Bayraktar, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Üniversitesi ve T3’ün iş birliğince üniversitenin Mavi Salonu’nda düzenlenen Milli Teknoloji Hamlesi Konferansı’nda, 15 yıl içinde Türkiye’nin savunma sanayisinde milli ve özgün olması yönünde önemli adımlar atıldığını söyledi.
Bu adımlar sonrasında başarılı sonuçlar alındığına işaret eden Bayraktar, “Bu başarılı sonuçlardan biri de insansız hava araçlarıdır. Türkiye’de bunları yapabileceğimiz ortamımız var. Türkiye artık eskisi gibi değil. 150 yıldır yapılamayan basit piyade tüfeği artık ülkemizin son 15 yılında yapılır hale gelindi.” diye konuştu.
“BAŞKALARININ ORTAYA KOYDUĞU STRATEJİLERLE BİR YERE VARAMAYIZ”
Türkiye’nin son dönemlerinde savunma sanayisinin yanında diğer sektörlerde de ciddi adımlar atıldığını belirten Bayraktar, bu gelişmelerin Türkiye’nin ortağa koyduğu milli teknoloji hamlesi vizyonu sayesinde gerçekleştiğini dile getirdi.
Diğer ülkelerin kendi ihtiyaç ve önceliklerine göre vizyon ortaya koyduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Türkiye hangi alanda ileriye çıkacaksa, stratejisini kendisi belirlemeli. Başkalarının ortaya koyduğu stratejilerle bir yere varamayız. Kendi ihtiyaç ve önceliklerimizi kendi beyinlerimizle ortaya koyduğumuz strateji ve vizyona uygun olarak ilerlememiz gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Bayraktar, yerli ve milli otomobilde adım adım başarıya ulaşılacağını vurgulayarak, milli otomobilin Türkiye’nin olmazsa olmazları arasında yer alacağını vurguladı.
Türkiye’yi bilgi çağında bağımsız ve güçlü şekilde geleceğe taşımanın milletçe yapılması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yerli otomobilin sonu Devrim gibi olmamalıdır. Milli otomobile milletçe maddi ve manevi her türlü desteği sunmamız gerekiyor. Bu işlere milletin sahip çıkması gerekiyor. Bu işler ne kadar kapalı kapılar arkasında sürdürülürse o kadar engellenmesi kolay oluyor. Millet sahip çıkınca devam edilir. Devrim üretildiğinde, gazetelerde çeşitli karalama ve iftira kampanyalarına maruz kaldı, rafa kaldırılmıştı. Aradan 60 yıl geçti ve biz tekrar bu rüyayı bu çağın gereksinimi içinde ülke olarak gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Devrim girişimlerle engellenmemiş olsaydı, bugün bu alanda kendi marka ve ürünümüzle çok daha ileri noktada olabilirdik.”