Mavi yolculuk teknesine biner binmez ateşimiz ölçüldü, sağlığımızla ilgili formlar dolduruldu ve mürettebattan teknenin hijyen kurallarını dinledik. Öğle saatlerinde Bodrum’dan demir alıp antik kent Knidos’a doğru yola çıktık. Kaptan 20 dakika sonra Adaboğazı’nda yüzmemiz için kısa bir mola verdi. Karayel estiği için deniz dalgalıydı. Yolun bir kısmında yelkenler de açıldı. Dalgalı deniz midemi bulandırmasın diye kamaraya inmedim, pruvada oturmayı tercih ettim. Yaklaşık iki buçuk saat sonra Knidos’a vardık. Karya dönemi şehri Knidos, bilim, mimari ve sanatta oldukça ileri bir kentmiş. Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos’un da burada yaşadığı söyleniyor. Zodyak botla karaya çıkıp günbatımını izledik. Manzara tek kelimeyle muhteşem…
İkinci gün kahvaltıdan sonra Palamutbükü’ne doğru yola çıktık;buradan İnceburun’a, oradan da geceyi geçirmek için demir atacağımız Aktur’a gittik. Çocuklar yol boyunca boyama yaptı ve tabletten film izledi. Teknede internet sınırlı ve kotası dolunca ek ücret ödüyorsunuz. Eğer çocuğunuz film izlemek istiyorsa tekneye binmeden internet paketinizi kontrol etmenizde fayda var. Teknede üçüncü gün Dirsekbükü’nde denize girdik. Öğleden sonra Datça’ya veda edip Marmaris, Bozburun’a vardık. Akşamüzeri, çocukları teknede bırakıp Bozburun Yat Kulübü’ne uğradık. Burada gündüz denize girebilir, öğlen ve akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Selimiye çarşısını gezdik
Tatilin dördüncü günü Selimiye’deyiz. Çocuklarla birlikte çarşısında dolaştık. Küçük bir aile işletmesi olan Paprika Cafe’de mola verdik. Pamuk şekerli çilekli limonatasına çocuklar bayılıyor. Beşinci gün sırasıyla Hisarönü, denizin sığ ve ortasının kızıl taşlarla kaplı olduğu Kızkumu ve Bencik’te denize girdik. Palmiye Koyu olarak da bilinen Hurmalı Koy’da geceledik. Akşamüzeri tekneye arılar misafir olunca çocuklar içerde kalmayı tercih etti. Son gün Damlaca’ya gittik. Sahile çıkıp taş topladık. Son gecemizi de Mersincik’te geçirdik ve ertesi sabah erkenden Bodrum Limanı’na vardık.
BUNLARA DİKKAT
Menüyü siz belirleyin
Okul kapanmadan, çocuklu olan aile dostlarımızla Bodrum’dan yola çıkmak üzere kaptan, aşçı ve gemiciden oluşan üç kişilik mürettebatlı bir yelkenli kiraladık. 4 kamaralı ve her kamaranın banyosu vardı. Yolculuk öncesi aşçının menüsünü istedik. Üç ana öğün ve çay saatinden oluşan menüye çocukların sevdiği mantı, makarna, köfte-pilav gibi yiyecekleri de ekledik. İçecek ve atıştırmalık alışverişini İstanbul’dan yaptık. Böylece limanda zaman kaybetmedik.
Küçük bavul
Oğlum sabah gözünü açar açmaz mayosunu giyip denize girdi. Götürdüğüm kıyafetlerin büyük kısmını hiç kullanmadı. Yanınıza birkaç mayo, UV filtreli yüzme tişörtleri, deniz gözlüğü ve eğer çocuğunuz seviyorsa şnorkel, palet, kolluk, yüzme tahtası gibi yardımcı aletler alabilirsiniz. Birkaç tişört ve şort, akşamları giymek için fermuarlı ve kapüşonlu kalın bir giyecek yeterli olacaktır.
Oyuncak almayı unutmayın
Oğlum ayakkabılarını tekneden indiğimiz güne kadar bir daha hiç giymedi. Tabanı kaydırmaz patikler almıştım. Onları ve terliklerini zaman zaman giyse de genelde yalınayak dolaşmayı tercih etti. Oğlum kendi sırt çantasına boya kalemlerini, minik defterlerini, birkaç tane oyuncağını, kitaplarını ve el fenerini koymuş. Küçük parçalı oyuncakların teknede kaybolma ve denize düşme riski var diye almadık. Sıkılırlarsa vermek üzere dergi de aldım. Kumsalda denize girmek isterseniz yanınıza kova, kürek de alın. Müzik dinlemek için su geçirmeyen hoparlör ve kutu oyunları çok yer kaplayacağı için yanımıza sadece UNO kartlarını aldık.
İlaç çantası
Mide bulantısı, düşme ve yaralanmalara karşı ilkyardım setiyle doktorumuzun tavsiye ettiği ishal ve kabızlık ilaçlarını aldık. Bir de ateş düşürücü şurup. Güneş kremleri, güneş sonrası vücut nemlendiricisi dışında oğluma dudak kremi de aldım. Güneş ve rüzgâr dudakları kuruttuğu gibi yara da yapabiliyor. Güneş kremi seçerken de losyon kremler yerine sprey şeklinde olanları tercih ettim. Sinek kovucu organik vücut spreyleriyle böcek sokması halinde kullanılacak ilaçlardan da aldım.