Dünyanın dört bir yanında ve Türkiye’de Covid-19’a karşı aşılama çalışmaları olanca hızıyla devam ederken, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri aşılama konusunda epey geride. Birlik geneline bakıldığında da, ülkeler tek tek ele alındığında da aşılama oranlarının birçok gelişmiş ülkenin altında kaldığı görülüyor.
Our World in Data’nın verilerine göre, 29 Mart tarihi itibarıyla, AB’nin AstraZeneca aşıları konusunda büyük bir kavgaya tutuştuğu eski üyesi İngiltere’de 33,7 milyon kişi en az bir doz aşıyla aşılandı. İki doz aşısı da tamamlananların nüfusun geneline oranı ise yüzde 5,29 oldu. ABD’de ise 143 milyon kişi en az bir doz aşıyla aşılanırken, tüm aşıları tamamlananların yüzdesi 15,72’yi buldu.
Türkiye’de de 14,7 milyon kişi en az bir doz aşısını olurken, iki doz aşısı da tamamlananların yüzdesi 7,85 oldu.
Peki 27 üyesiyle toplam nüfusu 445 milyonu bulan AB’de durum ne? Our World in Data’ya göre AB genelinde tek doz aşı olanların oranı yüzde 10,8, aşıları tamamlananların oranı yüzde 4,6. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin yine 29 Mart tarihli verilerine göre ise oranlar sırasıyla yüzde 12,3 ve yüzde 5,3 olarak görünüyor.
AB’nin aşılamada bu kadar geride kalmasının faturasının kesildiği kişilerin başında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geliyor. Von der Leyen, ülkesi Almanya’nın imajını çok fazla düşünmek, İngiltere’yle yaşanan aşı gerginliğini gereksiz yere uzatmak ve aşı alımı konusunda aşırı tedbirli ve bütçe odaklı davranmakla suçlanıyor.
Aslına bakılırsa AB, daha aşıların klinik denemeleri tamamlanmadan önce yaklaşık 2 milyar dozluk ön siparişte bulunmuştu. Pfizer/BioNTech, Moderna, AstraZeneca, Johnson & Johnson gibi çok sayıda ilaç şirketinden alınan ve partiler halinde teslim edilen bu aşılar AB ülkeleri arasında nüfuslarıyla orantılı olarak paylaşılıyor.
Ancak AB’nin alacağı aşıların öncelikle Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından güvenlik onayı alması gerekiyor. İlk etapta Pfizer/BioNTech, Moderna ve AstraZeneca EMA’nın onayından geçti ve bu aşıları kullanımına başlandı. Bu aşıların üretimi Almanya, İngiltere, İsviçre, Belçika ve Hollanda’daki tesislerde yapılıyor. EMA 11 Mart tarihinde Johnson & Johnson aşısının da güvenli ve etkili olduğuna karar vererek bu aşının kullanımının da yolunu açtı. İlk parti Johnson & Johnson aşılarının 19 Nisan’dan itibaren AB’ye gönderiminin başlayacağı duyuruldu.
Bununla birlikte Avrupa Komisyonu üye ülkelere kendi başlarına hareket etme ve kendi vatandaşları için aşı alımı yapma özgürlüğünü de tanıyor. Bu bağlamda Slovakya ve Macaristan gibi bazı ülkeler henüz EMA’nın onayından geçmemiş olan Rusya ve Çin aşıları için görüşmeler yaptı ve siparişler verdi.
Birçok AB ülkesi, aşılama hızının düşüklüğünün sorumluluğunu ilaç üreticilerine özellikle de Haziran sonu teslimat hedefini 300 milyon dozdan 100 milyon doza çeken AstraZeneca’ya yüklüyor. Ancak AB’nin tek sorunu aşı tedariğinin zayıf olması değil.
Mart ortasında aşı olan kişilerin bazılarında yaşanan kan pıhtılaşması sorunları AstraZeneca’nın güvenliğiyle ilgili soru işaretleri yaratırken birçok ülkenin kullanımı geçici olarak durdurmasına neden oldu. Bu karar süreci daha da yavaşlatırken, özelde AstraZeneca aşısına genelde de tüm Covid-19 aşılarına duyulan güvensizlik nedeniyle birçok ülkede depolarda büyük miktarlarda aşının beklediği, insanların aşı olmak istemedikleri için sıraları gelse de randevu almadıkları ya da randevularına gitmedikleri haberleri bir süredir dünya basınının gündeminden düşmüyor.
AB’nin geneli böyle. Peki ülke ülke tablo nasıl? İşte seçilmiş örnekler ve oralarda yaşayanların tanıklıklarıyla AB’den aşı manzaraları… (Not: Ülkeler nüfus büyüklüklerine göre sıralanmıştır.)
