Dünya geçtiğimiz hafta ajanslara düşen bazı fotoğraflarla şoke oldu.
Binlerce kişi yürüyerek ya da yüzerek Fas’tan İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı olan Ceuta’ya geçmeye çalışıyordu. Avrupa’nın orta yerinde yeni bir insanlık krizi yaratan bu olayın yankıları henüz dinmemişken dünyayı şoke eden bir gelişme daha yaşandı.
Ceuta’ya gelen göçmenleri karşılayan Kızılhaç görevlilerinden biri alkışlanması gerekirken, ırkçı saldırıların hedefi oldu.
AŞIRI SAĞCILARIN SALDIRISINA UĞRADI
Her şey sosyal medyada viral olan bir fotoğraf ile başladı. Bernat Armangue’nin çektiği fotoğrafta, Luna Reyes isimli kadın görevli Ceuta sahiline yeni ayak basmış bir Senegalliye sarılıyordu.
Fotoğraf, Kızılhaç’ın İspanya şubesinin resmi hesabından da paylaşıldı. #GraciasLuna (Teşekkürler Luna) etiketli paylaşımda, “Kurumumuzda çalışan ve Ceuta’da, Arguineguin’de, Kanarya Adaları’nda, mahallenizde, dünyanın her yerinde her gün insanlara yardım eden nice Luna’lar var” deniyordu.
[#GraciasLuna]
Somos una organización en la que hay muchas Lunas,que ayudan a diario a personas como las que llegan a Ceuta.O a Arguineguín.O a Canarias.O que están en tu barrio
En todo el mundo,#EnTodasPartes#Humanidad #Voluntariado #Independencia #Neutralidad
📸@BernatArmangue pic.twitter.com/wMOvJCVtEW— Cruz Roja Española (@CruzRojaEsp) May 19, 2021
Fotoğrafın on binlerce kişiye ulaşmasından çok kısa bir süre sonra Reyes, sosyal medya hesaplarını kilitlemek zorunda kaldı çünkü aşırı sağcı Vox (Ses) Partisi’nin yandaşlarının hedefi oldu. 8 bin göçmenin Ceuta’ya gelişiyle öfkelenen göçmen karşıtları, Reyes’e sosyal medyada hakaretler yağdırdı.
#TEŞEKKÜRLERLUNA
20 yaşında bir üniversite öğrencisi olan ve Mart ayından beri Kızılhaç gönüllüsü olarak çalışan Reyes, yaşadıklarını İspanyol televizyon kanalı RTVE’ye şu sözlerle anlattı: “Erkek arkadaşımın siyahi olduğunu gördüler. Beni aşağılamaktan vazgeçmiyor, korkunç ırkçı şeyler yazıyorlardı.”
Neyse ki Reyes yalnız değildi. Sosyal medyada maruz kaldığı hakaretlerle ilgili haberler duyulunca, binlerce kişi Reyes’e destek vermek için harekete geçti. Kucaklama anını öven paylaşımlar yağmur gibi yağmaya başlayınca, ırkçıların hakaretleri de ortadan kayboldu. #GraciasLuna etiketi İspanya’da Twitter trendleri arasına girdi.
Madrid Belediyesi meclis üyelerinden Rita Maestre, “Nefretin kazanmasına izin vermeyeceğiz. Bu sarılmayı ülkemize dair en iyi şeylerin bir sembolü olarak görenlerin sayısı diğerlerinden çok daha fazla” mesajını paylaştı.
“DÜNYANIN EN NORMAL ŞEYİ”
Reyes ise yaptığı şeyin çok da büyük bir hareket olmadığını söyledi. İhtiyacı olan bir kişiyi kucaklamanın “dünyanın en normal şeyi” olduğunu söyleyen Reyes, adamın adını öğrenemediğini ama yorgunluktan bitmiş halde olduğunu gördüğü için kendisine su verdiğini söyledi.
