DÜNYANIN önde gelen siyaset, ekonomi ve sivil toplum aktörlerini buluşturan Davos Zirvesi’nin ikinci gününde gündem, ilk günün akisine sürdürülebilir çevre temasından yeniden ekonomiye döndü. Çin ve Meksika ile imzaladığı ticaret anlaşmalarının ardından Avrupa Birliği ülkeleri ile de bir ticaret anlaşması imzalanması çalışmaları kapsamında ABD Başkanı Donald Trump, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü. Ayrıca İngiltere ve Fransa Ticaret Bakanları dijital şirketlerin vergilendirilmesi konusundaki tasarıları kasım ayına kadar ertelediklerini duyurdular. Bölgesel sorunların çözümünde öne çıkan Türkiye ise özellikle uluslararası yatırımcıların ilgi odağı oldu. Davos’un geleneksel yemeğinde dünyanın dört bir yanından liderler ve iş dünyasının temsilcileriyle yemekte bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Zirve boyunca mevkidaşlarımız, gerek ekonomi ve finans dünyasının önemli temsilcileriyle bir araya geldik, geleceğiz. Bu yıl 50’inci yıl olması nedeniyle önemli bir yıl. 50’inci yüzyılın artık ekonomik ve finansal okumaları bu yüzyılda biraz değişti. Dünya ciddi bir yeni arayış içerisinde” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN PERFORMANSI
Türkiye’nin gündemi açısından önemli görüşmeler yürüttüklerini kaydeden Albayrak CNN Türk’e verdiği röportajda şu bilgileri paylaştı: “Geçen yıla göre Türkiye gayet olumlu ve pozitif. Türkiye’nin 1.5 yıllık süreçte yaşadığı istikrarsız iklim, farklı farklı ataklar, kur saldırıları üzerinde Türkiye’nin önünde çok olumlu bir süreç var. Geçen yıl yaptığımız görüşmelerde, söylediğimiz ne kadar söylem varsa bir çoğu ile ilgili olumlu görüş alıyoruz. Bu hafta başında yıl değerlendirme toplantısında da ifade ettim. Türkiye özellikle Ağustos’tan bugüne kadar rakip benchmark araçlarının hepsinden açık ara çok daha getiri anlamında öne çıktığı bir yılı geçirdik. Türk varlıklarına güvenenlerin ciddi anlamda kazandığı bir süreç. Tabi bütün bunlar yabancı yatırımcıların dikkatinden kesinlikle kaçmıyor. Sağlık sektöründen enerji sektörüne kadar birçok sektörde bizim özelimizde de görüşmeler yaptığımız 2020 yılının direkt yatırımlar açısından önemli bir yıl olacağını görüyoruz. İnşallah çok daha güzel bir 2020 yılı bizi bekliyor.”
TÜRK YEMEKLERİ İKRAMI
Türk resmi heyetinin temaslarının yanı sıra Davos’ta Hazine ve Maliye Bakanlığı liderliğinde Türkiye Bankalar Birliği’nin katkılarıyla kurulan Türk Evi’nde, Türkiye Varlık Fonu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin üst yöneticileri, Davos Zirvesi boyunca dünya ekonomisinin nabzını tutan kurumların temsilcileriyle ikili görüşmeler yapıyor. Zirvenin ilk gününde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın ziyaret ettiği Türk Evi, küresel yatırımcıların ve siyasetçilerin de uğrak noktası haline geldi. Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Genel Müdürü Zafer Sönmez, AA’ya yaptığı açıklamada, yabancı yatırımcılara Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlattıklarını belirterek, “Davos’un 50. yılına özel yatırımcıları, Türkiye ile çalışan paydaşlarımızı bu evde misafir etmek istedik Çok dolu bir ajandamız var. Zirve bitimine kadar yabancı yatırımcılarla, diğer ülkelerin varlık fonları ile görüşeceğiz. Türk Evi’nin de katılımcılar arasında epey bir popüler olduğunu söyleyebilirim. Davos’ta bunu ilk defa yapıyoruz ve kalıcı hale getirmek istiyoruz. Açıkçası Davos’ta en iyi yemek hizmetleri de Türk Evi’nde veriliyor. Buradaki Türk yemekleri katılımcılar arasında oldukça popüler” diye konuştu.
BAKAN PEKCAN’IN GÖRÜŞME TRAFİĞİ
TİCARET Bakanı Ruhsar Pekcan, Davos’taki görüşmelerinde, Türkiye’de yatırım yapmayı düşünen dünya çapındaki bazı firmalardan yoğun randevu talepleri geldiğini söyledi. Davos’ta Güney Kore Ticaret Bakanı, Malezya Ticaret ve Sanayi Bakanı, Endonezya Ticaret Bakanı, Meksika Ekonomi Bakanı, Pakistan uluslararası anlaşmalardan sorumlu Başbakan Başdanışmanı ile görüşen ifade eden Pekcan, bugün Hollanda, İsviçre, Güney Afrikalı bakanlarla görüşmelerinin olacağını bildirdi. İkili ticaret için bu görüşmelerin önemine değinen Bakan Pekcan bugün Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Toplantılarına, Kalkınma İçin Yatırımların Kolaylaştırılması ve bakanların e-ticaret konusunda bir bildiri yayınlaması doğrultusunda düzenlenecek panele katılacak. Aynı zamanda Türkiye’de yatırım yapmayı düşünen dünya çapındaki bazı firmalardan randevu talepleri olduğuna dikkati çeken Pekcan, “General Electric’ten talep geldi. P&G ve Alibaba’nın da görüşme talepleri var” ifadelerini kullandı.
