Tutak ilçesine 27 kilometre uzaklıktaki Ozanpınar Köyü İlkokulunda görev yapan 29 yaşındaki okulöncesi öğretmeni Duygu Patan, çetin kış koşullarının yaşandığı, memleketi Rize’den kilometrelerce uzaktaki köyde, öğrencilerine en iyi şekilde eğitim vermenin çabasını gösteriyor. Evli ve bir çocuk annesi Patan, atandığı ana sınıfı olmayan okulda, minik çocukların okul öncesi eğitimlerinden mahrum kalmaması için çalışma başlattı. Okulda geçmişte lojman olarak kullanılan kömürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve hayırseverlerin desteğiyle kısa sürede boyatan Patan, kapı ve pencerelerini değiştirip onardığı yeri, donanımlı bir ana sınıfına dönüştürdü.
SINIFI OYUNCAKLARLA DONATTI
Sınıfı bilgisayar, projeksiyon cihazı ve renkli yazıcı gibi teknolojik aletlerin yanı sıra çeşitli oyuncaklarla donatan Patan, gönül bağı kurduğu öğrencileriyle çeşitli oyunlar oynayarak dersleri daha da eğlenceli hale getiriyor. Öğretmen Duygu Patan, 13 öğrencisi olduğunu ve onlara en iyi şekilde eğitim vermek için elinden geleni yapmaya çalıştığını söyledi. Özellikle köy okulunda çalışmak istediğini ve öğrencileriyle çok mutlu olduğunu belirten Patan, şöyle konuştu:
“Bu sınıf eski bir lojman ve kömürlük olarak kullanılıyordu. Sınıfa dönüştürme fikrimizi İlçe Milli Eğitim Müdürümüzle paylaştım. Kendisinin onay ve desteğiyle ‘neden olmasın’ diyerek yola çıktık. Lojmanın içine ilk girdiğimde ‘yapamayız’ demedim. ‘Sınıfı nasıl donanımlı ve güzel bir hale getirebiliriz’ diye hayaller kurmaya başladım. Ben hayaller kurmalıydım ki çocuklarımız daha güzel hayaller kurabilsin. Böylelikle lojmanın bir sınıfa dönüşmesi fikri ortaya çıktı. Hayırseverlerin de desteğiyle okulun dışını rengarenk boyayıp çamur olmaması için bahçeye mıcır döktük, sınıfın içini de en güzel şekilde hazırladık
ÖĞRENCİLER EVLERİNE GİTMEK İSTEMİYOR
Sınıfı teknolojik alet ve oyuncaklarla donattık. Ana sınıfımızda bütün materyaller mevcut. Okulöncesine ait her türlü materyal var. Burası ücra bir köy olmasına rağmen şehir merkezinde olan bütün imkânları biz bu sınıfımıza taşıdık. Öğrencilerimiz evlerine dahi gitmek istemiyor. Doğuya atandığım için çok mutluyum. Köyde bir sınıfımın olmasını çok istedim. Merkezde çalışıp gidebilirdim ama ben bunu istemedim. Bu çocukların okulöncesi eğitimlerinden mahrum kalmalarını istemedim. Açıkçası doğuya gelirken bir ön yargım yoktu. Şartları az çok çevremizden de duyuyorduk. Aslında atanmadan önceden beri bir hayalim vardı. Buradaki şartları ve sınıfların çok donanımlı olmadığını bildiğim için böyle bir ana sınıfı oluşturma hayalini her zaman kuruyordum. Bu da bana nasip oldu ve şu an çok mutluyum.”
Köy sakinlerinden Eda Peker, fedakar öğretmenlerini çok sevdiklerini belirtti.