Bakan Ziya Selçuk şunları söyledi:
‘OKUL SIRALARI DOLUYOR’
İlk günlerde velilerimizin bir kısmı tereddütlüydü; ancak okullarımızdaki güvenli ortamı gördüklerinde kararları çok çabuk netleşti. Buna göre 12-16 Ekim haftası için Türkiye genelinden elde edilen verilere göre okulöncesi, ilkokul ve 8’inci sınıf öğrencilerimizin yüz yüze devam oranı yüzde 80’lere yaklaştı.
EN KISA SÜREDE TÜM KADEMELERDE YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLAMAYI DİLİYORUZ
Cumhurbaşkanı’mız yüz yüze eğitime geçiş planlamamızın üçüncü aşamasında ortaokula ve liseye yeni başlayan; ancak henüz okullarına kavuşamayan 5 ve 9’uncu sınıf öğrencilerimizin 2 Kasım itibarıyla yüz yüze eğitime başlayacağının müjdesini de paylaştı. Şu an okulöncesi, ilkokulların tüm sınıf düzeyleri, köy okulları, özel gereksinimli öğrenciler, hazırlık sınıfları ile 8 ve 12’nci sınıflarda yüz yüze eğitime başladık. Diliyoruz ki en kısa sürede diğer tüm kademelerdeki öğrencilerimizi okullarıyla, öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla kavuşturalım ve yüz yüze eğitime başlayalım. Meslek liselerinde de atölye dersleri yüz yüze yapılmaya başlandı. Sürecin en başından bu yana dünyadaki gelişmeleri yakından izliyor ve ülkemiz açısından da süreç planlamalarımızı yapıyoruz. Sağlık Bakanlığımız ve Bilim Kurulunun değerlendirmeleri doğrultusunda ve bilimsel veriler ışığında çocuklarımızın faydasını önceleyerek diğer sınıf seviyelerinde nasıl bir yol izleyeceğimizi görmüş olacağız.
OKULLARDAKİ KORONA TEDBİRLERİ
Okullarımızı tüm detayları en ince ayrıntısına kadar planlayarak okul yönetimlerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte uygulamaya başladık. Okula Uyum Programı kapsamında salgına yönelik tedbirler konusunda bir dizi kılavuz ve rehber eşliğinde yüz yüze eğitime başladık. Okullarımızda hijyen ve sosyal mesafe standartlarımızı oluşturarak uygulamaya başladık. Denetmenlerimiz okullarımızı denetliyor ve düzenli olarak devam edecekler. Öğretmenlerimizin eğitimlerini tamamlayarak okullarımızda Kovid-19 ekipleri oluşturduk. Bizler çocuklarımızı sağlıkla ve güvenle karşılamak için her türlü tedbiri alıyoruz. Kaygı duyan velilerimizin ve öğrencilerimizin de sürecin iyi yönetildiğini tespit ettiklerinde daha da rahatladıklarını görüyoruz. Öğrencilerin okula gelişlerinde kurallara uyduğu, sanki uzun zamandır bu sürecin içinde okula geliyor gibi hareket ettiklerini gözlemledik. Önceki yılların aksine okula gelişlerde daha heyecanlı ve mutlu oldukları gözlemlendi.
BİR SORUNLA KARŞILAŞMADIK
Şükürler olsun, yüz yüze eğitime devam edilen okullarımızda eğitimi sekteye uğratacak bir sorunla karşılaşmadık. Tedbirlerle yüz yüze eğitimlerimiz devam ediyor. Her bir çocuğumuzun, velimizin, öğretmenimizin tüm okul çalışanlarımızın ve servis şoförlerimizin HES kodu alındı ve muhtemel bir risk durumu sürekli kontrol ediliyor. Okullarımızı anlık olarak bilgilendirip tedbirlerimizi hızla uygulamak için sistemimiz devrede.
