Maça çıkmadan iki takım için de senaryo tamamen aynıydı: Öncelikle kazanmaları, sonra da eş zamanlı başlayan diğer maçlardan skor beklemeleri gerekiyordu.
Kazananın sevineceği, beraberliğin kimseyi mutlu etmeyeceği bir maçtı bu. Düşme hattına haddinden fazla yakın Ankaragücü, Hikmet Karaman göreve geldikten sonra herkesin dikkatini çeken bir çıkış yakalayıp 13. sıraya kadar yükselse de son beş haftada iki beraberlik ve üç mağlubiyetle düşme hattının sınırlarına fazla yaklaşmıştı.
Puanı iyi futbola verseler, şu andaki noktanın oldukça üzerinde yer alırlardı muhtemelen ama maalesef Hatice’ye değil neticeye bakan bir sporda İyi futbolu maçın geneline yayamamaları maç öncesi en büyük handikapları olarak öne çıkıyordu.
GARİP BİR SEZON
Fenerbahçe teoride şampiyonluğu, pratikte ikinciliği kovalıyordu. Geçen haftaki rahat galibiyet sonrası bu maçın mutlak favorisi olarak çıktı sahaya. Kalan iki maçı da kazanarak bu inişli çıkışlı sezonu elinden gelenin en iyisini yaparak ve tercihen şampiyon bitirmenin peşindelerdi. Takımların hem birbirleriyle hem fikstürle hem de zamanla mücadele ettikleri bu son derece garip sezonda, gözler maçta kulaklar derbide başladılar maça. Planda olmayan tek şey, daha 3. dakikada gelen erken goldü ki Ankaragücü yakaladığı pozisyonları değerlendirebilse, skor daha ilk dakikalardan daha farklı olabilirdi.
İLK YARIDA KÖTÜYDÜ
Erol Bulut’la deplasmanlarda kazanan, evinde kaybeden, Emre Belözoğlu’yla evinde kazanan deplasmanda zorlanan Fenerbahçe, özellikle ilk yarıda güven veren bir futbol sergilemedi. İlk yarının neredeyse tamamında Ankaragücü baskındı ve çok adamla Fenerbahçe kalesine yüklendi. Fenerbahçe’nin hareketlenmesi için Mesut’u oyuna girmesini beklemesi gerekecekti. Erken gole ilk yarının sonunda Ozan Tufan’la cevap verdiler. İkinci yarı daha hareketli başladı. İki takım da hızlı ataklarla etkili olmaya çalıştılar, 55. dakikada İrfan Can’ın ortasına Pelkas’ın kafa vuruşu auta çıkınca Fenerbahçe mutlak bir gol kaçmış olsa da, İrfan Can o ortanın bir benzerini maçın son dakikalarında Valencia’ya yaptı. Maçın uzatma dakikalarında gelen goli Beşiktaş’ın da kaybetmesiyle maçın tam da hayal ettikleri gibi bitmesini sağladı ve bitime iki maç kala kartlar yeniden dağıldı.