1- Plajları keşfedin
Kuzey Kıbrıs doğal güzellikler açısından çok zengin. Caretta Caretta ve Chelonia Mydas (yeşil denizkaplumbağası) türü kaplumbağaların üreme bölgesi olan adanın sahillerinde pek çok yumurtlama alanı var, ancak bahar ayları üreme mevsimi değil. Adanın en güzel plajlarını keşfetmek için programınıza mutlaka Bafra’yı da almanızı öneririm. Apostolos Andreas Manastırı, Kanakaria Kilisesi, Ayia Trias Bazilikası, Kantara Kalesi, Philon Kilisesi, İskele İkon Müzesi ve kral mezarları da bölgedeki önemli tarihi eserler arasında.
2- Mağaraları görün
Bölge, birbirinden güzel mağaralarıyla doğaya tek kelimeyle hayran bırakıyor. Ulaşmak için dağa tırmanmanız gereken Güvercinlik Mağarası, içinden sıcak hava geçen Sıcak Mağara, Gazimağusa bölgesindeki İncirli Mağarası, insan yapımı Gastro Mağarası, Kaleburnu Köyü’ndeki İnfaz Mağarası’nı meraklıları kaçırmamalı.
3- Bellapais köyüyle tanışın
Girne’ye sadece 5 kilometre uzaklıktaki Bellapais (Beylerbeyi) köyü adanın en turistik noktalarından biri. Adı Fransızcada Barış Manastırı’ndan gelen Bellapais Manastırı görkemli bir yapı. Aslında sadece Kuzey Kıbrıs değil, Doğu Akdeniz’deki en güzel gotik mimari örnekleri arasında. Altında da göz alabildiğine Akdeniz uzanıyor. Manastırın bugüne ulaşan bölümü, Fransa Kralı 3. Hugh tarafından yaptırılmış. Kıbrıs’ı Osmanlı aldığında ibadet edebilmeleri için Ortodoks Rumlara tahsis edilmiş. Avlusunda Roma dönemine ait lahitler var. Lahitlerin bir dönem rahipler tarafından lavabo olarak kullanıldığı biliniyor.
4- Uyuyan Güzel’in yuvasına çıkın
Girne’ye 10 kilometre mesafedeki St. Hilarion Kalesi’nin efsanesiyle kaleden önce tanışıyorsunuz. Buraya, insana ‘galiba gökyüzüne tırmanıyorum’ hissi veren 480 basamakla çıkılıyor ve kalenin hepimizin çok iyi bildiği ‘Uyuyan Güzel’ masalına ilham verdiği anlatılıyor. Oysa yapılış nedeni bir masal romantizminden çok uzak. Tıpkı Buffavento ve Kantara kaleleri gibi St. Hilarion da adayı Araplardan korumak için inşa edilmiş. Adını ise bir azizden alıyor. 732 metre yükseklikteki ‘Kraliçenin Penceresi’nden görünen manzara tek kelimeyle büyüleyici. Zirvesinde ise Prens John Kulesi var. Ayrıca kaledeki canlandırmalar sayesinde, şövalyeler döneminde yaşamın nasıl olduğunu görmek de mümkün.
5- Liman bölgesinde turlayın
Beşparmak Dağları ve sahil arasında yer alan 2000 yıllık tarihe sahip Girne, Kuzey Kıbrıs’ın en şirin şehri ve her haliyle tam bir Akdenizli. Girne Kalesi’ne sırtını veren at nalı şeklindeki limanı ve kafe, restoran ya da otel olarak kullanılan eski yapılarıyla gönül çelmeye hazır. Liman manzarasını en güzel izleyeceğiniz yer de Girne Kalesi. Kaledeki 2300 yıllık batık gemi ise Akdeniz’in en eski ikinci batık ticaret gemisi olarak geçiyor.
6- Zamansızlığın huzurunu yakalayın
Girne’ye yakın bir başka önemli adres Karmi. Adını Türkçeleştirmek için Karaman demişler. Mütevazı güzelliği nedeniyle Kıbrıs’ta en sevdiğim yerlerden biri burası. Ara sokakları, ince bir mimari zevkin eseri olan evleri, köy meydanı ve buradaki küçük kilisesi ile her köşesine huzur hissi hâkim. Sanki zaman akarken bu köyü es geçmiş gibi… Güne, saate odaklanmadan dolaşmanın tadını çıkarmak ve birbirinden hoş manzaralar yakalamak istiyorsanız Karmi’yi görmeden dönmeyin.
7- Güzelyurt’a doğru uzanın
Girne’ye 8 kilometre mesafede, 1974 yılında çıkarma yapılan kıyılarda Yavuz Özgürlük Anıtı ve adanın en ünlü halk plajlarından biri olan ‘Escape’ var. Girne’ye 50 kilometre mesafedeki Güzelyurt ise Kuzey Kıbrıs’ın narenciye deposu. Yol boyunca portakal ve mandalina dolu onlarca büfe göreceksiniz. Birinde durup taptaze bir ‘C vitamini’ ısmarlayın kendinize. Güzelyurt kilisesi St. Mamas’ı da önemli tarihi eserlerden biri olarak programınıza ekleyin.
8- Karpaz’ın maviliğiyle selamlaşın
Kıbrıs demek mavilik demek! O maviliğin en güzel adreslerinden biri olan Karpaz, adanın en kuzey ucunda. Buradaki Altınkum Plajı çok popüler ve benim de daimi favorilerim arasında. Elbette Dipkarpaz Köyü’ne uğramadan da olmaz. Merkezindeki taş kahvede soluklanırken köylülerle sohbete dalabilirsiniz. Güzellikleriyle meşhur Kıbrıs eşeklerini görebileceğiniz yer de burası.
9- Adaya bir de mutfaktan bakın
Kuzey Kıbrıs’ın Doğu ve Batı lezzetlerini sentezleyen mutfağı tarih boyunca değişik kültürlerden etkilenmiş. Mezelerin başında humus, pastırma, yoğurt, fava, taze badem içi geliyor. Macun, fırın katmeri, samsı, kadayıf, paluze ve simit helvası ise denenmesi gereken tatlılar arasında. Yemek için Bellapais Gardens, The House, Archway, China Blue/Cratos, Hürdeniz Balık, Develi Kaya Palazzo Girne ve Old Şamdan/Lefkoşa’yı tavsiye ederim.
10- Lefkoşa’yı dolaşın
Surların içindeki Lefkoşa, adanın tam ortasında. Lüzinyan, Venedik, Osmanlı ve İngiliz izlerini taşıyor. Şehrin surları da bunlardan biri ve Venedikli kumandanların adlarını taşıyan 11 burcu var. Adadaki ilk ve en önemli Osmanlı eseri olan 68 odalı Büyük Han görülmesi gereken bir diğer adres. Burada mutlaka bir kahve molası verin. Cumbalı tipik Lefkoşa evlerinin olduğu Arabahmet ve Samanbahçe mahalleleri de günlük yaşamı gözlemlemek için çok uygun.