İran Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, başkent Tahran’da ziyaretlerde bulunan Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi ile bir araya geldi.
Ruhani ve Alevi, bölgedeki gerginliği ve çözüm yollarını ele aldı.
Ruhani görüşmede yaptığı konuşmada, yabancı güçlerin varlığının bölgenin güvenliğine katkı sağlamayacağını ve gerginliğin temel faktörü olduğunu belirterek, “İran hiçbir zaman başka ülkelerle gerginliği başlatan taraf olmamıştır. Bölgedeki gerginliğin ve istenmeyen gelişmelerin nedeni ABD’nin nükleer anlaşmadan tek taraflı ayrılması ve bu ülkenin kuruntudan ibaret düşünceleridir.” diye konuştu.
İran ve Umman’ın Hürmüz Boğazı’nın güvenliğinden sorumlu olduğunu ifade eden Ruhani, “İran, Umman Denizi, Fars (Basra) Körfezi ve Hürmüz Boğazı’nın gemicilik faaliyetlerinin özgür ve güvenli bir şekilde yapılması için çabalıyor.” görüşlerini dile getirdi.
İngiltere’nin İran’a ait petrol tankerini “kanunsuz” alıkoyduğunu savunan Ruhani, “Bunun Londra’ya hiçbir faydası olmayacak, aksine kesinlikle bundan zararlı çıkacaktır. İran, Hürmüz Boğazı, Fars (Basra) Körfezi ve Umman Denizi’nin güvenliğini tehlikeye düşürecek her türlü uluslararası kuralların çiğnenmesine karşı duracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Ruhani, tüm bölgesel meselelerin birbirine bağlı olduğunu; bölgenin gelişmesinden yana olanların istikrar ve kalıcı emniyet için gayret etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Alevi de Umman Sultanı Kabus bin Said’in selamlarını Ruhani’ye ileterek, Tahran ve Maskat’ın ticaret ve yatırım konularında ilişkilerinin ilerlediğini söyledi.
Bölgenin kalıcı güvenliği için İran’a ihtiyaç duyulduğuna dikkati çeken Alevi, “Bölgemiz yapay ve vekalete dayalı krizlerden geçmektedir. İran ve Umman, karşı karşıya kaldıkları zorluklara ve sorunlara rağmen bölgedeki kalıcı istikrar ve güvenlik için çaba göstermelidir.” ifadelerini kullandı.
ALEVİ VE LARİCANİ GÖRÜŞMESİ
İran Meclisi Haber Ajansı ICANA’ya göre Alevi Meclis Başkanı Ali Laricani de görüşme gerçekleştirdi.
Laricani, ABD’nin nükleer anlaşmadan ayrılmasını İran ve Umman devletlerine “hakaret” olarak nitelendirerek, Tahran yönetiminin Fransa, İngiltere ve Almanya’nın isteği üzerine anlaşmada kaldığını ve bu ülkelere fırsat tanıdığını söyledi. Laricani, kalıcı güvenlik için bölgedeki bazı ülkelerin politikalarını değiştirmesi gerektiğini dile getirdi.
Alevi de dünyadaki sorunların akıl ve mantıkla yönetilmediğini savunarak, “Dünyada popülizmin geliştiğine ve olgun olmayan yöneticilerin iş başına geçtiğine şahit oluyoruz. Bu yüzden kendi aramızdaki ilişkileri dayanışmayı geliştirmeliyiz.” diye konuştu.
Alevi, dün geldiği Tahran’da İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ve İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile bir araya gelmişti.
Alevi’nin 19 Temmuz’da İran tarafından alıkonulan İngiltere’ye ait petrol gemisiyle ilgili ara buluculuk yapmak için geldiği belirtiliyor. Son olarak 20 Mayıs’ta Tahran’a gelen Alevi, ABD ile İran arasında ara buluculuk için görüşmelerde bulunmuştu. Umman Dışişleri Bakanlığı geçen hafta İran’a İngiltere’ye ait petrol tankerini serbest bırakması çağrısı yapmıştı.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi de 22 Temmuz’da Tahran’a sürpriz bir ziyaret yapmış ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir araya gelmişti.
CEBELİTARIK’IN ALIKOYDUĞU İRAN TANKERİ
İspanya’nın güneyindeki, İngiltere’ye bağlı Cebelitarık özerk yönetimi, 4 Temmuz’da İran tankerinin Avrupa Birliği’nin (AB) Suriye’ye uyguladığı ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle alıkonulduğunu açıklamıştı.
İran, “Grace 1” adlı tankerin alıkonulmasının İngiltere için “sonuçları olacağı” uyarısında bulunmuştu. İngiltere, bölgeye gemilerini korumak üzere ikinci bir savaş gemisi göndereceğini açıklamıştı.