EBA ÖĞRENCİLERİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAYA DEVAM EDECEK
Salgın döneminde daha da güçlü hâle getirilen EBA, bir öğrenme ortamı olarak öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecek. EBA çok kapsamlı bir kaynak çeşitliliği sunuyor. Salgın sonrasında da geliştirilmesi sürecek. Oluşturulacak ekosistem, interaktif içeriklerle daha fazla duyu organına hitap ederek öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı rol oynayacak. Ayrıca TRT EBA kanalları da salgın sona erse de yayın hayatına devam edecek.
KÖY OKULLARIMIZDA BÜTÜN SINIFLARDA YÜZ YÜZE EĞİTİMİ BAŞLATTIK
Köy okullarımızda bütün sınıflarda yüz yüze eğitimi başlattık. Ayrıca ulaşım sorunu olan öğrencilerimiz için de EBA Destek Araçları oluşturarak öğrencilerimizin eğitim ihtiyaçları ayaklarına kadar gitti. Bilgisayar ve internet erişimi konusunda desteğe ihtiyacı olan öğrencilerimiz için Türkiye genelinde 13 bin 200 EBA Destek Noktası oluşturduk. Ayrıca köydeki velilerin istemesi hâlinde köy okulunda öğrenci mevcudu kaç olursa olsun açık kalacak. Köy okullarında iyileştirilme ve geliştirme çalışmalarına da hız verdiğimizi de belirtmek isterim.
DAHA KONTROLLÜ GEÇİŞTEN YANAYIZ
Biz hem yurtdışında yaşayan akademisyenlerle hem de büyükelçiliklerimizdeki eğitim müşavirlerimiz aracılığıyla uygulamalar hakkında düzenli bilgi alıyoruz. Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında okullar, tüm kademe ve sınıflarda tam zamanlı olarak yüz yüze eğitime başladı ve eğitim devam ediyor. Ancak biz, ülkemizde daha kontrollü ve aşamalı bir başlangıçtan yana olduğumuzu beyan ettik. Bu doğrultuda hedefimiz aşamalı olarak tüm kademelerdeki öğrencilerimizi okullarıyla buluşturmak. Dünyada yüz yüze eğitimde okullarda uygulanan tedbirler alt detaylardaki bazı uygulama farklılıkları dışında büyük ölçüde aynı çerçevede ilerliyor.
60 BİN TABLET ÖĞRENCİLERİMİZE DAĞITILDI
Bakanlık olarak ilk aşamada 500 bin öğrencimize tablet bilgisayarı ihtiyaç sahibi öğrencilerimize hızla ulaştırmak üzere tedarik süreçlerimizi başlattık. Teknoloji piyasasında bir anda 500 bin tableti bulmak dünyanın hiçbir yerinde anlık gerçekleşebilecek bir durum değil. Cihazların dağıtım ve planlama süreçleri il milli eğitim müdürlüklerince koordine edilerek okul yönetimlerince ihtiyaç sahibi öğrencilere ulaştırılıyor. Destek kampanyalarıyla ayni olarak ulaşan yaklaşık 60 bin tablet öğrencilerimize dağıtıldı. Sayısal verileri, belirli aralıklarla kamuoyuyla paylaşacağız. Öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını tespit ederek buna uygun telafilerden oluşan program hazırladık ve uygulamaya başladık. Burada, sadece çocuğun akademik durumunu da değil aynı zamanda sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmek için de bir planlama yapıyoruz. Kısa süre içerisinde planlamamızı kamuoyuyla paylaşacağız. Diğer taraftan 2020-2021 eğitim-öğretim yılında özellikle kırsal bölgelerde birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan okullardaki öğrencilerimiz için ders kitaplarının yanı sıra çalışma kitapları hazırlayarak set hâlinde dağıtıyoruz. Telafi dinamik bir süreç ve yüz yüze eğitime aşamalı geçiş planlamamızla eş zamanlı olarak bütün bir yıla yayılacak.”
