Güleç, futbolu bıraktığına çevresindeki herkesin çok şaşırdığını, babasının inanamadığını söyledi. Kararını 28-29 yaşında verdiğini, 30 yaşına gelince de yeşil sahalara veda ettiğini belirten Güleç, futbolu bırakmadan önce medya alanında bazı girişimlerde bulunduğunu dile getirdi.
Hayatının kalan bölümünde futbolla hemhal olmak istemediğini anlatan Güleç, şöyle konuştu:
“Çok yoğun futbol, adrenalin, futbolun karmaşık dünyası… ‘Bir ömür bir topun peşinde bitmemeli’ diye düşündüm. Bilişim sektörüne ilgim ve bu alanda çok fazla girişimcilik hikayesi dinlediğim için yazılım sektörüne yatırım yapmayı düşündüm. Bilişim sektörü adeta bir otoban gibi; doktorun da kasabın da manavın da konfeksiyoncunun da herkesin ihtiyacı olan bir sektör. Bu alanın bir oyuncusu olmak istedim. Çok mantıklı bir karar verdiğimi düşünüyorum. Dijitalin, sosyal medyanın bu kadar geliştiği bir ortamda bilinen tüm ezberler bozuldu. Konvansiyonel medya, yerini yeni medyaya bıraktı ve bununla beraber pazarlama ve reklam stratejileri de çok değişti. Sektörün bu şekilde evrileceğini tahmin ederek buna göre bir kurgu yaptık ve günümüzde gelinen noktada doğru kararlar aldığımızı görmeye başladık. Bu, insanı çok mutlu ediyor. Bundan 4-5 sene önce yaptığınız yatırımların şu an sizin istediğiniz seviyeye evrilmesi, çok güzel.”
“10 ülkede hizmet verme” hedefi
Güleç, Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki ofisinden, Türkiye’nin birçok ilinde makro ekonomileri yönetenlere yeni nesil organize perakende hizmeti verdiklerini aktardı.
Genellikle e-ticaret firmaları ve AVM’lere yönelik çalıştıklarını bildiren Güleç, bu şirketlerin pazarlama hizmetlerine yeni medya entegreli olarak yazılım desteği sunduklarını ifade etti.
“Pazarlama faaliyetlerinde konvansiyonel medyayı yeni medya ile entegre ederek hem müşterilere pazarlama faaliyeti sunuyoruz hem de yaptığımız işlerle onların müşteri sadakatini artıracak, eldeki müşteriden daha fazla kazanç elde etmesini sağlayan sistemler geliştiriyoruz.” ifadesini kullanan Güleç, 10 ülkede hizmet veren bir firma olmayı hedeflediklerini vurguladı.
Bunun için temaslara başladıklarını, başka sektörlerden talepler aldıklarını anlatan Güleç, “Yazılımı onlara da uyarlamaya çalışıyoruz. Gün geçtikçe ivmemiz yukarı yönlü ilerliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Gökhan Güleç, bir süredir yapımcılıkla da uğraştığına değindi.
Yapımcılığını üstlendiği program ile yazılım programının isminin aynı olduğu bilgisini paylaşan Güleç, “İkisinin 2020’de yollarının kesişeceği bir plan çizdim. Bu ikisinin entegre çalıştığı bir sistem olacak. Bu plan doğrultusunda ilerliyorum.” dedi.
“Futbola geri döneceğim”
Güleç, futbolun bir tutku olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Futbola geri döneceğim. Futbola teknik direktörlük, antrenörlük için, eşofman giyerek değil, takım elbiseyle, kravatımı takarak dönmek, futbolun yönetim kademelerinde görev almak istiyorum. Potansiyel enerjimi futbolun rekabetine değil, genel faydasına harcamak istiyorum. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor bunlar aynı sektörün argümanları. Bunlar birbirine rakip değil aslında. Futbolun sosyal medya, e-spor gibi yeni rakipleri ortaya çıkıyor.İstediğiniz kadar ticarette başarılı olun, o sahanın içini, soyunma odasında, devre arasında yaşananları bilmiyorsanız o gruba hükmetmeniz çok da mümkün gözükmüyor. Ben ılımlı da konuşmuyorum, olmaz. O yüzden futbolun yönetim kademelerinde görev almayı düşünüyorum. Bizim gibi düşünen, futbola bizim gibi bakanlar da artık bir hayli fazla. İleride futbolu yönetmeye talip olacağımızı düşünüyorum.”
Gökhan Güleç, geçmişte futbol topuyla uyuyan çocuklardan biri olduğunu, 7 yaşından 30 yaşına kadar her gün antrenman yaptığını anlattı.
Kendisinde bir taraftar kültürü olduğunu ancak bunun bittiğini söyleyen Güleç, “Bir maçtan önce televizyonun başına oturup ya da maça gidip bir takımı desteklemek; bunun ayrı bir havası, güzelliği var. Futbolun içine girdiğiniz takdirde o kalmıyor. Orada oynanan, bir halı saha maçı gibi geliyor. İzlediğiniz, arkadaşlarınız, ‘O nasıl oynadı, bu nasıl oynadı? Bu haftaya oynar mı, oynamaz mı? Bu sezon o, nereye transfer yapar?’ gibi gündemleriniz oluyor. Bu da tabii açıkçası futbolun büyüsünü kaçırıyor. Artık bir taraftar, futbol izleyicisi gibi zevk almıyorsunuz. Bu zevk kalmadığı için izlemenin de çok mantığı kalmıyor.” diye konuştu.
Futbola İnegölspor altyapısında başlayan Gökhan Güleç, sırasıyla Gaziantepspor, Beşiktaş, Yukatel Denizlispor, Bursaspor, Kasımpaşa, Şanlıurfaspor formalarını da giydikten sonra İnegölspor’a dönerek 2015’te aktif futbol yaşantısına son verdi. Güleç, 133’ü Süper Lig’de olmak üzere 256 maçta 59 kez fileleri havalandırdı. Güleç ayrıca 21 Yaş Altı ve 20 Yaş Altı milli takımlarında 16 kez oynayıp 4 gol attı.