İspanyol basınında yer alan haberlere göre Reyes, “Ağlıyordu, elimi uzattım ve bana sarıldı. Bana tutundu. O sarılma onun can simidiydi” dedi.
Reyes söz konusu adamı bir daha Ceuta’da göremediğini ve Fas’a geri yollanan 5 bin 600 kişi arasında olmasından endişe ettiğini sözlerine ekledi.
İKİ İNSAN ARASINDAKİ BAĞIN BİR ÖRNEĞİ
Fotoğrafı çeken Associated Press muhabiri Bernat Armangue de, viral olan karenin iki insan arasında en beklenmedik koşullarda bile kurulabilen bağın bir örneği olduğunu söyledi. Armangue, “Her ne kadar çok farklı geçmişlere sahip insanlar olsalar da en temel şey üzerinden, en ilkel hisler üzerinden bir bağ kurdular” diye konuştu.
Olay anları Reuters kamerasına da takıldı. Ajansın geçtiği görüntülerde Reyes ve bir İspanyol askeri adamın oturmasına yardım ediyor. Adam bir anda gözyaşlarına boğulurken Reyes ona sarılıyor. Arka planda ise askerler ve polislerin Fas’a geri gönderilmek üzere gözaltına aldığı bir başka göçmenin çığlıkları duyuluyor.
DESTEK MESAJLARI GELMEYE DEVAM ETTİ
Diğer yandan İspanya’nın tanınmış sanatçılarından devlet yöneticilerine kadar birçok kişiden Luna’ya övgüler yağmaya devam etti. İspanya Ekonomi Bakanı Nadia Calvino, “Toplumumuzun en iyi değerlerini yansıttığın için teşekkürler Luna” derken Çalışma Bakanı Yolanda Diaz, “Bir fotoğraftan çok daha fazlası. Bir umur ve dayanışma sembolü” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Jagan Chapagain de sessiz kalmadı. “Luna en iyilerimizi temsil ediyor” diyen Chapagain, “Bir ışık yaktığın için teşekkürler Luna. Dünyaya insanlığın nasıl bir şey olduğunu gösterdiğin için teşekkürler Luna” diye konuştu.
Luna Reyes is a Spanish Red Cross volunteer, she faces online racist abuse for hugging a black migrant on shores of Ceuta. The news of the abuse spread, and within hours the hashtag #GraciasLuna was trending in Spain. pic.twitter.com/ImZa6gR92X
— Ahmad Algohbary (@AhmadAlgohbary) May 21, 2021
Reyes gazetecilere yaptığı kısa açıklamada sosyal medyada kendisine gelen destekle ilgili bir şey söylemedi. İki ülke arasındaki sınırı oluşturan dalgakıranın etrafından yüzerek dolanmaya çalışmaktan bitkin düşmüş binlerce göçmeni karşılamanın karşılamanın kendisi için oldukça çarpıcı bir deneyim olduğunu söyleyen Reyes, “Böyle bir şey görecek şekilde eğitilmemiştik” diye konuştu.
BİRKAÇ AYLIK BEBEĞİ SAĞ KURTARDILAR
Ceuta’da yaşanan krizden çıkan ilk hikaye Reyes’inki değil. Bir gün önce de İspanyol polis kuvvetleri bünyesinde çalışan bir dalgıcın, birkaç aylık bir bebeği Akdeniz’in dondurucu sularından kurtardığı anlar viral olmuştu.
Juan Francisco Valle isimli 41 yaşındaki dalgıç, sekiz kişilik özel bir su altı güvenlik biriminin üyesi. Bu birim, tehlikeli koşullarda hayatta kalmaya çalışan onlarca göçmeni denizden sağ salim çıkarmayı başardı ancak Valle’nin kurtardığı bebek bir sembol oldu.
İspanyol El Pais gazetesine konuşan Valle, bebeği denizden çıkarırken kız mı erkek mi olduğunu bilmediğini hatta hayatta olduğundan bile emin olmadığını söyledi.