KÖY OKULLARI ÖĞRETMENLERİ İÇİN ÖZEL KİTAPLAR HAZIRLADIK
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘Köy Okulları Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenleri Mesleki Gelişim Programı’ açılış toplantısına katıldı. “Köy öğretmenlerimize destek olmak için her türlü çalışmayı yapıyoruz” diyen Bakan Selçuk, köy öğretmenleri için hazırlanan gelişim programıyla ilgili şunları söyledi:
“Eğitimde fırsat adaleti sağlamayı çok önemsiyorum. Herkese adil davranmak eşitliği doğurur. Köyde eğitim zordur, köy şartları zordur. Öğretmen ve öğrenci ilişkisinin çok daha sıcak olduğunu görmek mümkündür. Köy okullarının hayatı öğrenmek bakımından ciddi avantajları da var. Köy öğretmenlerimize destek olmak için her türlü çalışmayı yapıyoruz. 2023 Eğitim Vizyonu’nda da köy okullarıyla ilgili çalışmalarımızı hızlandıracağımızı belirttik. Bizim eğitimle ilgili ne zaman danışacağımız bir konu olsa, Sabancı Vakfı her zaman destek oluyor. Büyük bir teşekkür borcumuz var. KODA’ya teşekkür ediyorum. Bu alanda büyük birikimleri var. Ben Türkiye’nin birikimleri derken Sabancı Vakfı ve KODA’nın da birikimlerini ifade ettim.
İÇERİKLERDEN TÜM ÖĞRETMENLER FAYDALANABİLİR
Bir gelişim programı hazırladık. Öğretmenimizin neye ihtiyacı var. Bu sorunun cevabını vererek çalışmayı başlattık. 400 öğretmenimiz yüz yüze eğitimle başladı, sonra uzaktan eğitim aldı. 7 bin öğretmenimizin bu eğitimlerine katıldığını ifade etmek isterim. Mesleklerinin ilk yılında neyi, nasıl yapacağım diyen öğretmenlere merak etmeyin eğitim vererek açık bir şekilde neyi nasıl yapacağınızı ortaya koyacağız dedik. Köy okullarında görev yapan öğretmenler için özel kitaplar çıkardık. Eğitimden sonra bu kitaplara bakarak neyi nasıl yapabilirsinizin cevabını bulabilirsiniz dedik. Bu çalışmalar sadece köy öğretmenleri için değil her öğretmenin faydalanabileceği bir içerik.
YÜREKTEN BİR İŞ OLARAK GÖRÜYORUZ
Öğretmenlerimizin bu programların hazırlanmasında güçlü öğretmen güçlü gelecek vizyonu içerisinde Sabancı Vakfı’nın desteği devam etti. Öğretmenlerin hayat boyu eğitime ihtiyacı olduğunun farkındayız. Bunun için de öğretmenin yaşam boyu eğitime devam etmesi ve sürekli öğrenmesi gerekiyor. Köydeki öğretmenlerimizin başka bir özelliği var. Onlar aynı zamanda psikolog, sosyologturlar. Köyde uyumu sağlamak için bizim bu eğitimimizin, kitaplarımızın faydasını görecekler. Hatay, Adıyaman, İzmir, Manisa’dan öğretmenimiz var. Biz bu işi beraberce yaptık. Tüm ekip arkadaşlarım bu işe baş koymuş vaziyetteler. Bu işi yürekten bir iş olarak görüyoruz. Öğretmenlerimiz Ziya hoca burası bizde derken ne kadar mutlu oluyorum ki. Bu derken çocuklar bize emanet demek istiyorlar. Bize emanet olan bu çocukların hakkını korumak meselesi olduğunun farkındalar. Bize düşen onlara hizmet etmektir. İhtiyaçlarını karşılamak, problemlerini çözmektir. Biz bunu yaparken daha büyük gayret ve enerji buluyoruz. Ülkemizin dört bir yanında çalışan öğretmenlerimiz biz sizin yanınızdayız. Sabancı Vakfı ve KODA ile de her zaman bu çalışmayı daha da ileriye taşıyacağız.”