Eski hakemlerden Deniz Çoban, yayıncı kuruluşta “Sabaha kadar tartışsak kimse kimseyi ikna edemez. Dünyanın gelişmiş futbol ülkelerinde bile taç çizgisinde kamera yoktur. Hakemin yapabileceği hiçbir şey yok. Yardımcı hakem neden bu kadar geride? Çünkü oyuncular önünde bu kadar kümelenmiş olurlarsa hakemler geriye çekilirler. Durduğu pozisyon doğru. Durduğu yerden baktığı zaman da topun çıktığını göremez. Diğer kanatta olsaydı, 4. hakemle iletişim halinde olurdu ama burada o şansı da yok. Dolayısıyla iş VAR’a kalıyor. Video hakemin sorumluluğu yüzde 100’lük bir yanlışı tespit etmektir. Hakemin hatasına delil olabilecek bir görüntüleri yok. Çizgiyle topun temas ettiği noktayı göremiyoruz. Kürenin iz düşümü çizgiye temas ediyor olabilir. Ama bunu bilemeyiz. Belki de top dışarıdadır ancak VAR buna bu açıyla karar veremez. Çim burada bizim için bir referans noktası olamaz.
Bizi yanıltmayacak tek açı, gol çizgisi teknolojisinde üstten bakan kameraların verdiği aç olur. Çıktıysa bile 1-2 santimetre çıkmıştır. Bu açılardan hakemi eleştirmemiz mümkün değil. Buna hiçbir hakemin yapabileceği hiçbir şey yoktur. Buna yardımcı hakem ‘Oyna’ dedi. ‘Çıktı’ deseydi, pozisyon orada biteceti. Çok kritik bir pozisyon olduğu için 4 dakika bekledik. 19 kameraya bakıldı ama kesin kanaat oluşmadığı için VAR da ‘Ver golü yapacak bir şey yok’ ifadelerini kullandı.
Ahmet Çakar ise pozisyonda topun net şekilde dışarıda olduğunu ifade etti. Çakar, “İlk gol maçı belirleyen unsur oldu. Top taç çizgisinin yanından sahayı terk etmişken oyun devam etti ve Beşiktaş’ın golü geldi. VAR karışır mı, tabii ki karışır. Bir atak başlangıcında top dışarıdan gelmişse VAR protokolüne göre karışabilir. Yapılması gereken şuydu, golün iptali.” şeklinde konuştu.
Erman Toroğlu ise taç pozisyonunu uygulamalı olarak anlatırken, “Ya çizgide kamera olacak veya çizgi hakemi köşe gönderini ortalayacak. Topun tamamının geçmesi gerekiyor.” dedi.
SERGEN YALÇIN’IN MAÇ SONU AÇIKLAMALARI