ABD Başkanı Joe Biden tarafından, Ermeni iddialarının soykırım olarak tanınması üzerine, dost ve kardeş ülke Azerbaycan’da faaliyet gösteren 48 siyasi parti, ortak bildiri yayınladı
Bildiride, Biden’ın 1915 olaylarına yönelik soykırım ifadesini kullanması kınandı.
Bildiride, Ermeni devletinin tarihi çarpıtmalara dayanıp, her zaman çeşitli provokasyonlara başvurduğunun altı çizilerek, “On yıllardır Ermeni propaganda makinesi ve destekçileri, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere karşı bir ‘soykırım’ yapıldığını kanıtlamaya ve tüm dünyayı buna inandırmaya çalıştı. Gerçek şu ki; Birinci Dünya Savaşı sırasında birçok Ermeni, zorlu mücadele koşulları, iç çatışmalar, kıtlık ve hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. Ancak o dönemde Ermenilerden daha çok Türk’ün öldüğü kasıtlı olarak unutulmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
“TARİHSEL GERÇEKLİK SİYASİ AMAÇLARLA ÇARPITILMAMALI”
Bildiride, amaç tarihsel gerçeklerin objektif bir incelemesi ise, tarihsel gerçeklik siyasi amaçlarla çarpıtılmamalı denildi.
Söz konusu çalışmanın, tanınmış tarihçilerin yanı sıra uzmanlaşmış uluslararası araştırma enstitülerine emanet edilmesi gerektiği vurgulandı.
“ERİVAN’IN SİNSİ POLİTİKASININ ARKASINDA, TAZMİNAT VAR”
Türkiye’nin defalarca, arşivlerini tarihçilere açmaya hazır olduğunu, gerçeği ortaya çıkarmak için ortak bir komisyon kurulmasını önerdiğini hatırlatan bildiride, “Resmi Erivan’ın sinsi politikasının arkasında, tazminat ve Türkiye topraklarının bir kısmının Ermenistan’a devredilmesi gibi saçma talepler ve iddialar var. Ermeni literatüründe Türkiye’nin doğu vilayetlerinin ‘Batı Ermenistan’ olarak adlandırılması da bu iddiaları resmileştirmeye hizmet etmektedir. Ermenistan’ın tarihi gerçekleri tahrif etme ve sınırlarını genişletme politikası uzun yıllardır sadece kardeş Türkiye’ye karşı değil, Azerbaycan’a karşı da sürdürülmüştür.” sözlerine yer verildi.
“12 BİNDEN FAZLA TÜRK-MÜSLÜMAN ÖLDÜRÜLDÜ”
Bildiri, şu ifadelerle devam etti:
“Yalnızca Mart 1918 soykırımında 12 binden fazla Türk-Müslüman öldürüldü. Onların çoğunun cesedi bulunamadı. 20’nci yüzyılın bir başka trajedisi de Hocalı soykırımıdır. 26 Şubat 1992’de Ermeni askeri birlikleri, 7.000 nüfuslu Hocalı kasabasında acımasız bir suç işlemiştir. Bu trajedi sadece Azerbaycan halkına değil, tüm insanlığa karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir. Saldırgan Ermeni politikasının açık bir tezahürü olan bu suçların uzun yıllardır siyasi ve hukuki değerlendirmesini almamış olması, çifte standart politikasının somut örneğidir.”
“ÇİFTE STANDART POLİTİKASININ TEZAHÜRÜDÜR”
“Sadece Ermenistan ve Ermeni lobisi değil, bölgede emperyalist çıkarlar peşinde koşan küresel güçler de son zamanlarda sözde ‘Ermeni soykırımının’ dünya gündemine girmesine neden oldu. Sözde ‘Ermeni soykırımı’ yalnızca bir siyasi baskı aracı ve çifte standart politikasının bir tezahürüdür.”
“İŞLEDİKLERİ ACIMASIZ CİNAYETLERİN HESABINI TALEP ETSELER DAHA İYİ OLURDU”
“’Tarihsel gerçekleri’ arayan güçler, Orta Anadolu’da Ermeni milliyetçilerinin işledikleri acımasız cinayetlerin hesabını talep etseler daha iyi olurdu. Azerbaycan’da faaliyet gösteren siyasi partiler, her zaman kardeş Türkiye’nin yanında olduklarını bir daha söylüyor ve ABD Başkanı’nın hasta Ermeni ideallerini besleyen sözde ‘Ermeni soykırımı’ konusundaki tutumunu şiddetle kınıyorlar. Ülkeler ve halklar arasında hoşgörüsüzlüğü teşvik eden bu tür yaklaşımlar, bireysel bölgelerin ve bir bütün olarak insanlığın sürdürülebilir barışçıl gelişimini tehdit etmektedir.”