Bakan Selçuk, “Okulların açılması ile ilgili alınan kararlar sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bir heyetin Bilim Kurulu’nun da tavsiyeleri doğrultusunda yaptığı çalışmalara bağlı. Bu küresel ve ulusal anlamda dinamik bir süreç. Her gün yapılan testlerle ilgili çalışmalar Sağlık Bakanlığı’nın ortaya koyduğu çaba ve gayret bilim insanlarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin çabaları daha iyiye doğru gitsin diye gösteriliyor. Bu büyük bir çaba, biz de bu çabanın farkındayız. Dünyayı, Türkiye’yi izliyoruz. Her gün, her an izlemeye devam ediyoruz ve özel bir yazılımla her sınıfımızı gözlemleyebiliyoruz. Bu bağlamda bu dinamik gidişin sürecine bağlı olarak yeni kararlar, yeni yaklaşımlar, yeni tedbirler almakla ilgili elbette hazırız. Ne gerekiyorsa bütün bunları hayata geçirebilmek için arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir çalışma içerisindeyiz” dedi.
Bakan Selçuk, şunları söyledi:
“Temennimiz tüm sınıfları tüm düzeyde açık tutmak. Okullar konusu, birlikte istişare edilerek, değerlendirmeler yapılarak aldığımız bir karar. Önümüzdeki süreçte gidişatın nasıl oluşacağı tamamen verilere bağlı olarak değerlendirilecek. Bundan dolayı da bizim şimdiden, çok önceden şu ay şu olacak, bu ay bu olacak deme imkanımız yok. Bugünlerde tekrar yeni değerlendirmelerin içindeyiz, bu değerlendirmelere bağlı olarak hangi sınıflar ne şekilde açılacak bizim temennimiz elbette okulu açık tutmak ve eğitimle alakalı bir kurum olarak elbette çocuklarımızın sınıfta olmasını istiyoruz. Bu kararı verirken verilere bakmak zorundayız. Biz bilim insanlarının, Sağlık Bakanlığı’nın ortaya koyduğu verileri dikkate alarak yeni kararlarla da ilgili istişareleri elbette yapacağız.
ÇOCUKLARIMIZIN HATIRI İÇİN DAHA DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYIZ
Habersiz olarak aylardır okulları geziyorum. O kadar memnumun ki çocuklarımızın davranışlarından ve ortaya koydukları çabadan. Biz çok az uyarılarla, çok az dikkat çekmelerle süreci rahatlıkla yönetebiliyoruz. O yüzden de çocuklara yönelik olarak lütfen maske, mesafe, temizlik koşullarına uyalım uyarısını elbette eğitimsel bir yolla uyum temelli olarak gösteriyoruz. Yaptığımız uyum çalışmalarında da bunu tekrar tekrar ortaya koyduk. Ama benim asıl değerlendirmem yetişkinlere ilişkin. Biz yetişkinlerin çok daha dikkatli olması ve böyle hassas bir konuda çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren bir konuda dikkatli olmalı, maske mesafe ce temizlik konusunda daha hassas olmaları okulların açık tutulması ve çocuklarımızın öğrenme kaybı yaşamaması için, bu ülkenin geleceği için, çocuklarımızın hatırı için daha dikkatli olmak zorundayız.
EĞİTİM, ÜLKE ÖDEVİDİR
Akademik muhtevayı yapay zekayla destekleme konusunda da dünyadaki birkaç ülkeden biriyiz. Geleceği kurmaya çalışıyoruz. Eğitim meselesi bir ülke ödevidir. Bürokrasinin kendi başına ifa edeceği bir mesele değil. Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu meseleye sahip çıkması, böyle yüksek seviyeli bir projeyi hayata geçirmek için adım atması takdire değer. Büyük bir kırılma geliyor. Dördüncü büyük kırılma denecek bir kırılma geliyor. Sadece teknolojideki bir gelişimden bahsetmiyoruz. Bir medeniyet, uygarlık kırılmasından da bahsediyoruz. Buna hazır olmak, bunun için gereken uygun koşulları hazırlamak bizim gelecek nesillere borcumuz. Bu borcumuzu ne denli hayata geçirebilirsek o kadar vicdani olarak müsterih olabiliriz. Fakat bu kolay bir iş değil. Bu mesela çok yönlü ve paradigmal olarak bir dönüşümü içeren bir mesele. Bağlı bulunduğu değişkenlerin eş zamanlı olarak dönüştürülmesi gerekiyor.
GELECEĞİ KURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Biz geleceği kurmaya çalışıyoruz. Bugünü ihmal etmeden, yaslandığımız değerlerin hukukunu koruyarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin dünya üzerinde yeni bir nefesle iştigal ettiği bugünler bizim yeniden düşünmemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. MEB olarak bilim ve teknoloji hususlarında elimizden geleni yapamaya gayret ediyoruz. Yapay zeka ile desteklediğimiz çağrı merkezimiz Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’da düzenlenen dünya çapındaki bir yarışmada ikincilik ödülü aldı. Bunun için de mutluyuz. Uzaktan eğitim meselesi gündeme geldiğinde de hemen harekete geçerek üç televizyon kanalı kurmak, canlı ders yapabilme kapasitesi olan birkaç ülkeden biri olmak, yüzbinlerce öğretmenimizi eğitime alarak büyük bir adım attık. Bununla da gurur duyuyoruz. Bu meseleyi de ülke olarak güçlü bir şekilde yönetmeye çalışıyoruz.