Muhalefetin gündeme getirdiği 128 milyar tartışmaları ile ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan açıklamalarda bulundu. NTV’de katıldığı canlı yayında, 2017’den itibaren o zamanki Hazine Müsteşarlığı ile arasında bir protokol imzalandığını ve bu protokol çerçevesinde Hazine hesapları üzerinden Merkez Bankası’nın alım ve satım işlemleri gerçekleştirdiğini söyleyen Elvan, porotokol çerçevesinde yapılan işlemlerin yasal olduğunu kaydetti. Elvan, “Herhangi bir şekilde yasalara aykırı bir durum söz konusu değildir” dedi. Hazine hesapları üzerinden döviz alım ve satım işleminin Merkez Bankası tarafından yapıldığını belirten Elvan, Merkez Bankası’nın kamu bankası olan muhabir bir banka aracılığıyla alım ve satım işlemlerinin elektronik işlem platformlarında yaptığını aktardı. “Eşleştirme platformlarında” bu alım ve satım işlemlerinin Merkez Bankası’nın muhabir bankası tarafından gerçekleştirildiğini anlatan
AÇIK VE ŞEFFAF
Elvan, bu platformda piyasa yapıcı yerli ve yabancı bankaların yer aldığını söyledi. Bu platformda herhangi bir şahıs olmadığını vurgulayan Elvan, şöyle devam etti: “Peki döviz alım-satım işleminde taraflar birbirlerini biliyorlar mı? Hayır,kesinlikle taraflar birbirlerini bilmiyorlar, kimin ne kadar aldığını karşı taraf bilmiyor, bu işlem gerçekleştirildikten sonra kimin ne aldığını, hangi bankanın ne aldığını görebiliyorsunuz. Burada bir döviz satım işlemi gerçekleştirilmişse diyelim ki Türkiye’deki yerli ve yabancı bankalarımız, o günkü kur üzerinden belirli miktarda alım işlemi gerçekleştirmiş ve bunun karşılığında Merkez Bankası’na Türk lirası ödemesi gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla şunu özellikle vurgulamak istiyorum: (Bu para nereye gitti, acaba bunla ilgili ne tür yolsuzluk var) gibi birtakım ifadeler maalesef kamuoyunda kullanıldı. Bu elektronik işlem platformunda bulunan bankalar gerekli ödemelerini Merkez Bankası’na yatırdıktan sonra Merkez Bankası’nda da bir Türk lirası likiditesi söz konusu oluyor. Bu Türk lirasını da doğal olarak bilançolarında görebiliyorsunuz. Zaten günlük olarak siz Merkez Bankası’nın bilançosunda ne olduğunu, bu hareketleri rahat şekilde görebiliyorsunuz. Ne kadarlık döviz satım işlemi gerçekleştirilmiş, ne kadarlık döviz alım gerçekleştirilmiş, hepsini görebilme imkanınız var. Bunu tamamen açık ve şeffaf şekilde görmeniz mümkün.”
YÖNTEMİ TARTIŞABİLİRSİNİZ
Bir muhabir banka aracılığıyla merkez bankalarının alım ve satım işlemi yapması uygulamasının örneğinin dünyada da bulunduğuna dikkati çeken Elvan, özellikle Uzak Doğu olmak üzere birçok ülke örnekleri olduğunu bildirdi. Elvan, kasım ayından bu yana böyle bir döviz alım-satım işleminin yapılmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Siz bu yöntemi tartışabilirsiniz, bu yöntemle ilgili görüşlerinizi, düşüncelerinizi ifade edebilirsiniz ama kimseyi yolsuzlukla suçlayamazsınız. Hiç kimsenin burada yolsuzluk yapması söz konusu değildir. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan tarafından talimatlar verildiği gibi birtakım iftiralar, ithamlar kamuoyunda yaygın şekilde yer alıyor. Burada bir yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı şeklindeki yaklaşımlar doğru değil. Siz bunu konuşabilir, bu yöntemi tartışabilirsiniz, bir politika aracı olarak kullanılmasında farklı görüşleri ifade edebilirsiniz ama hiç kimseyi burada yolsuzlukla suçlayamazsınız.”
KARAR MERKEZ’İN
Bu verilerin açıklanma kararının Merkez Bankası uhdesinde olduğunu vurgulayan Elvan, hem siyasi malzeme olarak kullanılmasının önüne geçilmesi hem de bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması açısından bu verilerin yayınlanmasında fayda gördüğünü, takdirin Merkez Bankası’nda olduğunu bildirdi. Bu işin gerçek sahibi olan Merkez Bankası teknik düzeyde açıklama yapmadan, Hazine ve Maliye Bakanı olarak açıklama yapmasının, bankanın bağımsızlığı üzerinde “gölge oluşturur” düşüncesiyle konuşmak istemediğini anlatan Elvan, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun geçen hafta yaptığı açıklamanın ardından kendisinin de bu konuda açıklama yapmasına yönelik zemin oluştuğunu belirtti. Elvan, “Burada kesinlikle yasal olmayan bir durum, yolsuzluk söz konusu değil. Özellikle bu tür yolsuzluk gibi Cumhurbaşkanımıza yönelik yapılan ithamlar, kabul edilebilir şeyler değil. Bunları kesinlikle ben de reddediyorum” diye konuştu.
İLK ÇEYREKTE BÜYÜME BEKLENTİSİ YÜZDE 5
2020’de G20 ülkeleri içinde Çin ile birlikte büyüyen iki ülkeden birinin Türkiye olduğunu anımsatan Lütfi Elvan, Türkiye açısından zorlu geçen 2020’nin ikinci çeyreğinden itibaren kredi genişlemesiyle iç talepte canlılık oluştuğunu, fakat dış denge ve enflasyon görümünde bozulma olduğunu belirtti. Elvan, 2021 yılına bakıldığında iktisadi faaliyetlerin canlı başladığını, sanayide canlılığın devam ettiğini ve ihracattaki potansiyelin oldukça iyi gittiğini hatırlattı. Elvan, “İlk çeyrekte öncü göstergelere bakıldığında yüzde 5 civarında büyüme öngörüyoruz. İkinci çeyrekte ise baz etkisiyle çift rakamlı büyüme söz konusu olacak. Ama biz, 2021’in büyüme açısından daha olumlu olacağını düşünüyoruz. Finansal istikrarın sağlanması açısından da oldukça kontrollü ve ılımlı yaklaşım içinde hareket etmemiz gerektiği de açıkça ortada” görüşünü paylaştı.
SALGINDA 46.5 MİLYAR TL EKSTRA GİDER
Bütçede yer almayan ancak salgın nedeniyle harcama yapma zorunluluğu olan alanların ortaya çıktığını belirten Lütfi Elvan, şöyle konuştu: “Salgın nedeniyle bütçede bulunmamasına rağmen, şu an 46.5 milyar liralık bu yıl için ekstra gider söz konusu. Bunu 12.3 milyar lirası vazgeçmiş olduğumuz gelirlerden kaynaklanıyor, 34.2 milyarlık kısım da harcama kısmında. Bunlar yeterli değil ama bütçe imkanlarımız çerçevesinde biz gerekli desteği vermeye gayret ettik. Bu süreçte esnafımızın ciddi sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Bunlara yönelik kamu mali politikası el verdiği sürece gerekli desteği vermeye devam edeceğiz. Bu harcamalara rağmen biz bütçe açığını yüzde 3.5’e çektik. Enflasyon farkından dolayı memur ve emeklilere ekstra bir ödememiz olacak. Bunları bütün olarak aldığımızda kamu maliyesi alanında oldukça disiplini bir şekilde hareket ediyoruz.”