DÜNYADA OLAĞANÜSTÜ BİR DÖNEM
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Genel Müdürü Murat Sönmez, WEF’in ilk defa 1973 yılında Davos Manifestosunu yayınladığını hatırlatarak, “Bununla ilk kez bir kuruluş, ‘paydaşlar teorisi-paydaşlar kapitalizmi’ kavramını geliştirdi. Söz konusu kavramla şirketlerin hissedarlarından daha geniş bir paydaş grubuna hizmet etmesi gerektiği ortaya konuldu. WEF’in kuruluşunun 50. yılında dünyanın iklim krizi, ekonomik gerileme, hızlı teknolojik değişim ve değişen jeopolitik şartlardan kaynaklanan bir belirsizlik dönemine girdiği göz önüne alındığında, Davos Manifestosu’nun yenilenmesinin önemli olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. Dünyanın “olağanüstü hal” yaşadığını hiç kimsenin inkar edemeyeceğini vurgulayan Sönmez, “Şimdi bir araya gelmezsek, bardağı taşıran son noktaya gelebiliriz. Forumun 2020 manifestosunun yayınlanmasının temel nedenlerinden biri buydu” dedi.
TÜRK EVİ DAVOS’UN EN POPÜLER MEKANI OLDU: İSTANBUL FİNANS MERKEZİ ÖNE ÇIKTI
TÜRKİYE’nin bu yıl ikili görüşmelerde oldukça aktif olduğunu belirten Bakan Berat Albayrak, “Türkiye Varlık Fonu ve Yatırım Ajansı’nın yürüttüğü görüşmelerde özellikle İstanbul Finans Merkezi projesine ciddi bir talep olduğunu söyledi arkadaşlar. Dünya hakikaten 21’inci yüzyılda yeni bir finansal sistem arayışı içerisinde. Dünya ticareti özelinde, finans merkezleri üzerinde yeni bir döneme giriyoruz. İstanbul Finans Merkezi, dünya nüfusunun üçte birinin merkezinde. Türkiye gibi bir ülke olarak altyapı üstyapı itibariyle enerji altyapısı itibariyle bölgede bu dönüşümü tamamlamış tek ülke belki de. Finans Merkezi ile ilgili görüşmeler yürütülüyor ama olgunlaşması önemli. Türkiye çok fazla badireler atlattı, tüm bu süreçlerde kimsenin yardımına ihtiyacı olmadan güçlenerek çıktı” dedi.
TRUMP’TAN AB’YE % 25 VERGİ TEHDİDİ
ABD Başkanı Donald Trump, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ticaret anlaşması hakkında Davos’ta bir görüşme yaptı. Trump, “Mükemmel bir görüşme gerçekleştirdik. Ama ona, eğer bir sonuç alamazsak harekete geçmem gerekeceğini, bu hareketin ülkemize gelen araba ve diğer çeşitli ürünlere yönelik çok yüksek gümrük vergileri uygulamak olacağını söyledim” dedi. AB ile ABD arasında ticari gerilimler 2018’den bu yana sürüyor. Dün Trump AB’ye yüzde 25 vergi uygulamasına başlayabilecekleri tehdidinde bulundu. Von der Leyen de, Trump ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, “ABD ile birkaç hafta içinde bir anlaşma imzalayabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Bu arada Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire de Davos’taki temasların ardından bu yıl uygulamaya alacağı ABD’nin dijital şirketlerine yönelik vergi uygulamasını kasım ayına kadar ertelediğini duyurdu.
İNGİLTERE: AB İLE ANLAŞMA ÖNCELİĞİMİZ
İngiltere Başbakanı Boris Johnsonın yerine katılan Maliye Bakanı Sajid Javid, Avrupa Birliği (AB) ile bir ticaret anlaşması yapılmasının “birinci öncelikleri” olduğunu söyledi. İki tarafın da, bir ticaret anlaşması için çok kısa bir zaman olduğunun farkında olduğunu vurgulayan Javid, buna karşılık bir anlaşmanın “kesinlikle yapılabileceğini” vurguladı. Javid, yeni ticaret anlaşmasının hem mallar hem de hizmetlerin ticaretinde birçok sorunu çözümleyebileceğinin altını çizdi. Javid ayrıca, Birleşik Krallık Parlamentosu’ndaki Muhafazakar Parti çoğunluğu olmasının Brüksel ile müzakere edilen her konunun uygulanabileceğinin teminatı olduğunu da savundu.
‘ZENGİNDEN ALIP FAKİRE VERELİM’
ULUSLARARASI sivil toplum örgütleri, sanatçı ve aktivistlerden dün Davos’ta sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için dünyanın en zenginlerinin her yıl servetlerinin yüzde 5’ini bağışlamaları gerektiği çağrısında bulundular. Global Citizen Elçisi sanatçı-aktivist Priyanka Chopra, global sürdürülebilirlik ve yoksullukla mücadelede 2030 hedefleri için halen yıllık 350 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “İnsanlık olarak dünyayı değiştirilebilme gücüne sahibiz. 193 ülkenin çok önemli isimlerinin toplandığı bu zirvede sürdürülebilirlik hedefleri için gerekli adımları atabilirsiniz. Dünyanın en zenginlerine ve karar vericilere sesleniyoruz, en azından yoksullukla mücadele için önümüzdeki 10 yıl hızlı hareket edelim” diye konuştu.