenledi. UMH’ye bağlı güçler başkent Trablus ve çevresinde teyakkuzda bekliyor. AA ekibi, başkentin güneydoğusundaki Remle bölgesinde bulunan UMH savunma hattını görüntüledi. Başkentte ateşkes öncesine kadar en şiddetli çatışmaların yaşandığı eski havalimanı yakınındaki Remle Cephesi, bir dönem sivillerin yaşadığı Trablus’un banliyölerinden biri.
Hafter milislerinin kendilerine yönelik taciz atışı yaptığını ve zaman zaman havan topu attıkları bilgisini paylaşan UMH güçleri, özellikle gece saatlerinde bölgelerine sızma girişimleri olduğunu anlatıyor. Ateşkese bağlı olduklarını vurgulayan UMH güçleri, karşı taraftan bir hamle gelmesi durumunda ise geri çekilmeyeceklerini ve püskürtme için hazır olduklarını belirtiyor. UMH Komutanlarından Abdulkadir Muhammed Ebu Şaala, “(Hafter milisleri) Yoğun hazırlık içindeler, sanki ortada bir ateşkes yokmuş gibi” diye konuştu.