Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa ve İstanbul’daki ataklarla ilgili “Saldırıların terör saldırısı olduğu bir gerçek” dedi. Cemal Kaşıkçı dava evrakının Suudi Arabistan‘a gönderilmesi hakkında Bozdağ, “Türkiye kamuoyunu etkilemek için siyasi birtakım hesaplarla çarpıtma yapılıyor. Kaşıkçı olayında dünyada en yeterli en net en kararlı tutum koyan tek ülke vardır o da Türkiye‘dir. Türkiye üzerine düşeni yaptı” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, nöbetçi bakan uygulaması kapsamında geldiği TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
BUNLARIN HEPSİ GÜNDEMİ DEĞİŞTİRME UĞRAŞI
Dün infaz muhafaza memurlarını taşıyan araca, bugün de TÜGVA binasının önündeki bombalı hücumla ilgili sorular üzerine Bozdağ, güvenlik güçlerinin takipte olduğunu ve yakın vakitte faillere ulaşılacağını söyledi. Taarruzların eş vakitli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, “Saldırıların terör saldırısı olduğu bir gerçek” yorumu yaptı.
Bozdağ, ceza infaz müdafaa memurlarına yönelik akınla ilgili “Cezaevlerine dönük uzun bir vakittir yürüyen bir kampanya var bu kampanya çerçevesinde cezaevlerinde azap ve berbat muamele olduğuna dair iftiralar gerçekmiş üzere sunuluyor. Cezaevlerinde azap yoktur, makûs muamele yoktur. Bu türlü bir argümanı olan varsa biz bu savların hepsinin üzerine gidiyoruz. Şu ana kadar ortaya atılan argümanların neredeyse tamamı temelsiz çıktı” dedi.
Bu olayla ilgili CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmede bulunmadığını belirten Bozdağ, “Keşke bir değerlendirmede bulunsaydı. Zira bir şehit, yedi yaralı ve bir bombalı hücum var” dedi. Bozdağ ayrıyeten, “Bunların hepsi Türkiye’de birtakım olaylarla gündemi değiştirme çabası olduğunu da hepimize gösteriyor” diye konuştu.
“1 KASIM’DAN EVVEL BİR SÜREÇ BAŞLATILDI İSE TERÖR ÖRGÜTLERİ BAŞLATMIŞLARDI”
“Saldırılarla ilgili 7 Haziran-1 Kasım ortasındaki periyoda benzetildi, muhalefet dertlerini lisana getirdi” anımsatması üzerine Bozdağ, “Muhalefet saldırıyı kim yapmış diyor? Terör örgütleri yapıyor. Madem o denli diyorlar, taarruz yapanları kınasın. Şehidimize rahmet, ailesine başsağlığı dilesin. Yarın bu terör saldırısı ortaya çıkınca hepimiz göreceğiz. 1 Kasım öncesi de askerimize, polisimize saldıran terör örgütüydü. Bombayı koyan terör örgütüydü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terör örgütlerine karşı uğraş etmeyecek miydi? ‘Ceylanpınar’daki saldırıyı yapanlar terör örgütü PKK değildi’ diyebiliyorlar mu? Kim yaptı bu taarruzları? Terör örgütleri yaptı. 1 Kasım’dan evvel bir süreç başlatıldı ise bunları terör örgütleri ortaya koydukları hareketlerle başlatmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terör aksiyonlarına karşı çaba etmiştir ve terör örgütlerine haddini bildirmiştir” diye konuştu.
“GÖÇMENLERİN ÜLKELERİNE DÖNMELERİNİ DİLEK EDİYORUZ”
Sığınmacılara yönelik açıklamalarla ilgili sorular üzerine Bozdağ, “Sadece Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde farklı değerlendirmeler yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde sığınmacılar hem memleketler arası hem Türk hukuku çerçevesinde bulunuyorlar. Hukuka uyarak muameleye tabi tutuluyorlar. Türkiye birebir tavrına devam edecektir. Hepimizin gönlü dilek ediyor ki Suriye’de iç barışın tesisi ve göçmenlerin ülkelerine dönmeleridir” cevabı verdi.
“TÜRKİYE KAMUOYUNU ETKİLEMEK İÇİN SİYASİ BİRTAKIM HESAPLARLA ÇARPITMA YAPILIYOR”
Cemal Kaşıkçı dava evrakının Suudi Arabistan‘a gönderilmesine ait soru üzerine Bozdağ, şöyle konuştu:
“Yargılamanın nakline yargılamayı yapan mahkeme karar verir. Evvel duruşmanın durması sonra nakline karar verdi. Duruşmanın düşmesine ait verilen karar yok. Yargılamanın nakline dair karar var, yargı yetkisinin zamanına dair karar yok. Yargılama Suudi Arabistan‘da devam edecektir. Türkiye’de 2008’den beri devam eden tahkikat çerçevesinde 26 sanıklı davada, sanıklar duruşmada hazır edilemedi. Zira hepsi yabancı, iadeleri talep edildi, istinabe isimli yardım yoluyla tabirleri alınmak istendi. Alınamadı, hasebiyle şu an fiilen Türkiye’de açık olan bir belge var lakin yargılama süreci fiilen işlemeyen bir belge var. İade gerçekleşecek ki sanıklar hazır edilecek, belgede yargılama gerçekleşsin. Bunlar olmadığı vakit Türkiye’deki hukuk çerçevesinde; şayet sanıklar yargılama sırasında mahkeme huzurunda hazır edilemiyorsa veya isimli yardım yoluyla sanıkların sözü alınamıyorsa, yargılamanın nakline karar verileceğini kanun düzenliyor. Mahkeme de bu kanunu gözeterek yargılamanın nakli tarafında karar vermiştir. Bu karar yasaya da uygun bir karardır.
Türkiye kamuoyunu etkilemek için siyasi birtakım hesaplarla çarpıtma yapılıyor. Kanun açık, mahkemenin yetkisi açık… Kaşıkçı olayında dünyada en güzel en net en kararlı tutum koyan tek ülke vardır o da Türkiye’dir. Türkiye’den daha açık, daha net hal koyan ikinci büyük ülkeyi Sayın Kılıçdaroğlu yahut bu sıkıntı üzerinden siyasi hesap yapanlar, buyursunlar göstersinler. Amerika mı İngiltere mi Fransa mı Almanya mı? Hepsini duruşu ortada. Türkiye üzerine düşeni yaptı. Türkiye’den daha prensipli, daha aktif, daha kararlı davranan ikinci ülke yok.”
“DOSYA AÇIK YALNIZCA YARGILAMA DURMUŞ OLACAK”
Dava belgelerinin Suudi Arabistan‘a verilip verilmeyeceğine ait soruya da Bozdağ, “Yargılamanın nakli demek kimi evrakların oraya gönderilmesi demek. Yargılama orada devam edecektir. Şayet mahkümiyet kararı Suudi Arabistan mahkemeleri verirse, o vakit Türk mahkemesi davanın düşmesine karar verir. Mahkümiyet dışında öbür bir karar verecek olursa o vakit da Türk mahkemeleri bu kararın münasebetine bakarak kıymetlendirme yapacaktır. ya yargılamanın düşmesine karar verir ya da yargılamanın kaldığı yerden devamına karar verir. Bu nakil Türk mahkemelerinin son kelamı söyleme hakkını ortadan kaldırılmamıştır. En son kelamı tekrar Türk mahkemesi söyleyecektir. Hangi evraklar gideceğini de mahkeme karar verecektir. Belge açık, yalnızca yargılama durmuş olacak” karşılığı verdi.