Banu YELKOVAN – “Bu maç farklı olacak” demişti Şenol Güneş önceki gün. Göreve geldiğinden bu yana çıktığı 12 iç saha maçının sadece birini kaybetmiş ve milli takım oynadığı ilk iki maçında herkesi büyülemişken, tecrübeli teknik adam karşılaşmaya birkaç dakika kala beklentilere rot balans ayarı yapmaya çalışıyordu.
Maç başladı. Hakan Çalhanoğlu’nun pasıyla ceza sahasının sağında topla buluşan Kenan Karaman vurdu ve gol. Milliler hocalarını haksız çıkarmak ister gibiydi. Kenan’ın golü, Mart 2014’te Mevlüt Erdinç’in İsveç’e attığı golden bu yana atılan en erken gol olarak tarihe geçti.
İlk dakikalar hem oyun hem skor anlamında üstünlüğümüz altında geçilmiş olsa da rakibin daha az boşluk verdiği ve bu maçın kolay geçmeyeceği ortadaydı.
SESSiZ SEDASIZ GOL ATTILAR
Yine de bastırıyordu milli takım ve 33. dakikada kullanılan kornerde savunmadan seken topa gelişine vuran Hakan Çalhanoğlu’yla farkı ikiye çıkardı. Golden sadece 2 dakika sonra Letonya, Savalnieks’in vuruşunda sessiz sedasız golü buldu ve ilk yarı bu skorla tamamlandı: 2-1.
İkinci yarı, oyun olarak da skor olarak da ortada başladı. Farkı, yine ikiye çıkaran golü erken bulduk: Mert Müldür’e yapılan penaltıyı Burak Yılmaz attı, elemelerdeki gol sayısını 4’e, milli formayla attığı gol sayısını 28’e çıkarmış oldu.
ARTIK LiGE DÖNECEĞiZ!
Goller gelse de Letonya’nın arzusu hissediliyordu. Milli takıma hep ters gelen Letonya, istatistiği arkasına aldı ve dakika 58’de kullandıkları serbest vuruşta, Uldriss farkı tekrar bire düşürdü. Sanki ilk iki maçında puan alamayan rakip, eylül ayındaki ikinci tur maçlara bir nebze moralli girebilmek için bir puanın peşindeydi. Aradıkları golü ve puanı 79. dakikada ofsaytımsı bir pozisyonda Ikaunieks’le buldular: 3-3.
İyi başladığımız ve hep önde götürdüğümüz maçta, galibiyet golünü son dakikalara kadar aradıysak da bulamadık. Milli takım bize kış ortasında özlediğimiz türden bir futbol ve heyecan yaşattı, artık lige ve kalan 10 haftaya hazırız. Sanırım.