Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, “Yatırımcıların muhatap olduğu tüm bakanlıklarda, yatırımlara ilişkin izin, lisans, ruhsat gibi işlemlere dair başvuruları alacak ve bu süreçleri koordine edecek, Yatırım Ofisi ile temas sağlayacak ‘yatırım koordinasyon birimleri’ oluşturulacak.” dedi.
Ermut, AA muhabirine, Türkiye’deki yatırım ortamı ve teknoloji yatırımlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
İleri teknoloji yatırımlarının kendileri için öncelik taşıdığını belirten Ermut, Türkiye’nin uzun süredir hem politika hem de uygulama alanında bu alanda çeşitli adımlar attığını söyledi.
Ermut, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili bütün paydaşlarla teknoloji yatırımlarının Türkiye’ye gelmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için gerek mevzuat gerekse teşvik alanlarında çeşitli düzenlemeler yaptıklarını bildirdi.
Ar-Ge alanında verilen teşvikleri yatırımcıların beklentilerine göre sürekli güncellediklerini vurgulayan Ermut, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojileri pazar büyüklüğü 2017’de 113,8 milyar lirayken, geçen yıl 131,7 milyar lira seviyesine yükseldi. 2017’den itibaren yaklaşık yüzde 15 büyüyen sektörün bu yıl yüzde 5-10 büyümesi bekleniyor. Sektördeki istihdam sayısı ise 139 bine ulaşmış durumda ve sektör çalışanlarının yüzde 21’i Ar-Ge personeli.”
– Ar-Ge merkezi sayısı hızla artıyor
Türkiye’nin, otomotivin belli alt sektörleri, ilaç, kimya, petrokimya, havacılık ve bilgi teknolojileri alanlarında Ar-Ge yoğun ve yenilikçi yatırımlar çektiğine işaret eden Ermut, birçok küresel şirketin Türkiye’de önemli Ar-Ge merkezleri kurduğunu ve bunların önemli projelere imza attıklarını dile getirdi. Ermut, “2018 başı itibarıyla 118 olan uluslararası şirketlerin Ar-Ge merkezi sayısı, bugün itibarıyla 170’e ulaşmış bulunuyor.” diye konuştu.
Yabancı yatırımcıların teknoloji yoğun alanlardaki yatırımlarının bu yıl da devam ettiğine dikkati çeken Ermut, “Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ile Almanya’da özellikle teknoloji odaklı şirketlerle görüşüp ülkemizde yatırıma davet ediyoruz. 2019 yılında yine Alman şirketler katma değerli yatırımlarıyla ülkemizde birçok projeye imza atmaya devam ediyor. Özellikle ön planda olan yatırımlardan biri Mercedes Benz’in 1,2 milyar lira tutarındaki modernizasyon yatırımı. Bunun dışında Almanya’dan ilaç sektöründe ve yine birçok sektörde teknoloji yoğun yatırımlar devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
YATIRIMLARIN KORUNMASI İÇİN DÜZENLEMELER YOLDA
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısı sonrası açıklanan eylem planında yer alan özel yatırımların ve yatırımcıların korunmasına yönelik çerçeve mevzuat hazırlanması hedefini anımsatan Ermut, bu kapsamda bir süredir devam eden Özel Yatırımlara İlişkin Kamu Düzenlemeleri Hakkında Kanun Taslağı çalışmalarının YOİKK Eylem Planı’na girerek tüm kamu kurumlarını bağlayıcı bir hale geldiğini söyledi.
Ermut, bu konuda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile çalıştıklarına işaret ederek, taslağın belli bir aşamaya geldiğini, ilgili kamu ve özel kesim paydaşlarının da görüşlerini alarak gelecek aylarda buna son halini vereceklerini dile getirdi.
Mevzuat çalışmasının yatırım ortamı için kritik önem taşıdığını ve 11’inci Kalkınma Planı’nda da bu çalışmaların yansımaları olduğunu vurgulayan Ermut, şöyle devam etti:
“Bu çalışmayla yatırımların korunması ve bürokratik süreçlerdeki öngörülebilirlik adına çok önemli düzenlemeler getirilmesini öngörüyoruz. Burada hem özel sektör yatırımlarının korunmasına yönelik ilkesel hükümler getirmeyi hem de bürokratik süreçlerin öngörülebilirliğinin artırılması için çeşitli tedbirler almayı hedefliyoruz. Yatırımcıların muhatap olduğu tüm bakanlıklarda, yatırımlara ilişkin izin, lisans, ruhsat gibi işlemlere dair başvuruları alacak ve bu süreçleri koordine edecek, Yatırım Ofisi ile temas sağlayacak ‘yatırım koordinasyon birimleri’ oluşturulacak.”
“YATIRIMCININ MALİYETLERİNİ ARTIRAN SÜREÇLERİN ÖNÜNE GEÇİLECEK”
Hedeflerinin her bakanlıkta yatırımcı dostu birimler kurulması olduğunu belirten Ermut, “Bir yatırımcının bir bakanlıkta işi varsa bu birimler yatırımcımızın elinden tutacak, işlemini kolayca ve hızlıca halletmesini sağlayacak. Örneğin, yatırımcının bir izin veya lisansı hangi kurumdan, ne kadar sürede alacağı kamu kurumlarınca açıkça beyan edilecek. Bu sürelerin dışına çıkılamayacak. Öngörülenden çok daha uzun süren, yatırımcının maliyetlerini artıran süreçlerin önüne geçilecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Ermut, yatırımları ilgilendiren mevzuat değişikliklerinde düzenleyici etki analizi ve standart maliyet modeli gibi uygulamalara da gidileceği bilgisini vererek, tüm mevzuat değişikliklerinin yatırımcıya maliyeti göz önünde bulundurularak yapılacağını, aynı zamanda yatırımlara ilişkin mevzuat değişikliklerinde özel sektörün katılımının da artırılacağını bildirdi.
YATIRIM TAKİP MODELİ
Yatırım Ofisinin radarına giren nitelikli yatırımların kamu kurumlarındaki tüm başvurularının doğrudan Ofis tarafından takip edileceği yeni bir sistemin de kurgulandığını dile getiren Ermut, şunları kaydetti:
“Yatırım takip modelimizi oluştururken ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu alanlardaki yatırımlara öncelik tanıyacağız. Bunun için belli başlı kriterler belirleyeceğiz. Bu kriterleri taşıyan yatırımcılar ‘Yatırım Ofisi Destekli Proje’ niteliği kazanacak. Bu projeler için ofisimiz yetkilendirilerek ‘tek durak ofis’ mantığıyla tüm işlemlerini takip edecek. Aslında biz zaten bunu yıllardır uyguluyoruz fakat burada amacımız mevzuattan da yetki alarak ‘Yatırım Ofisi destekli projelere’ dair tüm işlemlerin öncelikli ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi. Bunun dünyada da farklı örnekleri var. Bazı yatırım ajansları bir nevi teşvik belgesi verir gibi belli başlı yatırım projelerini belgelendiriyor ve bu yatırımlara ilişkin ekstra kolaylıklar sağlanıyor. Biz de bu modeli kurguladığımızda ilgili bakanlıklarımızla bir araya gelerek yatırımcımıza başvurusuyla ilgili çok öngörülebilir, net bir zaman planı ortaya koymayı hedefliyoruz.”