Azerbaycan ile Ermenistan arasında Ermeni işgali altında bulunan Karabağ bölgesi ihtilafı sürerken, 12 Temmuz’da sınır bölgesinde patlak veren çatışmalar iki ülkeyi yeniden savaşın eşiğine getirdi. Azerbaycan’ın Tovuz ilinde karşılıklı topçu ateşi şeklinde devam eden çatışmalarda geçtiğimiz 5 günde iki taraftan yaklaşık 20 asker hayatını kaybetti. Çatışmaların neden şimdi patlak verdiği ise cevap arıyor.
1. Azerbaycan-Ermenistan sınırında çatışma nasıl başladı?
Bakü’nün açıklamasına göre ilk top ateşi, 12 Temmuz sabaha karşı açıldı. Sınırın öbür tarafındaki Ermeni birliği Tovuz bölgesinde konuşlanan Azeri mevzilerini hedef aldı. Bu ilk saldırı üzerine Azerbaycan komandoları Ermeni topçu bataryasını susturmak için karşı saldırı düzenledi. İhtilaflı Karabağ bölgesinden uzakta bulunan Tovuz bölgesine ilk saldıran tarafın Azerbaycan tarafı olamayacağı, Rus askeri uzmanları tarafından da kabul ediliyor.
2. Çatışmalara sahne olan Azerbaycan’ın Tovuz bölgesinin önemi nedir?
Azerbaycan’ın Tovuz ili, iki ülke arasındaki Karabağ cephe hattının yaklaşık 200 km kuzeyinde yer alıyor. Bölgenin stratejik önemi Azerbaycan’ın Gürcistan üzerinden Türkiye ve Avrupa’ya bağlantı noktası olması. Bu bölgeden Kars-Tiflis-Bakü demiryolu ve karayolunun yanı sıra Türkiye’ye doğalgaz sağlayan TANAP boru hattıyla Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı geçiyor. Bölgeye rahatlıkla Azerbaycan’ın can damarı denebilir.
3. Ermenistan, cephe hattı yerine neden sınırdaki bölgeleri hedef aldı?
12 Temmuz geriliminin Ermenistan’ın provokasyonu neticesinde tetiklendiği dikkate alındığında Erivan’ın kontrollü gerilim peşinde olduğu sonucuna varılabilir. Tovuz bölgesindeki Azerbaycan-Ermenistan sınırı, daha Sovyetler Birliği döneminde belirlenmiş iki ülke sınırı. Azerbaycan’ın burada Ermenistan içlerine ilerlemesi durumunda Ermenistan tarafından işgalci ülke ilan edilmesinin yolu açılıyor. Böylece Ermenistan, Rusya ile aralarında bulunan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü anlaşmasının tüzüğü gereği Moskova’yı yardıma çağırabilir.
4. Patlak veren çatışmalara Rusya’nın tepkisi ne oldu?
Rusya, 12 Temmuzda patlak veren çatışmalarda taraf olmadığını her fırsatta dile getirmeye özen gösteriyor. Çatışmaların ikinci gününde Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın, taraflara itidal çağrısında bulunmasının ardından önceki gün Moskova, taraflar arasında arabulucu görevini üstlenmeye hazır olduğunu Rus Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova ile ilan etti. İddialara göre Rusya lideri Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Soçi şehrine davet ederek üçlü zirve hazırlıkları yapıyor. Aliyev ile Paşinyan son olarak 14-16 Şubat 2020 tarihinde Almanya’da gerçekleşen Münih Güvenlik Konferansı’nda bir araya gelmişti.
İlham Aliyev
Nikol Paşinyan
Vladimir Putin
5. Avrupa Birliği ve ABD krizle ilgili nasıl bir tutum aldı?
Avrupa Birliği (AB), Ermenistan ile Azerbaycan arasında çatışmalar çıkmasından tedirginliğini dile getirdi. Tarafların hemen ateşkes ilan etmesi gerektiği vurgulanan AB bildirisinde çatışma bölgesine tıpkı Ukrayna ile Rusya ihtilafında olduğu gibi Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı (AGİT) gözlemcileri yerleştirilmesi önerildi. ABD Dışişleri Bakanlığı ise geçtiğimiz günlerde taraflara itidal çağrısında bulundu.
Azerbaycan-Ermenistan cephesi dün sakindi
Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine saldırmasıyla 12 Temmuzda başlayan çatışmaların dün nispeten durulduğu haber verildi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlanan günlük durum açıklamasında durumun gergin kalmaya devam ettiği, ancak çatışmaların azaldığı vurgusu yapıldı. Son 24 saate Ermeni tarafının 97 kez ateşkesi bozduğu belirtilerek, “Ermenistan tarafı mevzilerimize yönelik genelde topçu ateşi açıyor. Ateşkes Tovuz ile Gedabey illeri cephe hattında 97 kez ihlal edildi. Cuma günü sabah saatlerinden itibaren yerleşim birimlerine ateş açılmadığını söyleyebiliriz. Sınırda gergin durum devam etmesine rağmen silahlı çatışmaların azaldığı kaydedilebilir” dendi.
