Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerin fedakarlıklar yaptıklarını anlatan Selçuk, gayretleri için öğretmenlere teşekkür ederek şöyle konuştu:
“Sevgili öğretmenlerim benim çok sık kullandığım bir söz var konuşmalarımda. Zamanın ruhunu yakalamalıyız. Zamanın ruhu neyi gerektiriyorsa onu yapmalıyız. Zamanın ruhunun peşine düşmeliyiz. Bu bazen anlaşılır bazen de anlaşılmazdı. Biz zamanın ruhunu ararken o, bir virüsün kuyruğuna tutunup geldi. Eğitim sistemimizin ortasına bir göktaşı gibi düşüverdi. Bir anda sınıflarımızın kapısını kapattık. Öğrencilerimizle fiziken vedalaştık. Öğretmen odalarından çantalarımızı aldık. Ve bir süreliğine rutinlerimize son verdik. Hepimiz göktaşını inceler gibi zamanın ruhunu inceledik. Sanki bir not iliştirilmişti. Yenilenmeyerek zamanın ruhunu yenilemeyerek bundan sonrasını götüremeyeceksin, haydi yenilen ve benim ruhuma uyum sağla. Bakanlık olarak bu öngörülemeyen süreçte sizlerle çalışmalar yaptık. En kısa sürede EBA ve TRT yoluyla uzaktan eğitime geçtik. Çocuklarımızın eğitimden kopmamalarını sağladık. Hiçbir öğrencimizin mağdur olmaması için telefon ve mobil şirketleriyle anlaşmalar yaparak internet sağladık.
KISA SÜREDE ADAPTE OLDUK
Gerek çocuklarımızın gerek sizin sisteme girmenizi sağladık. Bu noktada sizlerin eğitim yolculuğu da bizim için değerliydi. Siz de kısa sürede adapte olarak kendinizi teknoloji alanında geliştirip canlı yayınlar yaparak karşılaştığınız sorunlara yenilikçi çözümler üreterek sorunun değil çözümün parçası oldunuz. Gönüllü öğretmenlerimiz gecesini gündüzüne katarak kendi çocukları gibi gördükleri öğrencileri için çalışarak eğitim camiasının ne kadar fedakar olduğunu herkese gösterdiler. Bu süreç bizlere her türlü tehdit karşısında adaptasyonu sağlamanın esneklik kazanmanın önemini bir kez daha gösterdi. Eğitimi teknolojiye nasıl adapte edebileceğimizi gördük. Başkasından duysak inanamayacağım öğretmen hikayeleriyle karşılaştık. Evindeki iki bilgisayardan birini öğrencisine gönderenler, kucağında bebeğiyle ders anlatanlar bunlar uzak örnekler değil. Biliyorum ki siz olmasaydınız, gayretiniz olmasaydı yaptığımız her şey yarım kalacaktı. Hepinize yanımızda olduğunuz için teşekkür etmek isterim.
MESLEK LİSELERİ İTİBARINI YENİDEN KAZANDI
Özel bir teşekkürü de BİLSEM, meslek lisesi ve halk eğitim merkezi öğretmenlerimize iletmek istiyorum. Meslek liselerimiz henüz piyasada yeterli maske yokken, temizlik malzemesiyle N95 ve cerrahi maske üretimine geçerek, toplumun acil ihtiyaçlarının giderilmesinde önemli bir pay sahibi oldular. Hatta ürettikleri ürünleri ihraç etmeye başlayarak bir ilki başardılar. Bakanlık olarak yüz koruyucu siperleri, BİLSEM’lerde 3D yazıcılarla ürettik. 30 bin sağlık çalışanımıza ulaştırdık. Şu ana kadar 120 bin yüz koruyucu siperlik üretildi. BİLSEM’lerde hava temizleme aletine yönelik çalışmalar devam ediyor. Bu çabalar, hayatın içinde yaşam becerileriyle dolu olmanın, sorun çözmenin, üretmenin, ne kadar önemli olduğunun idrak edilmesini sağladı. Mesleki eğitim toplumdaki itibarını yeniden kazandı. Bundan sonra ARGE merkezlerimizin ana odağı tasarım, marka üretmek ve tescil olacak.
EĞİTİMLER UZAKTAN HALE GELDİ
Bu süreçte öğretmenlerimizin eğitimi de uzaktan hale geldi. Bakanlık olarak sizlerin eğitimler için Türk eğitim tarihinin en büyük uzaktan eğitim sürecini başlattık. Hazırladığımız ulusal ve uluslararası sertifika programlarıyla sizlerin ilgi ve ihtiyaç duyduğunuz eğitimleri almanız için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. 844 bin öğretmenimizin uzaktan eğitime başvuru yapmasını ve sertifika almasını sağladık. Eğitim programlarımızı çevrimiçi ortama taşıdık. 2023 Eğitim Vizyonu’nda öğretmenlerimize meslek eğitimleri çevrimiçi platformlara taşıyacağımıza, öğretmenlerimizin tamamının erişimine açacağımıza dair verdiğimiz sözü de gerçekleştirmiş olduk. Meslek gelişim programlarımızı uzaktan eğitim sistemine uygun olarak yapılandırdık. Öğretmen ve yöneticilerimizin dijital becerilerini geliştirmeye, kapasitelerini arttırmaya çalıştık. Eğitim içeriklerini dijital hale getirerek, sanal eğitim ortamları hazırlayarak öğretmenlerimizin ihtiyaç duydukları kaynaklara mekandan ve zamandan bağımsız olarak ulaşmalarını sağladık. Öğretmenlerimize yönelik her konuşmamda ekip olmanın altını çizdim. Öğretmen olmak neymiş, öğretmen sınıf olmadığı halde eğitimi nasıl sırtlanıp götürürmüş, çocuğun elini nasıl sımsıkı tutarmış bunu bana, insanlarımıza, ülkemize gösterdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Bugün bu eğitimleri yüz yüze yapmamamızın nedeni sizin ve ülkemiz insanlarının sağlığını korumak istememizden. Dışarıda olduğunuz zamanlarda maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun. Dünyanın ve ülkemin size ihtiyacı var.”