?
Frankfurt’ta bir aşılama merkezi
ALMANYA
Avrupa Birliği’nin 83 milyonluk nüfusuyla en büyük ülkesi olan Almanya’da yaz aylarında neredeyse sıfırlanan Covid-19 vakaları Ekim’den itibaren büyük bir artış gösterdi. 2021 başında aşağı dönen grafik Mart ortasından itibaren yeniden tırmanışa geçti hatta yetkililer, üçüncü dalganın önü alınmazsa günlük yeni vaka sayılarının 100 binleri bulabileceği konusunda uyarıda bulundu. Bugüne kadar 12,9 milyon doz aşı uygulandı. 3,88 milyon kişi yani nüfusun 4,67’si iki doz aşısını da oldu.
Almanya, genel olarak aşıya özellikle de AstraZeneca aşısına karşı tavrın ilk ortaya çıktığı ve en güçlü olduğu ülkelerden. Alman yetkililer ülkedeki aşılama hızının yavaşlığını tedarik sorunlarıyla açıklasa da ülkede halihazırda 3,5 milyon dozdan fazla kullanılmamış aşı raflarda bekliyor. Hatta hükümet iki doz arasındaki aşılama süresini uzatarak ikinci dozlar için saklanan aşıların bir kısmını da tüketmeyi denedi ama bu da pek fark yaratmadı.
Aşılama hızının düşük olmasında en önemli faktörlerden biri bürokratik engeller. Almanya şu ana kadar sadece 80 yaş üstündekilerin ve önceden bir hastalığı olanların aşılanmasına onay verdi. Bu özellikleri taşıyan bir kişinin aşı olmak için 10 sayfalık bir belgeyi ve birçok onay formunu doldurması, ardından bir telefon hattını arayıp randevu alması gerekiyor. Birçok kişi bütün bu işlemleri yaptıktan sonra randevuya gittiklerinde belgelerinin eksik olması gerekçesiyle geri çevriliyor. Aşılama kırsal kesimlerdeki doktor muayenehaneleri dışında toplu aşılama merkezlerinde ve mobil aşılama birimlerinde yapılabiliyor. Bu tesisler yüzde 67’lik doluluk ortalamasıyla çalışıyor yani her gün 100 bin randevu boşa gidiyor. Almanya’nın federal yapısı ve Covid-19’le ilgili yetkilerin eyalet hükümetlerinde olması da ülkede durumu zorlaştırıyor.
Münih’te yaşayan 36 yaşındaki Gökçe, şimdilik aşı gündemini pek takip etmiyor zira ona ve eşine ne zaman aşı sırası geleceğine dair en ufak bir fikirleri yok. “Sayılar sürekli artıyor ve tekrar kapanma konuşuluyor ama asıl soru aşılama. Yeterli aşı ulaşması ve olanlar da çok yavaş vuruluyor” diyen siyaset bilimci Gökçe için süreci yavaşlatan şeylerden biri Almanya’nın AB Dönem Başkanı olması. “Almanya çok aşı siparişi vermedi çünkü AB Dönem Başkanı olarak hepsini kendi almış gibi olmak istemedi. Yani aslında biraz kibarlık yaptı ama sonuçta olan buraya oldu” diyen Gökçe, aşı üreticilerinin teslimatta gecikmesinin de süreci yavaşlattığını belirtiyor. İnsanların Pfizer/BionTech aşısı beklentisiyle sırası gelse de aşı olmadığını da ifade eden Gökçe, “Çünkü güvenmiyorlar aşıya” diye konuşuyor.
FRANSA
Fransa 67 milyonluk nüfusuyla AB’nin en büyük ikinci ülkesi. Fransa’da yaz aylarında neredeyse sıfıra inen yeni vaka sayısı Kasım başında zirve yaptıktan sonra ikinci bir zirveye doğru tırmanıyor. Günlük yeni vaka sayıları ortalama 40 binlerdeyken, en az bir doz aşı vurulanların sayısı 10,4, iki doz aşısını da olanların sayısı ise 2,65 milyon. Bu sayının ülke nüfusuna oranı ise yüzde 3,95.
Fransa bir yandan AstraZeneca aşısının kullanımını askıya alırken bir yandan da şirkete daha fazla aşı gönderilmesi için baskı yapan ülkelerden. Mart ortasında kullanımı durdurulan aşı, çeşitli incelemelerin ardından yeniden kullanıma girdi. Hatta Cumhurbaşkanı Macron, geçtiğimiz cumartesi gününden itibaren aşı olmak isteyen 70 yaş üstü herkesin aşılanabileceğini duyurdu. Şu ana kadar sadece 75 yaş üstü bireyler ile kronik hastalığı olan 50 yaş üstü bireylerin aşılanmasına izin veriliyordu. Bu gruplarda olup henüz aşısını olmamış kişiler de telefonla aranarak aşı olmaya davet edilecek.