“YÜZLERCE ÜMİTSİZ İNSANDAN OLUŞAN BİR DALGA”
12 yıldır İspanyol polisinin bir parçası olduğunu ve denizde yaşanacak her türlü duruma karşı eğitilmiş olduğunu belirten Valle, “Ancak hiç bunun gibi bir durumla karşılaşmamıştım. Yüzlerce ümitsiz insandan oluşan bir insan dalgasıydı” diye konuştu.
Her yaştan kadın, erkek, çocuk sayamadığı kadar çok insanın kurtarılmasında rol oynadığını da belirten Valle şöyle devam etti:
“İspanya’ya ait bölgeye ulaşabileceğinden şüphe duyduğumuz herkesi en başından itibaren izliyorduk. Oyuncak simitler, boş şişeler, ne varsa kullanıyorlardı. Bazıları can yeleklerini ters giymişti bu nedenle kafaları suyun üzerinde kalacağı yerde dibe batıyordu. Çocuklarını ellerinden geldiğince vücutlarına bağlamış anneler ve babalar vardı.”
“ÖLÜRÜM DE GERİ DÖNMEM”
Valle’nin bahsettiği boş şişelere sarılıp karşıya geçmeye çalışanlardan biri de gözyaşları içinde içinde İspanyol polisine yalvaran bu Faslı çocuk oldu.
Tişörtünün altına sıkıştırdığı boş meşrubat şişeleriyle Reuters fotoğrafçısı Jon Nazca’nın görüntülediği çocuğun fotoğrafları da dünyayı sarstı.
Ceuta’da görev yapan bir asker olan Rachid Mohamed el Meassaoui, Reuters’a “Geri dönmek istemiyordu. Fas’ta bir ailesinin olmadığını söylüyordu. Soğuktan donmaktan korkmuyordu. ‘Fas’a dönmektense ölmeyi tercih ederim’ diyordu” diye konuştu.
Messaoui, “Hiç bu kadar genç birinin ağzından böyle bir laf duymamıştım. Çocuk için daha fazla şey yapamamak insanı öfkelendiriyor ve çaresiz bırakıyor” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan ajansın geçtiği görüntülerde askerler çocuğu zorla iki ülke arasındaki güvenlik bölgesine diğer göçmenlerin yanına götürürken görülüyor. İspanya ordu sözcüsü daha sonra çocuğun durumunun ne olduğuna dair bir bilgisi olmadığını söyledi.
İspanya’da reşit olmayan kişilerin sınır dışı edilmesi kanunen yasak olduğundan, yüzlerce çocuk Ceuta’daki gözaltı merkezinde tutuluyor.
GECE BİR SÖYLENTİ YAYILDI, SABAH YOLLARA DÜŞTÜLER
Peki binlerce insanı bir anda sınırı geçmeye iten neydi?
Her şey pazar gecesi başladı. Ceuta’da hızla yayılan bir söylentiye göre Fas polisi iki ülke arasındaki sınırın kontrolünde oldukça gevşek davranıyor ve geçişlere izin veriyordu. Bu haberi duyan yüzlerce kişi pazartesi sabahı günün ilk ışıklarıyla hazırlık bile yapmadan sınırın hemen öbür tarafındaki İspanyol şehri Ceuta’ya doğru yola çıktı. Göçmenler sınırı yüzerek ya da yürüyerek geçmeyi planlıyordu. İspanyol güvenlik güçlerine göre Fas jandarmaları “sıra dışı bir kayıtsızlık” sergiliyordu.
Salı öğleden sonraya gelindiğinde çoğunluğu Faslı, bir kısmı da Sahraaltı Afrika ülkelerinden gelen 8000 göçmen Ceuta’ya ulaştı. Gün içinde akın devam etmişti. Gelenlerin çoğu genç erkekler olmakla birlikte, aileler de vardı. Ceuta yerel yetkililerine göre gelenlerin 1500’ü reşit değildi. Aralarında çok küçükler de bulunuyordu.
