Ömür Gedik: Özcan Deniz’in oğluna olan düşkünlüğünü biliyoruz, bu nedenle Feyza Aktan’la arasını iyi tutacağını tahmin etmek güç değil. Ama el ele olmaları ve birlikte tatil yapmaları tabii ki şaşırttı. Yine de ben bunun geçiş dönemiyle alakalı olduğunu düşünüyorum, uzun süreceğini ve tekrar evleneceklerini sanmıyorum. Yanılmış olmak isterim tabii.
Onur Baştürk: Ben hiç şaşırmadım. Boşandıktan sonra bir süre daha sevgili hayatı sürenler oldukça fazla artık. Çünkü evliliğin o yükünü üzerlerinden atıyorlar ve bir bakıyorlar ki aslında hâlâ birbirlerini seviyorlar. Ama sorunlar tekrar su yüzüne çıkınca da tamamen ayrılıyorlar. Şu an Özcan Deniz ve boşandığı eşi ilk evreyi yaşıyor: Boşanan sevgili dönemini…
Cengiz Semercioğlu: Özcan’ın gösterisine döndü bu olay… Boşanmadan iki hafta önce Almanya’dan dönerken kendin business’ta uçarken eşini ekonomide uçuracaksın, boşanma davasına yayın yasağı aldıracaksın, boşandıktan sonra da el ele göz göze fotoğraflar verip, birlikte tatillere çıkacaksın. O yüzden inandırıcı gelmiyor bana bu fotoğraflar…
Mesut, Megan’a benzemiş!
Mesut Özil’in platin rengi saçları haftanın en çok konuşulan olaylarından biriydi. Mesut’un yeni saç stilini beğendiniz mi?
Onur Baştürk: Bir iddiayı kaybettiği için boyamış. Ama bence yakışmamış. Normalde platin rengi saçlar, karizma yapar adamı. Mesut Özil’i tam tersi yapmış. Bir an önce eski saçına geri dönsün.
Cengiz Semercioğlu: Mesut’un yeni tarzıyla ilgili en iyi espriyi takım arkadaşı Aubameyang yaptı. Futbolda Kadınlar Dünya Kupası’nı kazanan ABD takımının kaptanı ve golcüsü Megan Rapinoe’yla Mesut’un fotoğrafını yan yana koydu Aubameyang ve “Şimdi nasıl Dünya Kupası’nı kazandıklarını biliyorum” dedi. Gerçekten Megan’a benzemiş Mesut… Futbolcular saçlarıyla oynamayı sever ama Mesut bugüne kadar böyle bir çılgınlık yapmamıştı!
Ömür Gedik: Açık sarı ve platin renk saç iddialıdır ama her zaman olduğundan daha yaşlı gösterir ve herkese de yakışmaz. Ben bu saç rengini Mesut’a pek yakıştıramadım. FaceApp programında kendini yaşlandırmış gibi olmuş. Bir an önce eski rengine dönsün.
Cebinizdeki telefon en güçlü silahınız
Trafik magandalarının son mağduru Demet Akalın oldu. Başka bir araç tarafından sıkıştırıldığını, sürücü tarafından aracının yumruklandığını söyleyerek şikayetçi oldu. Halit Ergenç gibi araçtan inmek mi doğru, yoksa Demet Akalın gibi olayı sosyal medyadan duyurup videoya çekmek mi?
Cengiz Semercioğlu: Yaşanan olaylarda artık en büyük silah cep telefonu. Tacize, saldırıya, şiddete karşı yapılacak en güzel şey hemen cep telefonunu çıkarıp kayda almak. Keşke Demet de bunu yapabilse, çok daha büyük olay olurdu. İşte tatlıcı kardeşlerin yarattığı şiddetin görüntülendikten sonra neler olduğunu gördük. Şunu unutmayın; cebinizdeki telefon en güçlü silahınızdır.
Ömür Gedik: Araçtan inmek hiç de mantıklı değil. Olmadığını Halit Ergenç’in başına gelen olayda gördük zaten. Demet Akalın jandarmaya şikayet ederek doğrusunu yapmış.
Onur Baştürk: Sosyal medyadan duyurmak çok daha doğru ve etkili oluyor. Geçen haftalarda taksiciyi telefonuyla çeken müşteri örneğinde gördüğümüz gibi. Ama bu demek değil ki, Halit Ergenç’in yaptığı yanlış. Herkesin aklına sosyal medyayı kullanmak gelmeyebilir…
Kimse YouTube’u bilmek zorunda değil
Reynmen, kendisini eleştiren popçular için “Daha YouTube’u bilmiyorlar, bu gerçeği acil kabullenmek zorundalar, yoksa yok olacaklar” dedi. YouTube’u bilmeyen popçunun yaşama şansı yok mu gerçekten?
Cengiz Semercioğlu: Reynmen’in söylediğinde doğruluk payı var. Geleneksel yöntemlerle var olan popçular (sadece popçular değil herkes için geçerli bu) yeni döneme ayak uyduramazlarsa yarın olmayacaklar. Bugün YouTube olur, yarın başka şey ama yeni döneme ayak uydurmadıkça yaşama şansı zor artık. Bundan 5 yıl sonra bambaşka bir pop dünyası ve müziği konuşuyor olacağız. Bugün bile konuşmaya başlamadık mı? Reynmen’ler, Ben Fero’lar, Mero’lar herkesten çok gündemdeler…
Onur Baştürk: YouTube’u bilmek ne demek ki? YouTube’un girdisini çıktısını hilesini hurdasını kimse bilmek zorunda değil. Müzisyen işini yapar, videosunu koyar biter. Her mecranın algoritmasına hakim olmakla uğraşsa insan, delirir zaten. Reynmen de bıraksın laf yetiştirmeyi bence. Tıklanma başarısının keyfini sürsün.
Ömür Gedik: Reynmen şu konuda haklı; YouTube ve sosyal medya gerçeği diye bir şey var tabii. Klasikler olarak akıllara kazınan isimler dijitalde yoklar diye öyle birden bire yok olacak değiller. Ama dijital platformlarda yeni nesli yakalayamazlarsa onlarla iletişimleri giderek azalacak ve zaman içinde unutulmaya yüz tutacaklar.
Annenin konuşması doğru değil
Serpil Doğulu, oğlu Kenan Doğulu ile Beren Saat’in ayrılmayacaklarını açıkladı. Saat’in eşinin konserlerini izlememesi için de “İşleri vardır” dedi. Kayınvalidenin topa girmesi doğru mu?
Ömür Gedik: Kenan ve Beren boşanma konusundaki soruları cevapsız bırakırken onlar adına annenin konuşması doğru değil. Oğlunun evliliği hakkında konuşmamalıydı.
Onur Baştürk: Kayınvalidenin topa girmesi bence de hiç hoş değil. Ne olursa olsun sorulara yanıt vermemesi gerekiyor. Zaten nahoş bir mesele oldu çıktı bu olay, bir de kayınvalidenin sözcülük yapması sıkıcı bir durum.
Cengiz Semercioğlu: Serpil Hanım babasız kalmış üç çocuğuna kol kanat geren anne refleksiyle her zaman dominant bir duruş sergiliyor. İki oğlu Kenan ve Ozan’ın evliliklerinde de bu dominant tavrı gördük, görüyoruz. Çocuklarının konserlerini kaçırmaması bile bunun bir uzantısı. Bir anne olarak elbette gidecek konserlerine ama onların da kocaman adamlar olduğunu unutmamalı artık ve oğullarının evlilikleriyle ilgili konularda topa girmemeli…
Onur Baştürk – Cengiz Semercioğlu – Ömür Gedik