Fransa ayrıca Nisan ve Mayıs aylarında öğretmenler gibi belli meslek gruplarına özel aşı kampanyaları da düzenleyerek aşılamayı artırmayı hedefliyor. Ayrıca bugüne kadar hastaneler, doktor muayenehaneleri, eczaneler gibi yerlerde yürütülen aşılama çalışmaları için ABD’dekine benzer büyük hangar modelleri uygulanması da ülkenin gündeminde.
Yıllardır Paris’te yaşayan blogger Ahmet, aşılamanın yavaşlığının Fransa için şaşırtıcı olmadığını şu sözlerle anlatıyor: “Fransa ve hız sözcüklerini aynı cümle içinde kullanmaya pek alışkın değilim. Burada her şey hep çok yavaş olur. Güvenle olur ama yavaş olur. Bu nedenle benim aşılamanın hızlı ilerleyeceğine dair bir ümidim ve beklentim yok ne yazık ki. Bir şekilde olur, elbette tamamlanır ama ben bunun aylar süreceğini düşünüyorum.” Aşı sırasının kendisine ne zaman geleceğini bilmediğini de belirten 48 yaşındaki Ahmet, “Hükümetin duyurusuna göre bu yaz tatilinden önce aşı olmayı isteyen tüm yetişkinlerin aşılanacağı söylendi ama ben pek hayal kurmak istemiyorum. Noel tatilinden önce aşılanabilirsek bunu ‘başarı’ olarak göreceğim. Umarım yanılırım ve bu yaza kadar aşı olabilirim” diye konuşuyor. Ülkedeki AstraZeneca tartışmalarına da değinen Ahmet, aşının uygulanmasının kısa süreliğine de olsa askıya alınmasının büyük bir güven sorunu yarattığının altını çiziyor.
Fransa’da Ulusal Velodrom aşılama merkezine dönüştürüldü
İTALYA
Covid-19’un vaka sayıları ve can kaybı anlamında en ağır etkilediği ülkelerin başında gelen İtalya, Covid-19 aşılarında AB geneliyle aynı seviyede. Ülkede toplam 9,41 milyon doz aşı uygulandı. İki doz aşısını olanların sayısı 2,97 milyon, nüfusa oranı ise yüzde 4,92 oldu. İtalya’da günde ortalama 200 bin doz aşı uygulanıyor.
İtalya da AstraZeneca aşısının kullanımını askıya alan ülkelerden. Hatta burada bir donanma subayının aşı olduktan sonra hayatını kaybetmesi, iki doktor ile bir hemşire hakkında kasıtsız öldürme suçlamasıyla soruşturma açılmasına neden oldu. Soruşturma kapsamında yüz binlerce doz AstraZeneca aşısına yetkililerce el koyulması zaten yavaş ilerleyen süreci daha da yavaşlatırken, insanların aşıya duyduğu güvensizliğin artmasına neden olduğu gerekçesiyle sağlık görevlilerinin de tepkilerine yol açtı.
Son olarak 20-21 Mart hafta sonu başkent Roma yakınlarında AstraZeneca’ya ait bir tesiste bulunan 29 milyon doz aşı, ülkeyi ve AB’yi karıştırdı. Avrupa Komisyonu’nun talebi üzerine İtalyan güvenlik güçlerinin yaptığı baskında bulunan aşılar AstraZeneca’nın başka ülkelere satış amacıyla stok yaptığı şüphelerine neden olurken, şirket yetkilileri aşıların bir kısmının AB ülkelerine bir kısmının da COVAX aracılığıyla yoksul ülkelere gönderilecek aşılar olduğunu açıkladı.
İSPANYA
47 milyon nüfusuyla İspanya’da Covid-19’un seyri oldukça dalgalı geçiyor. Geçtiğimiz yaz neredeyse sıfırlanan günlük vaka sayıları Şubat 2021’de zirve yaptıktan sonra yeniden iniş trendine girdi. Bugün ise üçüncü bile değil dördüncü dalga ihtimali konuşuluyor.
