Ghezzal attığı paslarda 40 metreyi bize 2 adımmış gibi hissettiriyor. Aboubakar Beşiktaş’ın X faktörü. Rıdvan da hücuma çeşitlilik katıyor. Caner, hem duran toplarda hem akan oyunda etkili ortalar yapıyor. Pelkas ise on numarada bir başka.
Beşiktaş akan oyundan, Fenerbahçe ise duran toplardan ligin en fazla gol katkısı alan takımları. Sergen Yalçın atak sürekliliği, Erol Bulut’sa rakibinin tamamlayamadığı hücumlarda hızlı geçiş fırsatları hayal ediyor.
CANER OYNARSA…
Rosier-Ghezzal, Süper Lig’in en fazla pas bağlantısı yapan kanat ikilisi. Caner oynarsa o kanatta defansif riskle, ofansif zenginlik paket olarak gelecek! Pelkas sol çizgiye hapsolmadığında ligin en güçlü çilingirlerinden. Aboubakar’sa takımının X faktörü.
RIDVAN OLUNCA DAHA BiR BAŞKA OYNUYORLAR
Siz belki Aboubakar’ı gollerinden, asistlerinden, kuvvetinden ve oyun zekasından dolayı seviyorsunuz. Oysa Kamerunlu futbolcu, Kadıköy’deki ilk maçta esas farkı taç atışlarını olgun hücuma çevirerek yaratmıştı.
Siyah beyazlıların genç sol beki Rıdvan Yılmaz da ekstra fark yaratan özelliklere sahip bir başka isim. Onun sahadaki varlığı Beşiktaş’ın hücum varyasyonlarını artırıyor, oyunu sağ çizgi ikilisi bağımlılığından kurtarıyor.
1- RACHiD GHEZZAL: BEŞiKTAŞ’IN BEYNi
Ligin asist kralı. Beşiktaş’ın beyni. Yaptığı ortaları televizyondan izlerken 30 metreyi-40 metreyi bize iki adımmış gibi hissettiren adam. Normalde başka bir kanat oyuncusu taç çizgisine yaklaştığında etkinliği azalır, Rachid Ghezzal’in artıyor! Çünkü Cezayirli futbolcu uzun metrajlı ortaları sanki daha çok seviyor.
GOLÜ AZ DÜŞÜNÜYOR
Larin’in bu yıl sol açıkta bu kadar gol katkısı yapmasında da önemli rol oynadı oyunun tersten, sağdan, Rosier-Ghezzal’den kurulması. İki takımın tüm oyuncuları incelendiğinde en fazla pas istatistiği yakalayan kanat ikilisi, 348’le Rosier-Ghezzal. Harika bir sezon geçiren Cezayirli oyuncunun belki de geliştirmesi gereken tek konu, çok az gol düşünmesi. Daha fazla içeri kat edip, daha fazla şut denemeli bence.
2- CANER ERKiN: EKSTRA HÜCUMCU
F.Bahçe’nin rakiplerine üstünlük kurabildiği en önemli departman duran toplar… Sarı lacivertlilerin bu sezon kornerden 10, penaltıdan 6, frikikten 4, taçtan da 1 golü var. Bu departmanda Fenerbahçe’nin duran top ustaları Caner ve Sosa ön plana çıktılar. Ancak Caner’in sadece duran toplarda değil, akan oyunda da yaptığı isabetli ortalar özellikle sezonun ilk yarısında önemli bir hücum kozuydu.
N’SAKALA’NIN HATALARI
Geçtiğimiz hafta ligde Beşiktaş’ın yediği iki golde de kanat hücumlarına karşı kırılganlık yaşadıkları, N’Sakala’nın pozisyon hataları yaptığı göz önüne alınırsa orası Fenerbahçe için bir fırsat olabilir. Erol Bulut sol bekte Caner’i kullanırsa ekstra bir hücum silahı kazanabilir
3- ViNCENT ABOUBAKAR: KARTAL’IN X FAKTÖRÜ
Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ta yarattığı farkın belki de en önemli sembolü Aboubakar. Alanya’da ozan tufan’ı, Salih uçan’ı nasıl rehabilite edip tekrar Türk futboluna hediye ettiyse, Beşiktaş’ta da uluslararası oyuncuları teker teker milli takımlarına döndürüyor Sergen Hoca. Aboubakar’ın attığı golleri, yaptığı asistleri, kuvvetini tüm kamuoyu biliyor.
