İstanbul Sabancı Öğretmenevi’nde düzenlenen ‘Çocukluğa Yeniden Bakış’ çalıştayına katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, çocuk ve çocukluk kavramlarının yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Bakan Selçuk, şöyle konuştu:
“Bugün çocukların hatırı için buradayız. 23 Nisan olduğu için buradayız. Bugün çocuk ve çocukluk kavramlarının, ister sosyolojik, ister antropolojik, ister biyolojik açıdan olursa olsun savrukluk içinde olduğunu görüyorum. Bugün güncel olan çocukluk kavramında, popüler, piyasa ekonomisi içinde değerlendirilen, daha çok haz merkezli bir bakış açısının olduğunu fark ediyorum. Çocuk kavramı algısının toplumdaki karşılığına baktığımızda çocukluğun, çocuğun ayrıldığını, çocukluk ne demek konusunda belirli bir disiplinde, derin çalışmaların çok fazla olmadığını görüyoruz.
ÇOCUKLAR TÜKETİMİN ÖZNESİ
Eğer biz çocuklarımızın bugünkü dünya içerisinde bir tüketim öznesi hatta nesnesi haline gelmesinin farkındaysak ve bunun oluşturduğu atmosferin ne kadar karışık olduğunun bilincindeysek, Türkiye’de çocuk kavramını yeniden ele almak gerekir. Tüketimin nesnesi haline gelen öznelerin, kendi kimlikleriyle ilgili birtakım çıkmazları olduğunu fark ediyoruz. Eskiden yaşlılar yaşlı, ergenler ergen, çocuklar da çocuk olurdu. Bir farklılık var. Çeşitli profil fotoğraflarına baktığımızda günlük yaşamdaki giysilere vs. gibi baktığımızda yaşlılar yaşlı gibi çocuklar çocuk gibi davranmamaya çalışıyor. Burada işin doğal seyrinden bahsetmiyoruz. Bugünkü bebeklerin birkaç sene sonra neyi giyeceği ticari olarak çalışılıyor. Birkaç sene sonra ergenlerin neyi tüketeceğiyle ilgili çalışma yapılıyor. Bunun manipüle edilmesinde sıkıntı var. Çocuk kavramı konusunda hepimizin yeni bir tarif ortaya koyması ve bunun farklı disiplinlerle de ilişkilendirmesini önemsiyoruz.
Evlenmek isteyen kadınların erkeklerin ve birçok kişinin çocuk ne demek konusunda ayrıntılı bir izaha ihtiyacı var. Biz bilgiyle ilişkimizi maalesef, bir kova suyu çocuğun üzerine dökmek olarak görülüyor. Çocuğun bilgiyi yudum yudum içip hücrelerine intikal ettirir gibi içselleştirmesi gerekiyor. Bugün çocuk ne demek? Yetişkin ne demek? Bunların sınırlarının zorlandığını görüyoruz. Bunun zorlandığını görüyoruz. Bizim bir referans çerçevesi oluşturmamız gerekiyor. Bir çalışmaya ihtiyacımız var. Toplumumuzda anne babaların çocuk algısı, anlamı, ilişkisi üzerinden yeni bir referans kurabiliriz.”