Aşı olan kişilerin toplam sayısı 7,07 milyonken, iki doz aşısını da olanların sayısı 2,51 milyon yani nüfusun yüzde 5,34’ü oldu. İspanya basınında özellikle yaşlı nüfusun henüz yeterince aşılanmamış olmasına dair endişeler dikkat çekiyor. Ülkedeki toplam sayıları 2,8 milyonu bulan 80 yaş üstü vatandaşların sadece yüzde 55’inin aşılanmış olması büyük bir problem olarak görülüyor. İspanya bu yaş grubunda sadece Pfizer/BioNTech ve Moderna aşılarının kullanılmasına izin veriyor.
İspanya da AstraZeneca aşısını kısa süreliğine askıya alıp sonrasında devam eden ülkelerden biriydi. Sağlık Bakanlığı’nın bölge bazlı istatistiklerine bakılırsa durdurma kararı kısa süreli olmakla birlikte aşılama hızında yüzde 25’lik bir gerilemeye neden oldu. AstraZeneca’nın 65 yaş altındaki bireylerde kullanımına yeniden onay verilmesiyle aşılama hızı da yeniden yükselişe geçti. Hatta AstraZeneca’nın yeniden kullanılmaya başladığı 24 Mart tarihinde günlük 210 bin doz aşı uygulamasıyla aşı kampanyasının rekoru kırıldı. Ancak idari olarak 20 bölgeye bölünmüş olan İspanya’da her bölgenin hızı ve kapasitesi farklı olduğundan ülke genelinde homojen bir dağılımdan bahsetmek söz konusu değil.
İspanya “arabaya servis” aşılamayla hızını artırmayı hedefliyor
POLONYA
Polonya AB’nin en büyük nüfusa sahip beşinci ülkesi. 38 milyon kişinin yaşadığı Polonya’da kollarla buluşan toplam doz sayısı 5,88 milyonken tüm aşıları tamamlanan kişi sayısı 1,99 milyonda. Bu sayı nüfusa oranlandığında 5,25 değeri elde ediliyor.
Polonya’ya bugüne kadar Pfizer, Moderna ve AstraZeneca tarafından toplam 6,5 milyon doz aşı gönderilse de Polonya halkı üreticilerin yaşadığı sorunlardan en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. Mart ortasında AstraZeneca’nın Polonya’ya göndereceği 550 bin dozluk aşıyı iptal ettiğini açıklamasının ardından Başbakan Mateusz Morawiecki 24 Mart’ta bir açıklama yaparak dört haftalık süre zarfında 7 milyon doz aşının da ülkeye gönderileceği müjdesini verdi.
Polonya’nın son dönemdeki istatistiklerine bakıldığında aşılamanın hızla ve başarıyla hayata geçirilmesi gerektiği ortada. Ülkede günlük vaka sayılarındaki artış 30 binleri bulurken bir günde hayatını kaybeden kişi sayısının 575’e ulaştığı günler oldu. Hatta Katolik Kilisesi yetkilileri cemaate özellikle Paskalya Bayramı sırasında çok kalabalık ayinlere katılmama çağrısı yaptı.
Diğer yandan Polonyalı bir biyoteknoloji şirketi olan Mabion, ABD’li Novavax’in aşısını ülkedeki tesislerinde üretmek için bir ön anlaşma imzaladı. Novavax aşısı onaylandığı takdirde Polonya’da gerçekleşecek üretimin tedarik sorununu bir nebze olsun ortadan kaldırması bekleniyor. Bunun yanı sıra EMA, Novavax’i onaylarsa Polonya’ya AB kotasından da 8 milyon dozluk bir aşı gönderimi yapılacak.
HOLLANDA
Covid-19’un grafiğinin inişli çıkışlı seyrettiği ülkelerden olan Hollanda’da yazın neredeyse sıfırlanan vaka sayıları eylülden bu yana iki kez zirve yaptı. Şu anki trend üçüncü bir zirvenin de çok yakında olduğunu gösteriyor. Her gün yaklaşık 8 bin yeni vaka açıklanırken tamamen aşılananların oranı oldukça düşük: Sadece yüzde 3,5. Nüfusu 17 milyondan fazla olan ülkede uygulanan toplam aşı 2,1 milyon doz. İki doz aşısını da olanların sayısı ise 605 bin.
Kan pıhtısına neden olduğu şüphesiyle AstraZeneca aşısının kullanımını askıya alan ülkelerden biri olan Hollanda’da bu karar aşılama hızını daha da düşürdü. Ancak hükümet aşılamada gaza basmaya kararlı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Nisan ayı ortalarına kadar 4 milyon doz hedefi koyuldu. Mart’ın son haftası ve Nisan’ın ilk haftası için toplam 900 bin aşı randevusunun verildiği açıklandı. 1 Temmuz itibarıyla ülkedeki aşı olmak isteyen tüm yetişkinlerin en az 1 doz aşı vurulmuş olacağı belirtiliyor.
