Belçika’nın Westerlo takımına giden ve müthiş bir performans sergileyen başarılı kaleci Berke Özer, açıklamalarda bulundu .Belçika kulübünde kiralık olarak forma giyen ve bonservisi hala Fenerbahçe ‘de bulunan Berke, kariyeri, transfer süreci, Süper Lig şampiyonluk yarışına kadar bir çok konuda samimi değerlendirmeler yaptı.
Seninle 2017 yılında, Altınordu forması giyerken yaptığımız röportajda, “Hedefim İngiltere’ye transfer olmak. Bunun için hazırım” demiştin. Sence Belçika macerası, bu hedefe ulaşma yolunda sana neler kazandırıyor?
Bu hedefimde bir değişiklik yok. Bir gün mutlaka İngiltere’de veya Avrupa’nın büyük kulüplerinden birinde forma giymek en büyük hedefim. Belçika özellikle büyük ligler tarafından oldukça izlenen bir lig. Bu hedef yolunda burada forma giymenin benim için çok büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum.
‘Westerlo seçimim isabetli bir karar’
Süper Lig’de bir takıma gidip göz önünde kalabilecekken Belçika 2. Ligi’ne transfer olmaya nasıl karar verdin?
Fenerbahçe’ye gelmeden önce de benim için yurt dışı önemli bir seçenekti. Ancak bu ortam Fenerbahçe’ye transfer olduktan sonra oluştu. Menacerim Ömer Uzun ile oturduk ve düzenli bir şekilde oynamanın benim gelişimim açısından çok faydalı olacağına karar verdik. Yaşımın da genç olması sebebiyle yurt dışı seçenekleri arasında Westerlo’da karar kıldık. Çok isabetli bir karar aldığımızı düşünüyorum.
‘Benim için güzel deneyim oluyor’
18 yaşında Fenerbahçe’ye, 19 yaşında yurt dışına transfer oldun. Oldukça iyi bir performansın var. Belçika’daki tüm liglerde 2000 ve daha küçük doğumlu kalecilerde piyasa değeri en yüksek 2’inci kaleci, Proximus League’de ise piyasa değeri en yükse oyuncusun. Bu tecrübe şu ana kadar sana ne kattı?
Bu konuda Hasan Çetinkaya’ya ve teknik direktörümüze çok teşekkür ediyorum. Bana güvendiler ve forma verdiler. Geçen sezon kariyerimde en çok maça çıktığım sezon oldu. Hem takım olarak hem de bireysel olarak güzel performanslar sergiledik. Başarılı bir sezon geçirdim. Bu sezon da ilk 14 haftada iyi bir performans gösterdiğimi düşünüyorum. Her gün biraz daha tecrübe kazanıyorum, benim için güzel ve faydalı bir deneyim oluyor.
‘Kaleci olduğumu babamdan gizledim’
Kaleci olmaya nasıl karar verdin? Çok genç yaşta Altınordu’dan Fenerbahçe gibi büyük bir takıma transfer oldun. Nasıl bir duyguydu?
Benim babam da kaleciydi. Küçüklüğümden beri hep onu izleyerek büyüdüm. Hatta onun maç görüntülerini bile izlerdim küçükken. Aslında o benim kaleci olmamı istemiyordu, kalecilik ona göre futboldaki en nankör pozisyondu. O yüzden ilk zamanlarda kaleci olduğumu babamdan gizledim. O beni oyuncu olarak biliyordu. Sonra bir maçta üç penaltı kurtarınca hocalarım babamla konuşmamı ve akademide kaleci olmamı istedi. Babamla konuştuktan sonra bu konuda en büyük destekçim oldu. Fenerbahçe gibi bir takıma transfer olmak inanılmaz bir duygu. Çocukluğundan beri tuttuğun, desteklediğin takıma transfer oluyorsun. Bunu kelimelerle anlatmak gerçekten zor.
‘Volkan Demirel’den çok şey öğrendim’
Fenerbahçe tarihine adını yazdırmış Volkan Demirel ile birlikte idman yaptın, oynadın. Ondan öğrendiğin en önemli şey ne?
Volkan Demirel ile tanışmak çocukluk hayalimdi, benim kahramanımdı. Onunla tanışmak, antrenman yapmak ve vakit geçirmek hayatımdaki en büyük mutluluklardan. Benim için hala inanılmaz bir durum. Aramızda çok iyi bir iletişim var. Bana hep destek oluyor. Ondan çok şey öğrendim. Kendisi aynı zamanda çok büyük bir karakter. Özellikle problemlere karşı dik duruşu da benim ondan öğrendiğim şeyler arasında yer alıyor.
‘Umarım Fener şampiyon olur’
Fenerbahçe, aynı senin transfer olduğun dönemdeki gibi bu sezon büyük bir yapılanmaya gitti. Sarı-Lacivertliler’in performansıyla ilgili neler düşünüyorsun?
Bu sene başında takımımız yeniden yapılanmaya gitti. Hoca ve oyuncu değişiklikleri yaşandı. Buna rağmen sezona da iyi bir giriş yaptı. Geçtiğimiz sezonlara göre de daha başarılı bir sezon geçiriyor. Umarım sezon sonunda istenilen sonuca ulaşacağız.
‘A Milli Takım beklentim var’
Son dönemde Uğurcan Çakır, Altay Bayındır gibi genç kaleciler Milli Takım kadrosuna dahil oldu. Belçika 2. Ligi’nde son derece başarılı bir performans gösterdiğin bu dönemde Milli Takım kurmayları tarafından yakından takip edildiğini düşünüyor musun?
Milli Takım forması giymek inanılmaz, çok özel bir duygu. Hiçbir motivasyona ihtiyacınız yok, orada olmak bile inanılmaz bir motivasyon kaynağı. Kampları bile inanın çok farklı oluyor. En büyük hedeflerimden biri A Milli Takım kalesini korumak. Bunun için çok çalışıyorum. İyi de performanslar sergilediğimi düşünüyorum. Açıkçası A Milli Takım ile ilgili benimle temasa geçen olmadı. Bu konuyla ilgili elbette bir beklentim var. Bunu da gerçekleştirebilmek için çok çalışıyorum. En kısa sürede bana da bu fırsatın geleceğini düşünüyorum.
‘Ülkemi temsil etmek bir onur’
Bu sezon sonunda Westerlo ile kiralık sözleşmen bitiyor. Dediğin gibi Belçika futbolu, Avrupa’nın büyük ligleri tarafından yakından takip ediliyor. Sezon sonunda seni başka bir Avrupa kulübünde görebilir miyiz?
Daha yolun çok başındayım. Hayatta bir şeyleri başarabilmek için çok büyük fedakarlıklar gerekiyor. Çok çalışmak gerekiyor. Öncelikle hep bir sonraki maçı düşünüyorum. Elbette hedeflerim arasında Avrupa’nın en büyük kulüplerinde forma giyme hedefim var. Ülkemi yurt dışında temsil etmek benim için büyük bir onur. (Fanatik)