Türkiye’de et fiyatları uzun yıllardır tartışma konusu. Et fiyatlarının düşürülmesi için üretim arttırılmaya çalışılırken, dönem dönem de hayvan ya da et ithaltı yoluna gidiliyor. Fiyatlardan hayvancılık yapan üreticiler de memnun olmuyor, tüketiciler de. İç pazarda et fiyatları tartışılırken, Japonya’da geleneksel olarak yetiştirilen orijinal ‘wagyu’ cinsi hayvandan elde edilen etin kilogram fiyatı ise 1000 dolara alıcı buluyor. Dünyanın en ünlü restoranlarında bir porsiyon et için ödenen ücret yüzlerce dolarla ifade ediliyor. İşte dünyanın en pahalı etlerinden birinin elde edildiği ‘wagyu’ cinsi sığırlardan 43 tanesi Bursa’nın Kemalpaşa ilçesindeki bir hayvan çiftliğinde yetiştirilmeye başladı. Japonya’da yetiştirilen ve anne babası ‘wagyu’ cinsinden olan hayvandan elde edilen etin bonfile kısmı ise ‘kobe eti’ olarak da biliniyor. Wagyu’ların diğer et hayvanlarına göre hem beslenme tarzları hem de kesim süreleri farklılık gösteriyor.
MALİYETİ YÜKSEK
Bakımı çok zorlu ve maliyetli olan bu ‘wagyu’ cinsi sığırları getiren Etçii Et firmasının sahibi Mehmet Emin Arslan’a ulaştık. Arslan’a hayvanları nereden aldığını, bakımını ve fiyatları sorduk. Türkiye’de başka kimsede bu cins hayvanlardan olmadığını ifade eden Arslan, hayvanlarla ilgili şunları söyledi:
“Bu hayvanları Çanakkale’deki bir süt üreticisinden aldım. Onlar da ABD’deki bir çiftlikten almışlar. Bakımlar oldukça zor ve maliyetli. Türkiye’deki hayvanların ortalama kesim süresi 11 ile 26 ay arasında değişiyor. Wagyu’lar ise en erken 30 ayda kesilebiliyor. Wagyu’ların bir günlük yem maliyeti 40 TL olurken, diğer cinslerin yem maliyeti günlük 20 TL oluyor. Daha uzun süreli beslenip, yüksek enerjili yem tükettikleri için fiyatları yüksek oluyor.”
EVDEKİ BİREY GİBİ
Bu hayvanların fiyatlarının yüksek olmasının sadece yem maliyeti ile alakalı olmadığını söyleyen Arslan, “Bu hayvanlar gezip, dolaşmıyor. Eğer dolaşırsa eti kalitesizleşiyor. Yemleri Japonya’dan geliyor. Ana yemleri arpa ve mısır. Hayvanlar, yapıları gereği çok uysal. Evdeki bir birey gibi davranıyorlar. Öyle de muamele görmek istiyorlar. Sevilmeyi, okşanmayı, ilgi görmeyi çok seviyorlar. 43 hayvan ile özel olarak 3 kişi ilgileniyor. Korku hormonu salgılamıyorlar. Korku hormonu salgılamadıkları için etleri de yumuşak oluyor. Hayvanlar çok hareket etmediği için kas dokuları gelişmiyor. Hayvanın yağ dokusu ince damarlar oluşturuyor ve etin içine işliyor. Diğer hayvanlar ise yağ dokusu etin etrafını sarıyor” dedi.
1 KİLOGRAM BONFİLE 1000 DOLAR
Orijinal bir Wagyu’dan elde edilecek etin fiyatları değişiklik gösteriyor. Karkas yani kemikli etin kilogramı 30 dolar. En değerli kısmı ise bonfile. Kilogram fiyatı 1000 dolara kadar çıkabiliyor. Ortalama bir hayvandan 8 kilogram bonfile elde ediliyor. Antrikot kısmı ise 300 ile 600 dolar arasında. ‘Wagyu’dan elde edilen et çok yağlı olduğu için ‘değerli’ olarak adlandırılan bonfile ve antrikot kısmı dışında kalan bölgeleri daha az talep görüyor.
WAGYU’LARIN ORİJİNALLERİ SADECE JAPONYA’DA
Türkiye’de et alanında uzman isim Günaydın Et ve Restoranlar Grubu’nun kurucu ortağı Cüneyt Asan’a ‘wagyu’ cinsi hayvanları ve ‘kobe’ etini sorduk. Türkiye’de bu hayvandan elde edilen et olmadığı için satılmadığını söyleyen Asan, “Bu ineğin adı ‘wagyu.’ Wagyu, Japonca’da, Japon ineği anlamına geliyor. Wagyu ineğinden elde edilen bifteğin adı da ‘kobe’dir. Bu hayvanların yurtdışına çıkarılması ve satılması yasaktır. Japonlar, bu cins ineklerin embriyosunu dünyaya satar. Bu embriyo anguslara enjekte edilir. Angus cinsi hayvanlar taşıyıcı anne olur. İşte buradan doğan hayvanlar dünyada satışa konu olur. Eğer anne ve baba ‘wagyu’ cinsi değilse ondan elde edilen bifteğe ‘kobe’ denmez. Kobe eti, ilk olarak Japonya’nın Kobe eyaletinde yetiştirildiği için bu ismi almıştır. Japonya dışında satılan ‘wagyu’ ineklerinden elde edilen bifteğe ‘kobe’ denemez. Bunların eti de değerlidir ancak en yüksek fiyatlar Japonya’daki hayvanlardan elde edilenler için ödenir” diye konuştu.
KÖRFEZ ÜLKELERİNE İHRACAT YAPILABİLİR
Bu hayvanlardan henüz satış gerçekleştirmediğini belirten Mehmet Emin Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’den bazı restoran sahipleriyle temasa geçtik. Ancak elimizdeki hayvanların henüz kesim zamanı gelmediği için satış olmadı. Birkaç aya kesim zamanı gelecek 2-3 hayvan olacak. O zaman yeniden konuşacağız. Eğer bu hayvanlara güzel bakıp, geliştirebilirsek, Körfez ve Arap ülkelerine de ihraç edebiliriz.”