Cesetlerine, savaştan yıllar sonra toplu mezarlarda ulaşılan ve kimlik tespiti yapılan kurbanlar, sevdiklerinin gözyaşları ve duaları eşliğinde son yolculuklarına uğurlandı.
Kurbanlar, Prijedor’daki Vedro Polje Stadı’nda düzenlenen toplu cenaze töreninin ardından kendi köylerindeki mezarlıklara defnedildi.
Prijedor Başimamı Husein Velic, cenaze töreninde yaptığı konuşmada, bugün toprağa verilen 86 şehidin, hakikatin şahitleri olduklarını vurgulayarak, “Tüm bu yaşananların ardından kimse hiçbir şey olmamış gibi yaşama lüksüne sahip değil. Boşnaklar kindar insanlar değillerdir ancak 1992-1995’te kendilerine yapılanları asla unutmayacaklardır.” ifadesini kullandı.
Kurban yakınları adına konuşan Zijad Bacic, kendisinin de Prijedor’daki işkencelere maruz kaldığını belirterek, “Ben savaşta annemi, iki erkek ve iki kız kardeşimi kaybettim. Buna rağmen her yıl barış mesajları gönderiyorum. Prijedor’da ortak bir yaşam sürebilmemiz için bizlere toplu mezarların yerlerini söylemeleri gerekir.” diye konuştu.
Bihac Müftüsü Mehmed Kudic de bugünkü cenaze törenine katılanların hakikat ve adalet arayışı içerisinde olduğunu anımsattı.
Defnedilen kurbanların birçoğunun cesedine Koricani kayalıklarında bulunan toplu mezarda ulaşılırken, huzura kavuşan 86 kurbanın en genci öldürüldüğünde 19 yaşında olan Samir Garibovic, Emin Djonlagic ve Suad Klajic, en yaşlısı ise öldürüldüğünde 61 yaşında olan Becir Besic idi.
PRIJEDOR’DA NE OLDU?
Bosna’daki savaşın yeni başladığı Mart 1992’de eski Yugoslavya’daki Devlet Güvenlik Teşkilatının (UDBA) başına getirilen Sırp kökenli Simo Drljaca, Prijedor’daki 13 polis karakolunda görev yapan bin 775 Sırp’ı bir ay içinde silahlandırdı.
Sırp birlikleri, 29 Nisan gecesi o dönemde nüfusunun çoğunluğu Boşnak olan Prijedor şehrini ele geçirdi. Ağır silahlara sahip Sırp birlikleri, 23 Mayıs 1992’de Prijedor civarındaki köylere saldırdı. Prijedor ve civarındaki katliamda 102’si çocuk 3 bin 176 sivil hayatını kaybetti.
Sırplar, 31 Mayıs 1992’de yerel radyolar üzerinden yapılan duyuruyla “Sırp olmayanların evlerinin pencerelerine beyaz çarşaf asmaları, sokağa çıkarken kollarına beyaz kurdele bağlamaları” talimatı verdi. İşgalci Sırpların talimatlarını yerine getirmek zorunda kalan Sırp olmayan siviller, bu yöntemle tespit edildi. Tespit edilenler, esir kamplarına götürülerek katliamlara, işkencelere ve tecavüzlere maruz kaldı.
Prijedorlu yaklaşık 30 bin sivil, o dönemde Omarska, Keraterm, Kozarac, Trnopolje ve Manjaca’daki toplama kamplarına götürüldü. On binlerce kişi ise doğdukları topraklardan sürgün edildi.