Hollandalı yetkililer bir yandan aşı tedariğinin yetersizliğinden bahsederken bir yandan da 170 bin doz Johnson & Johnson ve 425 bin doz AstraZeneca aşısının Mart’ın son haftası ellerinde olacağını öne sürdü. Diğer yandan Leiden’da bulunan AstraZeneca üretim tesisine onay verilmesi de hem İngiltere’de hem de AB genelinde heyecanla bekleniyordu. Bu onay geçtiğimiz hafta sonu çıktı. Burada üretilecek aşıların paylaşılması Londra ile Brüksel arasındaki tansiyonu da düşürebilecek bir faktör olarak görülüyor.
Liege’de #Memepaspaspeur isimli grubun düzenlediği karantina protestosu
BELÇİKA
11,46 milyonluk nüfusuyla Belçika aynı zamanda Avrupa Komisyonu’nun merkezine de ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden başkent Brüksel aynı zamanda Avrupa Birliği’nin başkenti kabul ediliyor. Belçika’da yazın sıfıra yaklaşan yeni vaka sayıları Ekim sonunda zirve yaptıktan sonra inişe geçmişti. Ancak Mart ayı yine yükseliş ayı oldu. Günlük yeni vaka sayıları 5500’ü aşarken aşılananların sayısı 1,73 milyonda. İki doz aşısını olanların sayısı ise 503 bin yani nüfusun yüzde 4,39’u.
Belçikalı yetkililer ülkede Flaman Toplumu Günü olarak kutlanan 11 Temmuz tarihine kadar isteyen tüm yetişkinlerin en azından ilk doz aşılarını olabileceklerini belirtiyor ancak analizler aşılama şu anki hızla ilerlerse, Belçika’nın yetişkin nüfusunun yüzde 70’inin aşılanmasının 2022’nin temmuz ayını bulabileceğini gösteriyor.
Elinde 570 bin dozdan fazla kullanılmamış aşı bulunan Belçika, AstraZeneca aşısını askıya almadan kullanmaya devam eden nadir AB ülkelerinden biriydi. Hem bu faktörün, hem de geçtiğimiz hafta aşılama stratejisinde ikinci faza geçilmesinin Belçika’nın arayı kapatmasına yardımcı olacağı tahmin ediliyor. Bugüne kadar sadece yaşlı bakım evlerindeki vatandaşlar ve sağlık çalışanları aşılanıyordu. Şu an kapsam 75 yaş ve üstü vatandaşlara genişletilmiş durumda. Ondan sonra 65 yaş üstü ile 18 yaşın üzerinde olup kanser gibi ciddi hastalığı olanlar ve 45 yaşın üzerinde olup obezite, kronik solunum yetmezliği gibi hastalığı olanlar aşılanacak. Haziran ayından itibaren aşı merkezlerinin tüm yetişkinlere açılması ve yaz tatilinden önce herkesin aşılanması da planın bir sonraki adımı.
Brugge’de yaşayan 41 yaşındaki akademisyen Eylem, “Avrupa genel anlamda çok yavaş ilerliyor, Belçika daha da yavaştı. Ama diğer ülkeler AstraZeneca’yı birkaç günlüğüne durdurduğunda Belçika devam etti aşılamaya o arada biraz yakaladı diğer ülkeleri” derken yavaşlığın en büyük nedeninin de aşı stoklarının yetersizliği olduğunu aktarıyor. Yaş grubu itibarıyla kendi çevresinde aşı olmuş kimse bulunmadığını da belirten Eylem, “Bize daha sıra verilmedi, muhtemelen yaz sonuna falan ancak sıra gelir” diye konuşuyor.
YUNANİSTAN
Nüfusu yaklaşık 11 milyon olan komşumuz Yunanistan’da uygulanan toplam doz sayısı, 1,6 milyon civarında. İki doz aşısı da tamamlananların sayısı ise 548 bin bile değil. Bu sayıyı ülke nüfusuna oranladığımızda yüzde 5,11 gibi bir oran elde ediliyor. Yunanistan son açıklamalara göre günde ortalama 29 bin kişiyi aşılıyor.
Günlük vaka sayılarının ve ölümlerin de halen yüksek olduğu Yunanistan, yaz gelip ülke ekonomisinin bel kemiği olan turizm sezonu açılmadan aşılamada yol kat etmek istiyor. Bunun için AstraZeneca’dan Mart sonunda 500 bin, Nisan’da ise 450 bin doz daha aşı sevkiyatı geleceği açıklandı. Bunun yanında üç aylık süre zarfında Pfizer’den 1,1 milyon doz, AstraZeneca’dan ilave 450 bin doz, Moderna’dan 100 bin doz ve Johnson & Johnson’dan 1,2 milyon doz aşının daha gönderilmesi bekleniyor.
