Bu yıl yaşanan kuraklığa dikkat çeken Kiraz, kuraklıktan, buğday üretiminin yüksek olduğu İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin büyük ölçüde etkilendiğini belirtti. Yağışlardaki düşüş nedeniyle buğday rekoltesinin de düşük olmasını beklediklerini söyleyen Kiraz, buğday rekoltesi tahmininin geçen yıl için 20.5 milyon ton olduğunu, bu yıl için ise 17-17.5 milyon ton olarak öngörüldüğünü dile getirdi. Kiraz, bu durumun rekoltede yüzde 20 civarında düşüş anlamına geldiğini ifade etti. Ülkenin 21 milyon ton buğdaya ihtiyacı olduğuna ve aradaki farkın yurtdışından karşılanması gerektiğine işaret eden Kiraz, tohum, gübre, mazot ve işçilik fiyatlarındaki artışın üretim maliyetlerine de yansıdığını anlattı.
ÇİFTÇİYE DESTEK
Buğday alım fiyatları belirlenirken bu maliyetler ile yurtdışı piyasalardaki buğday fiyatlarının dikkate alınması gerektiğini belirten Kiraz, şöyle konuştu: “Şu anda yurtdışında ekmeklik buğdayın ton fiyatı 310 . Beklentimiz, alım fiyatının yurt dışı piyasa fiyatlarından çok düşük olmaması. Bu durum göz önüne alınarak buğday alım fiyatının ton başına 2 bin 700 lira olarak belirlenmesi hem gıda güvenliği ve üretimin devamı hem de salgından etkilenen çiftçilere destek olunması açısından önem taşıyor.” Kiraz, dünya gıda ve tarımsal fiyatlarında yükseliş trendinin sürdüğüne dikkati çekerek, buğdayın yurtdışından daha pahalı getirilmesi riskinin de bulunduğunu söyledi. Alım fiyatlarının mayıs ayı sonuna doğru açıklanmasını beklediklerini dile getire Kiraz, şunları kaydetti: “Çiftçinin üretimini sürdürmesi için dünyayla eşdeğer fiyatların verilmesi gerekmektedir. Çiftçimiz gelir kaybına uğramasın istiyoruz. Beklentimiz çiftçinin ezdirilmemesi. Geçmişte fiyatlar, yurt dışı piyasalarının üzerinde belirleniyordu ancak bu yıl yurt dışı fiyatlar da çok arttı. Üreticinin korunması için eşdeğer fiyatların dahi verilmesi önem taşıyor.”