Azeri ve Ermeni göstericiler Londra’da birbirine girdi
İngiltere’nin başkenti Londra’da Azeri ve Ermeni göstericiler arasında kargaşa çıktı. Ermenistan ve Azerbaycan arasında 12 Temmuz’dan beri tırmanan gerilimi protesto etmek isteyen gruplar dün Londra’da eylem düzenledi. Karşı karşıya gelen iki grup arasında kavga çıktı. İki grubun birbirine girdiği anlar sosyal medyada paylaşılan videolarda görüldü.
(Nerdun HACIOĞLU)
‘O BÖLGEYE SALDIRI TESADÜF DEĞİL’
Hürriyet’e konuşan bölge uzmanları Ermenistan’ın saldırdığı Toyuz bölgesinin enerji yolları için kritik önemine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Toğrul Ismayıl’a göre, Ermenistan’ın son yıllarda doğalgaz ticaretini önemli oranda arttıran Azerbaycan ve Türkiye için söz konusu kritik bölgeye saldırması tesadüf değil.?
Ermenistan’ın saldırdığı Azerbaycan’a bağlı Tovuz bölgesinin, ülkenin ekonomi ve enerji konusunda en stratejik geçiş noktalarından biri olması dikkat çekiyor. Hürriyet’e konuşan bölge uzmanı Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın ekonomik damarını kontrol altına almak ya da zarar vermek peşinde olduğunu söyledi.
TİCARETTE ÖNEMLİ ARTIŞ
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP), Güney Kafkasya Boru Hattı, Bakü-Supsa Petrol Boru Hattı, Bakü ve Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nın geçtiği Tovuz bölgesine yönelik saldırıların tesadüf olmadığını söyleyen Ismayıl, “Ermenistan, daha önce etnik azınlıklar gerekçesiyle Karabağ’a saldırı düzenlemeyi bahane ediyordu ancak bu meselenin Dağlık Karabağ ile uzaktan yakından alakası yok. Burada Ermenistan’ın doğrudan Azerbaycan topraklarına tecavüzü var. En önemli amaçlardan biri enerji yollarının kontrolünü sağlamak. Enerji hatlarına yönelik bu saldırının tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Özellikle de son yıllarda Türkiye ve Azerbaycan’ın doğalgaz ticaretini önemli oranda arttırdığı bir dönemde. TANAP sadece Türkiye’yi değil Avrupa’yı da ilgilendiren, Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendiren bir husus. Bölgede enerji yollarının yanı sıra kıtaları birbirine bağlayan ve Ermenistan’ı dışlayarak inşa edilen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu bulunuyor. Azerbaycan’ın bu kadar stratejik bir bölgeyi vurma kararını tek başına alacak bir güce sahip olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Ermenistan’ın önemli enerji hatlarının bulunduğu Tovuz bölgesine saldırmasının Türkiye ve Azerbaycan arasındaki gaz ticaretinin arttığı dönemde gerçekleşmesi önemli bir husus. Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2019 sektör raporuna göre, Türkiye’nin Azerbaycan’dan doğalgaz ithalatının tüm ithalat içindeki payı yüzde 21.20 seviyesine yükseldi. Söz konusu oran 2017’de yüzde 11.8, 2018’de ise yüzde 14.97’ydi.
ENERJİ İTHALATI
Türkiye’nin Rusya’dan boru hatlarıyla ithal ettiği doğalgazın oranındaki düşüş ise oldukça çarpıcı. EPDK raporuna göre, Rusya’nın ithalat payı 2017 yılında yüzde 51.93, 2018’de ise yüzde 47.02 oldu. Ancak bu oran 2019’da yüzde 33.61’e kadar geriledi. EPDK’nin 2020 Nisan’da yayınladığı sektör raporuna göre, Azerbaycan’ın Türkiye’ye ithal ettiği doğalgazın toplam ithalat içindeki payı yüzde 34.80 oldu. Rusya’nın sattığı gazın oranı ise yüzde 17.86’ya kadar geriledi. Türkiye’nin son süreçte Azerbaycan’dan doğalgaz alımını önemli oranda arttırması Tovuz bölgesinin Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılama açısından kritik bir bölge olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Bayburt Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ramin Sadıgov iseAzerbaycan’a saldıran Ermenistan’ın Rusya ile güncel ilişkilerini değerlendirdi. “Rusya ve Ermenistan arasındaki ilişkinin boyutu, Azerbaycan ile Rusya arasındaki ilişkiden kapsam ve boyut olarak çok daha farklı. Ermenistan hiçbir kaynağı olmayan ve üretmeyen fakir bir ülke, ekonomik, askeri ve kültürel olarak Rusya’ya çok bağlı bir konumda” ifadelerini kullanan Sadıgov şunları söyledi:
ERİVAN RUSYA’YA BAĞIMLI
“Rusya’nın bu bağımlılık karşısında ülkede elde ettiği askeri imtiyazlar var. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün üyesi olan Rusya, aynı örgütün üyesi Ermenistan’daki askeri teknolojisini sürekli olarak yeniliyor. Son dönemde Paşinyan’ın ülkedeki Rus askeri varlığından rahatsız olduğu yönündeki yorumlara katılmıyorum. Ermenistan’ın deyim yerindeyse Rusya’nın vilayeti diyebileceğimiz kadar Rusya’ya bağımlı bir ülke olduğunu düşünüyorum”. Sadıgov, bölgedeki enerji hatlarının, saldırının stratejik önemini artırdığına da dikkat çekti.
(İlker SEZER)