Sağlık Bakanlığı’ndan önceki hafta yapılan açıklamada, Nisan ayında 272 yeni aşılama merkezi açılacağı ve toplam 1073 merkezde aşılama hızının artırılacağı vurgulandı. Nisan hedefi de 1,5 milyon doz aşı uygulaması olarak açıklandı. Plana göre Mayıs ayında 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olan bireylerin önemli bir kısmı aşılanacak. Şu ana kadar sağlık çalışanları, 75 yaş ve üstü bireyler ve 60-64 yaş grubu aşılandı. 70-74 yaş grubunun aşılanması geçtiğimiz hafta başladı. 65-69 yaş grubu ise Nisan başında aşılanacak.
Atina’da yaşayan Yunan gazeteci Iason, ülkedeki aşılama yavaşlığının Yunan hükümetinin, AB’den talep edilecek aşı miktarı konusundaki müzakerelerdeki başarısızlığından kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyor. Bunula birlikte, “Sırbistan gibi yapabilir, Rus aşısı alabilirdik” diyen Iason, burada da hükümetin finansman sorunlarının engel yaratmış olabileceğini ifade ediyor. AstraZeneca aşısının gençler için saklandığının altını çizen Iason’un kendisine aşı sırasının ne zaman geleceğine dair bir fikri yok, ancak 74 yaşındaki annesinin randevusunun bu hafta olduğunu sözlerine ekliyor.
Yine Atina’da yaşayan 35 yaşındaki akademisyen Dilara da AB ile hükümet arasında yapılan anlaşma kapsamında yeterince aşı alınmamasının Yunanistan’ı geriye düşürdüğünü belirtiyor. Kendisinin ne zaman aşı olacağına dair hiçbir bilgi olmadığını söyleyen Dilara, etrafındaki 70 üstü çoğu kişinin ise aşılandığını belirtiyor.
Prag yakınlarında bir köyde aşı merkezine dönüştürülmüş bir spor salonu
ÇEKYA
11 milyon nüfuslu Çekya, Şubat ayının sonlarında dünya genelinde kişi başına düşen en yüksek vaka sayılarının olduğu ülkeydi. Prag hükümeti durumla başa çıkabilmek için aşı çabalarını artırdı. Rusya’ya ve Çin’e Sputnik V ve Sinopharma aşılarının alımı için başvurular yapıldı. Mart başında Çin’den gelen olumlu yanıt ile, Çekya Sinopharm kullanımını onaylayan Macaristan’dan sonraki ikinci AB ülkesi oldu. Diğer yandan Çek yetkililer, AB’ye aşı dağıtım sisteminin gözden geçirilmesi için çağrıda bulunuyordu.
Ülkede şu an uygulanan toplam doz sayısı 1,57 milyon, tüm aşıları tamamlananların sayısı ise 445 binlerde. Nüfusa oranlandığında tüm aşılarını oranlar yüzde 4,18’e denk geliyor.
Diğer yandan ülkede bir sipariş krizi yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta bir yerel basın kuruluşunun elde ettiği bir belge sayesinde, Çekya’nın AB tarafından kendisine ayrılan kotadaki aşıların sadece yüzde 81’ini sipariş ettiği ortaya çıktı. Kararı alan dönemin Sağlık Bakanı Roman Prymula’nın üreticilerin başarılı olup olmayacağından emin olmadan vatandaşın vergilerini boşa harcamamak için bu yönde inisiyatif kullandığı da haberde yer aldı.
Halihazırdaki Sağlık Bakanı Jan Blatny ise haber üzerine bir açıklama yaparak, söz konusu kararın kendisinden önceki iki bakana ait olduğunu ve dönemin aşı stratejisine göre alındığını, şu an eldeki aşı miktarının yeterli olduğunu söyledi.
İSVEÇ
10 milyon nüfusa sahip İsveç’te aşılama sayıları ve oranları şöyle: Uygulanan doz sayısı 1,48 milyon, iki doz aşıyı da vurulanların sayısı 448 bin, bu sayının nüfusa oranı ise yüzde 4,38.
Üç aşının da kullanıldığı İsveç, Mart ayının ortasında kan pıhtılaşmasına sebep olduğu gerekçesiyle AstraZeneca aşısının kullanımını durduran ülkelerden biri olmuştu. Birçok ülke bu karardan yaklaşık 1 haftada dönerken İsveç test süresini uzattı. Geçtiğimiz hafta aşının 65 yaş üzerinde kullanımına onay geldi ancak süreç uzadıkça genç nüfusun aşıya dair gönülsüzlüğünün de arttığı ülke basınında yer alan haberler arasında.
