Koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler eğitim camiasında da etkisini gösterdi. Okulların kapatılması sonrası, uzaktan eğitim uygulamasına geçildi ve yaklaşık üç aylık karantina döneminde sınavlar da ertelendi. Bu süreç tüm eğitim kurumlarını olduğu gibi, anne ya da babası olmayan çocuklar için 157 yıldır ücretsiz kolej eğitim/öğretim imkânı veren Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nı da etkiledi. Geçen yıl 2 bin öğrencinin başvuru yaptığı Darüşşafaka’ya, koronavirüs süreci nedeniyle yarı oranında talep oldu. Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, bu sene Türkiye bazında sadece 1000 öğrencinin başvurusunun kendilerine ulaştığını söyledi.
‘GEREKİRSE ÖĞRENCİYİ GİDER KENDİMİZ ALIRIZ’
28 Haziran saat 11.00’de 24 şehirde gerçekleştirilecek Darüşşafaka sınavı için, okul yönetimi yoğun bir çalışma yürütüyor. Her sene 2bin başvuru alırken, salgın sebebiyle bu sene 1000 öğrencinin başvurusunun kendilerine ulaştığını belirten Öktem, şunları anlattı:
“Aynı şekilde bu sene kabul etmeliyiz ki velilerimiz özellikle pandemi dolayısıyla biraz çekingen başvuru konusunda. Ancak öğrencilerimizin de velilerimizin de gönüllerini rahatlatmak isterim. Sınav için her türlü önlemleri aldık. Hatta sınava gidiş ve gelişlerde sıkıntı yaşayan öğrencilerimize cemiyet olarak yardımcı oluyoruz. Masrafların tamamını karşılıyoruz. Gerekirse öğrenciyi gider kendimiz alırız.
BİR ÇOCUK GÜN GELİYOR ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Darüşşafaka eğitimi alabilecek koşullara sahip çocuklar için toplumun her kesiminin duyarlı olması gerekiyor. Eğitimde ilim irfan bu çatının altında gerçekleşiyor. Çevredeki teyzeler, muhtarlar, milli eğitim müdürlükleri, öğretmenler, kısacası herkes bir baksın çevresine bu özelliklere sahip çocuklar varsa hayatlarını kurtarmak için bilgilendirsin. Çünkü bir çocuk gün geliyor ülkenin kaderini değiştiriyor.
BENDE DARÜŞŞAFAKA SAYESİNDE OKUDUM
Bende Darüşşafaka Eğitim Kurumları’ndan 1982 yılında mezun oldum ve bu okul sayesinde hayatım kurtuldu. Fakir bir aileden geliyorum. Babam küçük yaşta vefat etti. Dayılarım beni büyüttü. Darüşşafaka Eğitim Kurumları sınavına da annem ve öğretmenim girmemi sağladı ve kazandım. Okulu başarıyla tamamladım. Sonrasında ise Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandım. Şimdilerde dönüp baktığımda Darüşşafaka olmasaydı ben Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyup, Amerika da yüzde 100 burslu master yapabilir miydim diyorum?
‘SİZ OLMASAYDINIZ BEN ÖLDÜĞÜMDE NE OLURDU BU YAVRUYA’
Unutamadığım bir aile ziyareti var. Eşimle birlikte iç Anadolu’da bir öğrencimizin evine gitmiştik. Öğrencim babasını kaybetmiş. Annesi ise ufak el işleri örüp satıyor ve geçimlerini bu şekilde sağlıyordu ve bizleri görünce şöyle söyledi, ‘Siz bu çocuğu almasaydınız ben öldüğümde ne olur bu yavruya’ diyerek gözleri dolmuştu. Hep hatırlarım bu hikayeyi.”