İSPANYA İLE FAS ARASINDAKİ GERGİNLİĞİN BİR SONUCU
Bu dalgayı harekete geçiren ise Madrid hükümetinin 73 yaşındaki Brahim Gali’yi Covid-19 tedavisi için İspanya’ya kabul etmesi oldu. Kısaca Polisario Cehpesi olarak bilinen ve Batı Sahra’nın Fas kontrolü altındaki bölgelerinde faaliyet gösteren örgütün lideri olan Gali, Logrono şehrinde bir hastanede sahte bir isimle tedavi altına alındı. Bu hamle Polisario Cephesi’ni terör örgütü olarak kabul eden Fas hükümetini kızdırdı.
Fas İnsan Hakları Bakanı Mustafa Ramid, 18 Mayıs’ta Facebook’tan bir açıklama yaparak İspanya’nın kararının kabul edilemez olduğunu bildirdi. Ardından birçok başka Faslı yetkilinin eleştirileri geldi. İspanya hükümeti ise kararın insani gerekçelerle alındığını duyurdu. İspanya’da muhalefet partileri, sol eğilimli koalisyonu, Gali kararı ve ardından doğan Ceuta krizi nedeniyle eleştiri bombardımanına tuttu.
Geçen yıl Aralık ayında dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın Fas’ın İsrail’le diplomatik ilişkileri başlatmayı kabul etmesi karşılığında Batı Sahra’daki egemenliğini tanımasının ardından Rabat hükümeti İspanya ve AB’den de benzer taleplerde bulundu. Bunun üzerine İspanya’nın Gali’yi tedavi kararı Fas’a büyük bir darbe oldu.
Binlerce kişinin Ceuta’ya ulaşmasının ardından İspanya Başbakanı, ülkesinin toprak bütünlüğünün korunacağını söyledi. AB’den destek isteyen Başbakan Pedro Sanchez, orduyu şehre gönderdi. Fas hükümeti ise sessizliğini korudu. Sadece İspanya Büyükelçisi Karima Benyaich, “Bazı eylemlerin sonuçlarının kabul edilmesi gerektiğini” söyledikten sonra fikir alışverişi için Rabat’a çağrıldı.
Son olarak dün İspanya Savunma Bakanı Fas’ı şantaj yapmakla suçladı. Bakan Margarita Robles, Fas’ın binlerce kişinin sınırı geçebilmesini saplayacak koşulları oluşturarak insanların hayatını tehlikeye attığını belirterek, “Ne büyüklükte olursa olsun şantajı ya da toprak bütünlüğümüzün sorgulanmasını kabul etmeyeceğiz” dedi.
CEUTA NEREDE VE NEDEN ÖNEMLİ?
Ceuta, Kuzey Afrika kıyısında Cebelitarık Boğazı’nın doğusunda yer alıyor. Etrafı Fas topraklarıyla ve Akdeniz’in sularıyla çevrilmiş olan şehir AB ile Afrika arasındaki iki kara sınırından biri. Diğer sınır da yine İspanya’ya ait olan ve Ceuta’nın biraz güneyinde yer alan Melilla şehri. (Burada da 86 kişinin sınırı geçtiği bildirildi.) İki şehir de konumları nedeniyle Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenlerin gözdesi.
17’nci yüzyılda Portekiz’den İspanya denetimine geçen Ceuta, Fas 20’nci yüzyılın ilk yarısında İspanya kontrolünden çıkıp 1956’da bağımsız bir krallık olduğunda İspanya’da kaldı. 1990’lardan bu yana Madrid hükümeti, 85 bin nüfuslu bu şehre ve Melilla’ya oldukça geniş bir özerklik alanı tanıyor. Günümüzde Fas bu toprakların kendisine ait olduğunu savunuyor ve bu durum iki ülke arasında sürekli gerginliğe yol açıyor.