Köyde kimsenin yaşını bilmediği devasa gövdelere sahip ağaçları gördüğünüzde şaşıp kalıyorsunuz. Ağaçlardan bir tanesinin içine çok rahat dört kişilik masa ve sandalye koyabilirsiniz. O kadar büyük ki tepesinde açılmış olan iki tane oyuktan içeri giren güneş gövdeye bir oda havası vermiş. Karşılaştığımız köylü ve köy çobanının anlattığına göre bu ağaçların varlığıyla ilgili birçok rivayet var. Bin yıldan fazla yaşı olduğu düşünülen bu ağaçların varlıklarıyla ilgili de köyde birçok hikâye anlatılır.
Kimine göre doğada kendiliğinden yetişmiş kimine göre de köyde bir gecede mucizevi bir şekilde var olmuş. Bu inanışa istinaden köyde ve köy içinde bulunan ağaçlarda yetişen meyve ve sebzelerden istediğiniz kadar yiyebilirsiniz ama yanınıza asla alamazsınız. Bu ağaçlara zarar veren ya da zarar vermesine vesile olana kız değil tuz bile verilmezmiş. Hatta bir rivayete göre yanınıza bir çalı bile alsanız, vay halinize. Bu devasa doğa harikası ağaçlarla ilgili dilden dile dolaşan hikâyeler bir tarafa, köy halkı yetkililerin bu ağaçların yaşını tespit edip anıt ağaç olarak tescillenmesini ve koruma altına alınmasını istediklerini ısrarla dile getiriyorlar.
Yanınıza mutlaka ihtiyaçlarınızı da alarak gideceğiniz, çünkü çevresinde alış veriş yapabileceğiniz bir yer yok, bu cennet yerde huzur içinde uzun zaman geçirebilirsiniz. Yanı başında bir de çeşmesi var ki bu büyük bir nimet. Sağdan soldan sürpriz şekilde size yanaşmaya çalışan köpeklerden sakın korkmayın ve zarar vermeyin. Zira onlar köy hayvanlarını otlatan çobanlara yarenlik eden canlarımız. Selamlaşıp gidiyorlar.
Ağaçlarla ilgili rivayetler tatlı tatlı anlatıladursun köye ulaşana kadar ve köyden ayrılıp Çanakkale merkeze gelene kadar sağlı sollu göreceğiniz elma, armut ve zeytin tarlaları, ardıç ağaçları ve yaban meyvelerinin yetiştiği çalılıklar sizi yoldan çıkartıp daha da uzaklara gitmenize ve doğa içinde kaybolmanıza güzel bir vesile olacaktır.
Bu mevsimde yani kasım başı ve sonu uğrasanız elma, armut tarlaları arasında gezineceksiniz. Baharda uğrarsanız rengârenk açmış ağaç dallarına ayrıca buram buram kekik kokusu eşlik edecek yolculuğunuza.
Nasıl gidilir?
Çanakkale merkezden İzmir istikametine çevre yolunu takip ederek yaklaşık beş kilometre sonra Kepez’den Kalabaklı Köprü altından Kalabaklı Köyü’ne geçip Okçular Köyü’ne doğru ilerleyin. Okçular Köy kıraathanesinden sağ taraf Elmacık levhasını takip edin. Yaklaşık 25 dakika sonra anıt ağaçlarıyla dağ elmasıyla ünlü Elmacık Köyü’ne ulaşmış olacaksınız. Köye toplu taşıma aracı maalesef yok.