Çanakkale’nin Bozcaada ilçesine ulaşmak için pek çok yöntem bulunmaktadır. Hızlı feribotla, otobüslerle, uçakla ve arabalı feribotlar ile Bozcaada’ya ulaşmak mümkündür. Feribot ile engellilere ücretsiz ulaşım imkanı bulunuyor. Bu hakkınızdan yararlanabilmeniz için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından alınmış engelli kartınızın olması gerekiyor. Aracı size ait ise (engelli aracı olması şartıyla) araç ücreti de ödemiyorsunuz.
Ayrıca, Çanakkale şehir merkezinden her yıl 15 Nisan-15 Eylül arasında Çanakkale – Bozcaada seferlerini yapan deniz otobüs seferleri bu yıl korona salgınından dolayı haftanın üç gününe indirildi. Cuma, cumartesi ve pazar günü. Bilet fiyatları tek yön 25 TL olan bu ulaşım aracında da engelliler ücretsiz yararlanabiliyor. İnsanların kibrit kutularını andıran, özensiz inşa edilmiş betonarme evlerden ibaret, büyük şehirlerde yaşıyorsanız Bozcaada kaçamak yapmak için bulunmaz bir nimet. Bu adada sıkça karşılaşacağınız, beyaz duvarlarını rengârenk çiçeklerin, pencerelerini tablo ya da minik heykellerin süslediği evler rüyalarınızın dekoru olabiliyor.
Sahip olduğu mütevazi güzelliği, sokaklarında dolaşanlara o meşhur rüzgârıyla ulaştırdığı dinginlik ve mutluluk hissi, yaşamın içinde paha biçilemez bir nefes gibi. Rengârenk boyanmış kapıları olan bembeyaz Rum Evleri ve yemyeşil asmalarla bezenmiş dar sokaklarında dolaşırken, kendinizi bir an “Amelie” filminin içinde hissedebilirsiniz. Arnavut kaldırımlı araba girmeyen sokaklarında gezerken kedi cenneti bir adada olduğunuzu hissedebilirsiniz. Her kapıdan, pencereden envai çeşit renk ve boyda kediler çıkar karşınıza. Ve tatilinizi daha bir sevimli kılarlar. Bu sevimli dostlarımızın mesken tuttuğu dar sokaklarda şehir hayatında daralmış ruhunuz kendiliğinden huzur bulacaktır.
Zamanı donduran, uğultusuyla sessizliği en güzel şekilde bozan rüzgâr güllerinin bulunduğu Polente Feneri gün batımının izlenebileceği en güzel alan. Rehabilitasyon etkisi veren bu alan, adanın bir ucunda rüzgarıyla içinize huzuru serpiştirir. O ıssızlıkta, rüzgâr güllerinin uğultusunda, başka bir şey hissetmek pek de mümkün değildir sanırım.
Her yere yürüyerek gidilebilen asmalı şirin evlere sahip olan Bozcaada’da benim gibi bahçe seven, sabah kahvaltıda yanı başında yetişen üzümlerden yemek isteyenler biraz yürümeyi göze alıp merkezin dışındaki bağ evlerinde kalabilir.
Huzura huzur katan, Kuzey Ege’nin buz gibi denizine sırtını yaslamış Bozcaada birçok plaja sahip. Mitos Beach, Beylik Koyu, Habbale Plajı, Çayır Koyu, Tuzburnu Koyu, Sulubahçe Plajı ve Poyraz Limanı Koyu. Ama bunların en bileneni Ayazma Plajı’dır. Adanın güneyinde bulunan plaja eğer özel aracınızla gitmediyseniz, ada merkezinde plajlara servislerle gidebilirsiniz. Turkuaz rengiyle arzı endam eden Ayazma Plajı’nın kumu incecik. Engelliler için plaja inmesi biraz meşakkatli olsa da gidilemeyecek bir alan değil. Mutlaka yardım almak gerekiyor. Birkaç yerden iniş rampaları ve merdivenler var ama engelliler için çok uygun değil. Diğer koy ve plajlardan en önemli ayırt edici tarafı etrafında yeme içme alanlarının fazla olması.
Akvaryum ve Ayazma koyları arasında kalan, manzarasına hayran kaldığım ve benim için (engelliler için) denize girilmesi daha kolay olduğundan favori plajım Beylik Koyu. Bu koya giderken mutlaka yanınıza ihtiyacınız olan yiyecek ve içecek; güneşten korunmak için ihtiyaç duyacağınız eşyaları almayı unutmayın. Çünkü bu koyun etrafında hiçbir tesis yok. Beylik Koyu kamp içinde çok uygun bir alan.
Velhasıl kelam, her şeyin daha sakin, daha güzel, daha lezzetli ve daha yavaş olduğu güzel ada. Yandan çarklı vapuru, mavi beyaz renklerin üstüne dolanmış asmalarla hem göze hem ruha hitap eden evlerle dolanmış Arnavut kaldırımlı dar sokakları, taş evleri, sardunyaları, iki kültürün güler yüzlü insanları, yıllanan şarapları, onlarca festivali, deniz feneriyle sanki bir rüyadasınız gibi. Turisti ile ev sahibiyle klasik tatil beldesi davranışlarından uzak Bozcaada. Ve tüm bu güzelliklerden mütevellit beni peşinden sürükleyerek artık turist değil ev sahibi rolü üstlenmeme sebep olan cennetten bir köşe. Tüm bu özelliklerinden dolayı artık doğduğum değil ama doyduğum memleketim oldu.