Ancak ligin ilk yarısındaki Fenerbahçe derbisinde yarattığı bir başka önemli farkın altını çizmek istiyorum ben: Ligde hemen hemen tüm takımlar taç atışlarını havaya atarken, Beşiktaş yere atıyor. Çünkü Aboubakar o taçları geliyor, alıyor, olgun hücuma dönüştürüyor. Bu takımın, hatta belki de bu ligin X faktörü Aboubakar…
4- RIDVAN YILMAZ: FARK YARATIYOR
Ben de kamuoyunun önemli bir kısmı gibi Rıdvan’ın A Milli Takım daveti almasını bekleyenlerdendim. Genç adam yaşının üstünde olgunluğu, hem defansif hem de ofansif olarak gösterdiği gelişimle heyecan veriyor.
HÜCUMA RENK KATIYOR
2021’de bir sakatlık da yaşadı ama sanki son dönemde N’Sakala’yla forma paylaşımında biraz geriye düşmüş gibi. Oysa Beşiktaş’ın Rıdvan’lı ve Rıdvan’sız oyununda net bir fark oluşuyor. O da şu: Rıdvan yoksa hücumlar ağırlıklı olarak sağa sıkışıyor. Rosier-Ghezzal’in üstündeki kurulum yükü artıyor. Ama Rıdvan sahadaysa hücum aksiyonları dengeleniyor. Beşiktaş iki kanattan da hücum geliştirebiliyor, ofansif repertuvarı genişliyor.
5- DiMiTRiOS PELKAS: ON NUMARA
28 ŞubAT’ta Trabzon’da 66’da mesut Özil oyundan çıktı, Pelkas 10 numaraya geçti. 76’da dripling ve şutla golü atıp hocasını ipten aldı. 4 Mart’ta Antalya önünde mesut sakatlandı, Pelkas merkeze geçti, oyunu değiştirdi. 8 Mart’ta Konya’da on numara rolünde oynadı, maçın yıldızıydı.
‘4-4-PELKAS-1’ OYNAMALILAR
Ancak Bulut, G.Birliği önünde onu yine çizgiye hapsetti ve maçın kaderini tayin etti bu tercihiyle. Bu sezon F.Bahçe’nin belki de en istikrarlı ismi Pelkas. Ve Bulut’un sezonu kurtarabilmesi için tahtaya önce Pelkas’ı yazıp, arkasına 8, önüne 1 adam yerleştirmesi lazım bence. F.Bahçe’nin kalan maçlarda ‘4-4-Pelkas-1’ dizilişini tercih etmesi en doğrusu…
HOCALARIN TARZLARI ÇOK FARKLI
SERGEN YALÇIN: HEP ÖNDE
Sergen Yalçın bence hem yeni nesli yakalayabilecek kadar genç hem de bu tarz maçların vitesini belirleyebilecek kadar deneyimli bir teknik adam. Bu sezon Beşiktaş’a kolay tarif edilebilir bir oyun oynatıyor:
Skor ne olursa olsun oyun merkezini öne taşımaya çalışıyor. Seri pas trafikleri yakalıyor, topu ikinci-üçüncü bölgede rakibi bir arıza verene kadar sabırla dolaştırıyor. Bu yıl Beşiktaş’ın hücumda “10+ pas dizisi” yaptığı aksiyon sayısı 434. Fenerbahçe’nin ise sadece 220. İki teknik direktör arasındaki en önemli anlayış farkı sanırım bu. Sergen Yalçın hücumda 10’un üzerinde pas yapılan organize aksiyonlara inanıyor. Erol Bulut ise direkt hücumcu.
EROL BULUT: GEÇiŞ USTASI
OPTA verilerine göre; Beşiktaş’ın bu sezon 10 ve üzeri pas yaparak şutla tamamladığı hücum sayısı 88. Fenerbahçe’de bu sayı 29’da kalmış. Belli ki bu anlayışın neticesi olarak akan oyunda Beşiktaş 48-32’lik bir skor üstünlüğü kurmuş. Ancak Erol Bulut da başka bir departmanda usta: O da, rakibin tamamlayamadığı hücumlarda geçiş stratejisi. Trabzon’u böyle geçtiler. Alanya ve Hatay maçlarını yüzde 30 topla oynayarak kazandılar. Beşiktaş’ın iç sahada maç başına 1,79 direkt hücum ortalaması yakaladığını görüyoruz. F.Bahçe’yse deplasmanda 1,86 ortalamayla bu istatistikte önde. Yani ikinci bölgede kazanılıp şutla/kornerle tamamlanan hücumlar, Bulut’un alametifarikası.