Buna karşın İsveç’in aşı ihtiyacı da gün geçtikçe büyüyor. Zira ülkede Covid-19 vakalarının sayısı bir haftada yüzde 13 arttı. Can kaybı da yükseliyor. Bugüne kadar Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 13 bini geçti. Bu durumla başa çıkmaya çalışan hükümetin getirdiği kısıtlamalar da İsveçlilerin tepkisiyle karşılanıyor. Stockholm, Malmö, Göteborg gibi şehirlerde protestolar düzenleniyor.
İsveç pandeminin en başında da kapanma önlemlerini reddetmiş, bütün dünyanın karantinaya girdi bir dönemde hayatlarına olduğu gibi devam eden İsveçlilerin görüntüleri günlerce dünya basınında gündem olmuştu.
BULGARİSTAN
Bir diğer komşumuz Bulgaristan da aşı konusunda oldukça zorlanan AB ülkelerinden. Hatta birlik geneline bakıldığında en düşük aşılama oranı Bulgaristan’da. 7 milyonluk nüfusa sahip ülkede uygulanan toplam doz sayısı 437 bin. Her iki dozunu da alanların sayısı ise 88 bin, yani yüzde 1,26. Pfizer/BioNTech ve Moderna’dan çok daha fazla miktarda AstraZeneca siparişi veren ve uzun bir süre boyunca sadece bu aşıyı kullanan Bulgaristan, pıhtılaşma sorunları nedeniyle aşının uygulanmasını önce askıya alıp birkaç gün sonra tekrar uygulamaya koyan ülkelerden biriydi.
Aşılama söz konusu olduğunda Bulgaristan’ın iki özel durumu var. Bunlardan bir tanesi 4 Nisan tarihinde yapılacak genel seçimler. Yetkililer seçimlerde görev yapacak kişilerin öncelikli olarak ve Pfizer/BionTech ya da Moderna aşılarıyla aşılandığını duyurdu. Daha sonra Bulgaristan hükümeti bir karar daha alarak, aşıya yönelik yüzde 52’ye varan karşıtlığı kırma amacıyla birçok ülkede uygulanan yaş, kronik hastalık vb. öncelikler listesini uygulamadan kaldırıp isteyen herkesin aşı olabileceğini açıkladı. Bu grup için de AstraZeneca aşısı kullanılıyor.
Danimarka Başbakanı Frederiksen ve Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen
DANİMARKA
5,8 milyonluk Danimarka, oransal olarak diğer AB ülkelerinden daha iyi bir noktada. Ülkede 1,05 milyon doz aşı uygulanırken 365 bin kişi iki doz aşıyı birden oldu. Bu sayı nüfusun geneline oranlandığında yüzde 6,28 sonucu elde ediliyor. Diğer yandan ülkede Aralık ayında zirve yapan sonrasında oldukça aşağı inen vaka sayıları Mart başından itibaren yeniden yükselmeye başladı.
Bunlar olurken Danimarka AstraZeneca aşısını kan pıhtılaşması gerekçesiyle ilk askıya alan ülkelerden biri oldu. Dahası ülkede aşı olan iki kişinin beyin kanaması geçirmesi, bunlardan birinin de hayatını kaybetmesi üzerine AstraZeneca aşısıyla ilgili testlerin sürmesi kararı alındı. Son olarak geçtiğimiz hafta perşembe günü Danimarka AstraZeneca’nın deneme süresinin 3 hafta daha uzatıldığını duyurdu.
Öte yandan Danimarka AB’nin aşı programını en sert dille eleştiren ülkelerden biri. Dahası Kopenhag yönetimi kendi başının çaresine bakmak için adımlar da atıyor. Avusturya ve İsrail’le bir işbirliği içine giren Danimarka, koronavirüs mutasyonlarına karşı etkili ikinci nesil aşıların üretimi için çalışmalara başladı.
İşbirliğinin açıklanmasının ardından gazetecilere bir açıklama yapan Başbakan Mette Frederiksen, “AB’nin programının tek başına ayakta kalabileceğini düşünmüyorum çünkü kapasiteyi artırmamız gerek. Bu nedenle İsrail’le bir ortaklık başlattığımız için çok şanslıyız” derken, ülkesinin aşı alımında tek başına hareket edebileceğinin de sinyalini verdi. Ancak bu üç ülkenin de aşı üretim potansiyelinin olmaması akıllarda söz konusu işbirliğinin uygulanabilirliğine dair soru işaretleri yaratıyor.
