Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin öncülüğünde bir araya gelen Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı bir yıldan bu yana insan sağlığına zararlı tarım ürünlerinin yasaklanması için çalışma yürütüyordu.
41 MADDE İÇİN GÖRÜŞ İSTEDİ
100’ün üzerinde kurum ve insiyatifin yer aldığı Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’ndan Ayşe Nur Ayan, “Türkiye’de tarım ürünlerinde kullanılan Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek seviyede tehlikeli’ ve ‘muhtemel kanserojen’ olarak belirlediği 13 etken madde bulunuyor. Biz bir yıldır bu maddelerin yasaklanması için farkındalık çalışmaları yaptık, hem üreticiler hem tüketiciler için rehberler hazırladık, bu zehirli maddeler yerine alternatif kullanılabilecek maddeleri paylaştık, imza kampanyası düzenledik. Bakanlıktan daha şeffaf bir planlama yaparak doğa dostu üretim yapan çiftçilerin desteklenmesini talep ettik. Pandemi sürecinden önce bakanlıkla görüşme sağlandı ve çok olumlu geçti. Bakanlık 41 pestisit özelinde üniversitelerden görüş istedi. Bu çalışmanın sonucunda DSÖ’nün tehlikeli olarak bildirdiği 13 etken maddeden dördü yasaklanmış oldu. Ayrıca üniversitelerin incelediği 41 etkin maddeden 14’ü yine bu kararla yasaklandı. Avrupa Birliği ülkelerinde incelenen 41 maddenin 32’si yasaklandı. Bu yüzden biz bu 16 maddenin yasaklanmasından dolayı mutluyuz ancak kampanyamız sürecek. Soframızdaki zehirlerin yasaklanması için çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
ETKİLERİ UZUN SÜRÜYOR
16 maddenin yasaklanmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirten Ayan bu yasağın ardından denetlemenin de çok sıkı yapılması gerektiğini vurguladı ve şunları söyledi: “Bu zehirli maddelerin toprağa, havaya, suya büyük zararı var. Bunlar yasaklandıktan sonra etkileri hemen geçen maddeler değil, maalesef etkileri uzun süreli. Bu maddelerin hemen toplatılması, ithalat ihracatının durması ve bütün pestisit maddelerin yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz.”