FİNLANDİYA
5,5 milyon nüfuslu Finlandiya aşı konusunda AB’nin diğer birçok ülkesinin de gerisinde. Ülkede toplam 921 bin doz aşı uygulandı. Her iki dozunu da vurulanların sayısı ise 88 bin 500 yani sadece yüzde 1,60.
Ülkede Pfizer/BioNTech aşısı Comirnaty adıyla uygulanıyor. Onun yanında Moderna, AstraZeneca ve Johnson & Johnson aşılarının uygulanmasına da Finlandiya onay verdi. Bu dört şirketin yanı sıra henüz araştırma aşamasındaki aşılarla birlikte Finlandiya’nın 20 milyon dozdan fazla aşı siparişi bulunuyor. Bununla birlikte kan pıhtısı vakalarının görülmesiyle AstraZeneca’nın kullanımını askıya alan ülkelerden biri de Finlandiya oldu.
Aşı uygulamasının acilen hızlanması gerekiyor çünkü Finlandiya’da vaka ve can kaybı sayıları 2021’in ilk günlerinden itibaren hızla tırmanıyor. Hatta vaka sayılarının pandeminin başından bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasıyla ilk kez karantina önlemleri alınması gündeme geldi. Başkent Helsinki dahil 5 şehri kapsayacak önlemler parlamentoda oya sunulacak ve bir anayasa hukuku komitesinin denetiminden geçecek. Ondan önce restoranlar ve orta okullarda kapanma kararı alınması protestolara neden olmuştu.
Dublin’den bir aşı ve karantina protestosu
İRLANDA
4,9 milyon nüfuslu İrlanda, Covid-19’u nispeten hafif geçiren ülkelerden oldu. Ocak ayında yaşanan kısa süreli zirvenin dışında İrlanda’da günlük yeni vaka sayıları şu an 500’lerde seyrediyor. Ülkede uygulanan toplam aşı miktarı 760 bin doz. İki doz aşısını olanların sayısı ise 211 bin yani yüzde 4,31.
İrlanda da bir yandan AstraZeneca aşılarının kullanımını askıya alıp bir yandan da şirkete daha fazla aşı tedariği için baskı yapan ülkelerden. İrlanda’nın AstraZeneca’dan alması beklenen 827 bin dozun henüz sadece 228 bini ülkeye ulaştı. Son olarak Pfizer 46 bin 500 dozluk bir partiyi İrlanda’ya gönderirken AstraZeneca’dan yapılan açıklamada da ülkeye birkaç hafta içinde “büyük hacimde” aşı teslimatı yapılabileceği bildirildi. Ülkede 85 yaş üstü bakım evi sakinleri ve diğer vatandaşlar öncelikli olarak aşılandı.
Ancak 97 yaşındaki Marie Brennan ve adı açıklanmayan 105 yaşındaki bir kadının aylardır aşı olmayı beklemesi gibi haberler ülke basınında dikkat çekiyor. Diğer yandan aşı ve karantina karşıtları da özellikle başkent Dublin’de hükümeti protestolarını sürdürüyor.
MALTA
515 bin kişinin yaşadığı Malta, AB’nin en küçük ülkesi. Yeni vaka sayılarının Mart ortasında zirve yaptığı Malta şu an bir iyileşme trendinde. Aşılar söz konusu olduğunda ise küçük nüfusunun da katkısıyla AB’de ilk sırada yer alıyor. 177 bin doz aşının uygulandığı ülkede, 50 bin 500 bin kişi iki doz aşıyı da oldu. Bu sayının nüfusa oranı yüzde 10,06.
Adada Pfizer/BioNTech, Moderna ve AstraZeneca aşılarının üçü de kullanılıyor. Maltalılar bir yandan Nisan ayında gelecek tek dozluk Johnson & Johnson aşılarını beklerken bir yandan da ihtiyaçlarının üzerinde aşı sipariş edip stok yaptıkları için eleştirilerin hedefi oluyor. Bu eleştirilerin sonuncusu Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz’dan geldi. Diğer yandan Malta kamuoyu, yoksul ülkelerin de aşılara ulaşabilmesi adına patent haklarından feragat edilip edilmemesini tartışıyor.
Son olarak iki doz aşısını da olmuş 6 kişinin Covid-19’dan hayatını kaybetmesi de Malta kamuoyunda aşıların etkinliğiyle ilgili tartışmalara yol açtı.
Veriler: Our World in Data ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi
Katkıda bulunanlar: Sedef Batı ve İsmail Sarı